Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]

fourtyone

"Off! Çok sıkıldım." James şikayet ederken Katherine karşıdaki bir koltuğa uzanmış kitap okuyordu. Euphemia ve Fleamont Potter bütün gün evde yoklardı. Oğlanın sesini duyunca dikkatini kitaptan James'e çevirdi.

"Sirius nerede?" Katherine her yere beraber giden ikiliyi yan yana görmeyince şaşırdı. "Duş alıyor. Kitap okumaktan daha eğlenceli bir şey yapsak olmaz mı?" James sordu. Katherine sırıtarak gözlerini devirdi. Kitabı kapattı ve önündeki sehpaya koydu.

"Tamam, ne yapmak istersin?" James omuz silkerek ofladı. Katherine çocuk gibi davranan oğlana sinirlendi. "Merlin adına, James." Kendi kendine söylendi.

"Her zaman fikirlerim olmuyor. Hem de mükemmel olanları düşünmek için zamana ihtiyacım var." dedi James. Katherine sesli bir nefes verip kafasını iki yana salladı. "Sirius'un işi bitince kaymak birası içmeye gidebiliriz." James önerdi.

"Evet güzel olur aslında." Bu sırada Sirius odaya girdi. Katherine doğru yürüyüp dudaklarına bir öpücük kondurdu.

"Beni de öpecek misiniz, Bay Black?" James alayla sordu. Sirius gülümsedi.

"Elbette, Bay Potter." James sırıtarak James'in alnını öptü. Katherine iki oğlanı izlerken gülüyordu.

"Sevgili olun da siz de ben de kurtulayım." Katherine gülerek söyledi. James ve Sirius da gülümsüyordu.

"James mi? Asla." Sirius dedi. James dramatikçe şaşkınmış gibi yaptı, gözleri büyüdü. "Ne?! Sana inanamıyorum." dedi James. Sirius'un sırıtışı oğlanın sinirlerine dokunmuş olacakki James, Sirius'a doğru hamle yapınca ikili oturma odasında birbirini kovalamaya başladı. Katherine gözlerini devirerek kitabına devam etti. Çocuk gibiydiler.

Sirius kızın elindeki kitabı alıp kapattığında keyfi bozuldu. "Sirius! Ne-" Katherine tepki vermeye fırsat bulamadan kızı kucağına aldı. Sirius hızlıca evden dışarı çıktı. James onları Potter evinin arka bahçesinde bekliyordu. Sirius'un geniş bahçedeki göle doğru ilerlediğini gören Katherine çocuğun kollarından inmek için çabaladı ama başaramadı. "Sirius, indir beni!"

"Unutma! Okul dışında büyü yapamazsın!" dedi Sirius. James kızın bacaklarından tuttu. "İkinizi de öldürürüm, indirin beni!" Katherine bağırdı ama nafileydi. İki oğlan birbirlerine baktı. "Üç diyince. 1...2...3..."
Ve Katherine'i suya atmışlardı. Katherine sudan çıkarken iki oğlan kızdan uzaklaşmaya başlamışlardı. Katherine sinirliyken kızdan korkuyorlardı.

Katherine sonra onlara bunun bedelini ödeteceğini düşündü. Şu an tek önemli olan şey kurulanmaktı. Hemen eve girip merdivenlerden çıktı. Odasına girip duşa girdi.

Saçını kuruttuktan sonra oturma odasına indi. James yoktu ama Sirius koltuklardan birinde oturmuş Katherine'in odada bıraktığı kitabı okuyordu.

"Gerçekten okuyor musun?" Katherine inanmayarak sordu. Sirius bakışlarını sevgilisine yöneltti ve başını aşağı yukarı salladı. "Okuyabildiğini bilmiyordum."

"Ah, bak bu canımı yaktı işte." Sirius'un gülümsemesi Katherine'i de gülmeye itti. Sirius'un yanına oturdu. Kitabına uzandı ama Sirius kitabı geri vermedi.

"Okuyorum." tek cevabıydı. Katherine gözlerini devirdi ve Sirius'un göğsüne yaslandı. Oğlan bir koluyla Katherine'i diğeriyle de kitabı tuttuktan sonra çenesini kızın kafasının üstüne koydu. "Okumayı bitirdiğinde söyle, lütfen."

"Beni sinir ediyorsun, Black." Katherine'in şaka yaptığı her halinden belliydi, hafifçe gülümsüyordu. Sirius saçlarına bir öpücük kondururken hiç bu kadar mutlu ve huzurlu hissetmediğini düşünüyordu.