11. ESKİ SEVGİLİ?

1.6K 116 26
                                    

Etiketler de o kadar iyi sıralardayız ki... 2 bin kitap arasından 21.olmuşuz veee 5 bin kitap arasından da 76.
Bunları gördüğümde ne kadar sevindiğimi anlatamam. Daha bir çok etikette çok iyi yerlerdeyiz ve bunun için size minnettarım.

İyi ki varsınız.

Bu arada bölüme geçmeden önce söyleyeyim bol bol yorumlarınızı bekliyorum... 💛

"Ne demek bulamıyoruz lan!"

Sinirle bağırdı Taehyung. Genç oğlan saatlerdir ortalıkta yoktu ve bir iz bulamamışlardı.

...

Taehyung çalan telefonuna baktı ve arayan kişinin Jungkook'un yanına gönderdiği koruma olduğunu görünce toplantıdan çıktı.

"Söyle"

"Efendim. Emrettiğiniz gibi Jungkook ile hastaneye girdiğimizde bir kaç adamın Bay Jeon'un odasının önünde olduğunu gördük. Bizi gördüklerinde içlerinden biri Jungkook'u göstererek işte orada dedi."

"Sonra ne oldu? Söylesene!"

"Ne olduğunu anlayamadan yere yığıldım. Gözlerimi açtığımda Jungkook yoktu."

"Ne diyorsun lan sen. Nasıl yoktu?"

"Ben bayılmadan önce Jungkook'u da bayılttıklarını gördüm. Daha sonra içlerinden biri onu kucağına aldı ama gerisini bilmiyorum efendim."

Korumanın dedikleri beyninde adete bir bomba etkisi yarattı. Elleri sinirden titriyordu.

"Bulun onu hemen bulun."

Telefona doğru adete kükredi ve elinde sıkı sıkıya tuttuğu bardağı parçaladı ama elinden akan kanlara bakmadı bile. Hemen şirketten çıktı ve özel uçağı hazırlamaları için bir yandan  korumalara emirler yağdırıyor,  bir yandan Jungkook'u aramaları için Kore'de bulunan korumaları görevlendiriyordu. Bir an önce Kore'ye gitmeli ve genç oğlanı bulmalıydı.

Yaklaşık 2 saat sonra Kore'ye ayak bastı ve direkt olarak kameralara bakmak için hastaneye gitti.

"Nasıl kimse müdahale etmez. Bay Jeon'un korumaları bile burada ve buna rağmen kaçırdılar kafayı yiyeceğim şimdi."

Kendini oldukça sinirli hissediyordu. Adamları tanımıyor ve nereden başlayacağını bilmiyordu. O kadar korumaya rağmen genç oğlanı kaçırmayı başarmışlardı.

"Hemen arabanın plakasına ve geçtiği yollarda ki kameralara bakın. Çabuk!"

O burada adamlarına emirler yağdırırken Jungkook, elleri ve ayakları bağlı bir şekilde sandalyede oturuyordu.

Bilinci yeni açılmış ve nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bulundu yer bomboş bir odaydı. Karanlık değil aksine bir sürü lamba vardı etrafta.
Yaklaşık 15 dakika bekledikten sonra odanın kapısı açılmış ve içeri uzun boylu bir beden girmişti.

"Demek uyandın, 'prenses'

Durdu genç oğlan. Bu kelimeyi ona bir tek Taehyung kullanırdı ve daha önce görmediğine emin olduğu uzun boylu adamın bu kelimeyi kullanması, ona sanki karşısında Taehyung varmış gibi hissettirdi.

"Kimsin sen?"

"Ahh Jungkook. Sanırım bunu öğrenebilmen için önce Taehyung'un seni bulması ve seni almak için buraya gelmesi gerekiyor."

"Taehyung ile ne ilgisi var?"

Uzun boylu beden yavaşça kendine yaklaştı ve güldü. Gamzesi vardı ve itiraf etmeliydi ki bu adam oldukça yakışıklıydı.

𝑆ℎ𝑎𝑚 𝑙𝑜𝑣𝑒 𝑇𝑎𝑒𝐾𝑜𝑜𝑘Where stories live. Discover now