fourty

176 21 18
                                    

Tren durağa yaklaşırken Katherine kendini oldukça gergin hissediyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Tren durağa yaklaşırken Katherine kendini oldukça gergin hissediyordu. James'in durumunu aylar öncesinden açıkladığını ve yazın Potterlarda kalmak için izninin olduğunu bilmesine rağmen çok korkuyordu.

Ya onu sadece Ölüm Yiyen Charles Avery'nin kızı ya da oğullarını kullanmaya çalışan bir Slytherin olarak görürlerse? Olabilecek en kötü ihtimalleri bir bir aklından geçirirken Çapulcular ayağa kalktı. Tren durmuş, gitme vakti gelmişti. Çantasına uzanacakken Sirius ondan önce davranıp kızın valizini eline aldı. Katherine gülümseyerek başını kaldırdı.

"Kendim taşıyabilirim biliyorsun, değil mi Sirius?" Sirius ise sadece gülümsedi ve eğilip hafifçe kızı öptü.
"Biliyorum ama ben varken neden taşıyasın?" Katherine ise sadece gözlerini devirip yürümeye devam etti. İstasyondan çıkarlerken her sene gördüğü bir manzaraya takıldı: Mutlu ailelerin çocuklarına kavuşmaları. Görmeye ancak hissetmeye alışık olmadığı bir manzara. Babası bir kez olsun onu almaya gelmemişti. Hep Avery ailesi için çalışan onlarca hizmetkardan birini gönderirdi.

"İki ay boyunca seni her gün göremeyeceğime inanamıyorum." Lily söylenirken Katherine burukça gülümsedi.

"Ben asıl iki ayı senin ve benim sevgililerimizle geçireceğime inanamıyorum." Lily göz devirse de gülümsüyordu. Katherine Lily'i belinden kendine çekerek sarıldı.

"Eğer mektup yazmasan seni öldürürüm." Katherine alayla güldüğünde Lily devam etti. " Ciddiyim." Katherine gülümsedi. "Ben de seni." Lily diğerlerine de veda ederek yanlarından ayrıldı.

"Bu ikisinin kaosuyla baş edebileceğine emin misin?" Remus sordu. Sirius göz devirip kolunu kızın beline doladı.
"Yani hayır ama idare ederim, merak etme." Katherine Remus'a da hızlıca sarıldı.

"İyi olduğuna emin olmak için yazarım." Remus gülümseyip onu bekleyen ailesinin yanına gitti. Peter da el sallayıp ebeveynlerine doğru ilerledi.

"Annemler yine bir işler karıştırdığımı düşünmeden gidelim." James söyleyip önden yürüdü. Sirius ve Katherine ise birbirlerine bakıp sırıttı.

"Zaten hep bir işler karıştırmıyor musun?" Katherine alayla sordu. James arkasını dönüp göz devirdi ama hala gülüyordu. Bay ve Bayan Potter'a doğru gidiyorlardı. Katherine biraz yaşlı ama birbirine çok yakışan çifti görünce endişesi tekrardan arttı. Bunu fark eden Sirius ise eğilip kızın saçına bir öpücük kondurdu. "Sakin ol, her şey yolunda gidecek." Sirius fısıldadı.

"Sirius, umarım sen de başına bela almadın." Kadın gülümseyerek söyledi. Oğlanlarını uzun bir yılın ardında görmenin onu sevindirdiği her halinden anlaşılıyordu. Sirius'a sarıldı ve ayrılırken Katherine'i fark etti. Kıza öyle sıcak ve sevecen bir gülümsemeyle bakıyordu ki Katherine en son annesinin böyle güldüğünü hatırlıyordu. İşte o an kalbinde yer edinmiş tüm kaygı ve endişe yok olmuştu. "Ah, sen de Katherine olmalısın." Sonra Sirius'a döndü. "Sirius bahsettiğinden daha güzelmiş."

Sirius Katherine'e aşık olmuşçasına bakıyordu. James'in annesi bir anda kıza sarılınca Katherine neye uğradığını şaşırmıştı. Babasına en son ne zaman sarıldığını dahi hatırlamıyordu.
"Tanıştığımıza çok mutlu oldum, Katherine. Bizimle olmana çok sevindim." Katherine ise sadece gülümseyebildi.

"Memnun oldum, Bayan Potter." Katherine kadına söyledi. Kadının kaşları bir saniye çatıldığında Katherine yanlış bir şey söylemiş olma ihtimalini aklından geçirdi.

"Lütfen bana Euphemia de, tatlım." Bayan Potter geri çekilmiş olsa da Katherine'i bırakmadı ve kocasına döndü.

"Ne kadar harika bir kız değil mi, Fleamont? Keşke soyadını Potter yapabilseydik ama zaten yakında Black olur." Katherine şaşırmıştı, gözleri büyümüştü. Sirius ise bir gün belki evleneceklerini aklına getirince kıza büyülenmiş gibi bakmaktan kendini alamıyordu.

"Euphemia, abartma hayatım. Daha yeni çıkmaya başladılar." Fleamont Potter söyledi. James ise Sirius'un halini görünce sırıttı. "Bu yaz bizimle olduğum için çok mutluyuz, Katherine." Fleamont gülümsedi.

"Ben de öyle, Bay Pot-" Sözü kesildi. "Lütfen,Bay Potter yok. Benim adım Fleamont." Katherine ise bu kadar sevgi görmesi karşısında şaşkına dönmüştü. "Ben de öyle, Fleamont."

Euphemia Katherine'i bırakıp eşine ve oğluna sarıldı. Sirius ise kolunu yeniden kızın beline doladı.

"Gördün mü? Her şey yolunda gidecek demiştim.


Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]Where stories live. Discover now