thirtyone

366 59 137
                                    

Katherine uykusundan uyanmaya çalışırken Gryffindor Ortak Salonuna doğru yürüyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Katherine uykusundan uyanmaya çalışırken Gryffindor Ortak Salonuna doğru yürüyordu. Yine erken uyandırıldığı bir cumartesi sabahıydı. Saat 6 civarlarında James kızın kapısına gelip Gryffindor Ortak Salonunda arkadaşlarına katılmasını söylemişti. Oğlan  nedenini açıklamakla bile uğraşmadan hızlıca gitmişti. Katherine ise sabah erken uyandırılmanın siniriyle üstünü bile değiştirmemişti. Lacivert kısa geceliğinin takımı olan dantelli sabahlığını üstüne geçirip çıkmıştı. Zaten cumartesi saat erken olduğu için koridorlarda ya da Ortak Salonlarda kimse olmazdı.

Gryffindor Ortak Salonu'na girer girmez karşılıklı kırmızı kadife koltuklarda oturan Çapulcular ve Lily'i buldu. Sirius, James ve Remus'un arasında otururken Lily ve Peter da karşılarındaydı. Gryffindor Ortak Salonu Katherine'e göre fazla kırmızıydı. Sarı ve kırmızı renklerini hoş bulsa ve ara sıra giyse de bu kadarı ona fazla, çok boğucu geliyordu. "Günaydın." Katherine mırıldandı.

Ortak Salonda onlardan başka kimse olmadığından rahatlıkla duydular.  Katherine koltuklara doğru yürüdü ve Lily'e sorarcasına bir bakış attı. Lily ve Peter aralarını açıp Katherine'e yer verdi ve bu şekilde Katherine Sirius'un karşısında oldu. Ama oturduğunda Sirius'un gözlerindeki kargaşayı fark etmesi zaman almadı. "Ne oldu? Birini lanetlemekte tereddüt etmem, söyleyin yeter."

"Gerek yok." Sirius hafifçe güldü ama Katherine'in endişesini azaltmaya yetmedi. Sirius derin bir nefes verdi ve gülümsedi.

"Sadece... Marlene ile ayrıldık. Yani o benden ayrıldı."

"Üzgünüm. Hala onu lanetleyebilirim." Katherine dalgayla söylerek oğlanı neşelendirmeye çalıştı. İşe yaramış olacakki Sirius gülümsedi.

"Hayır, Prenses. Değmez ama teklifin için teşekkürler." Sirius dedi. Katherine ise gülümseyerek koltuğa yaslandı. "Hadi Sirius,gidelim."

"Gidelim mi? Nereye?" Sirius kafası karışarak sordu ama Katherine çoktan ayağa kalkmıştı.

"Hadi dedim. Az laf, çok iş. Bütün günümüz yok." Sirius gülerek ayağa kalktı. Katherine ise diğerlerine baktı. Ona bilmiş bilmiş bakan Remus ve Lily'e göz devirdi. "Kimse ölmeyecek, merak etmeyin."

"İyi bir başlangıç." Remus cevap verdi.Katherine ise oğlana göz devirdi ve Sirius'un elinden tutup çocuğu kendisiyle beraber sürükledi.

"Nereye gidiyoruz, Prenses?" Sirius sordu. Katherine ise arkaya bakarken gülümsedi.

"Gidince görürsün." Katherine kıkırdarken Sirius kıza gülümsedi. Katherine'in bu halini çok seviyordu. Kimseyi önemsemeyen, mutlu ve çocuksu halini. Babası ve ağabeyiyle olan her şeyden dolayı biraz daha içine kapanmıştı ama son zamanlarda kızın mutlu olduğunu görmek Sirius'a açıklayamadığı kadar huzur veriyordu.

Daha hızlı yürüyüp kızın yanına geldi. "Marlene'in senin için bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum."

"Emin değilim, Katherine. Kalbim diğerlerinin sandığı kadar kırık değil." Sirius itiraf etti. Katherine anlayışla gülümsedi. Hogwarts koridorlarından dışarıya çıkana kadar ikisi de konuşmadı. Sadece birbirlerinin yanında olmanın tadını çıkarmak istediler. Şimdi şatodan çıkmışlardı. Kalenin birazcık uzağında küçük bir tepenin ardında bir göl vardı. "Hala nereye gittiğimizi söylemiyor musun?"

"Hayır. Ama neredeyse ordayız." Tepenin önünde durunca Katherine oğlanın elini bırakıp tepeden aşağı koşmaya başladı. Sirius ise hem merakla hem hayranlıkla kızı izledi. Sirius gerçekten de bu mutlu Katherine'i çok seviyordu. Gölün kenarına geldiğinde oğlana geniş bir gülümsemeyle döndü.

Katherine havanın ne kadar soğuk olduğunun farkındaydı o yüzden asasını çıkardı ve gölü ısıtması için bir büyü yaptı. Eğilip suyu kontrol etti, tam istediği gibi olmuştu. Kaynar su gibi sıcak olmasa da girilecek kadar ılıktı.

Etrafına Sirius'u görmek için bakındı. Göle gelmek için az mesafesinin kaldığını görmesiyle Katherine ayakkabılarını çıkardı. Giydiği dantelli sabahlıktan kurtuldu. Sonra da geceliğini hızlıca çıkardı şu an sadece iç çamaşırlarıyla duruyordu. Sirius'a dönmeden "Geliyor musun?" dedi ve gölde ilerlemeye başladı. Ortalara doğru yüzdüğünde geriye döndü ve Sirius'un kendisine doğru geldiğini gördü. Katherine kıkırdayıp saçını ıslatmak için hafifçe arkaya yaslandı.

"Kesinlikle delisin, Preses." Sirius kızın yanına gelmişti ve kollarını sıkıca Katherine'in beline sarıp kendine çekti. Katherine de kendi kollarını oğlanın boynuna doladı ve aralarındaki mesafeyi kapattı sonra da ellerini oğlanın saçlarına daldırdı.

"Beni takip ettiğin için sen de benim kadar delisin." Sirius sırıtırken Katherine dudağını ısırdı. "Her neyse, seni başarıyla neşelendirdim bence. James ya da Remus'un yapabileceğinden çok daha iyi bir iş çıkardım hatta."

"Yani, onların bunu yapmak isteyeceğinden emin değilim." Katherine gülümsedi ve Sirius'tan uzaklaşmaya başladı. Ama Sirius kızın belinden hızlıca tuttu be onu geri çekti. Katherine bu hareketi beklemediğinden küçük çaplı bir çığlık attı. Sonra da Sirius'un gülmeye başlamasıyla oğlana katıldı.

"Eğer bilmesem bana aşıksın derdim." Katherine alayla söyledi. Sirius hafifçe güldü ve kızın bacaklarını kavrayıp beline sardı. Sonra da kollarını beline doladı.

"Olmamı isterdin." Sirius mırıldandınırken Katherine aralarındaki az mesafeyi kollarını oğlanın boynuna koyarak sıfırladı. Sirius kafasını yavaşca eğdi ve gözlerini kapattı. Katherine kalp atışının hızlandığını hissederek oğlana yaklaştı. Dudaklarının arasında milimetreler vardı. Öpüşmelerine çok az kalmıştı.

Bir ses duymalarıyla ayrıldılar.

"Demek buraya kayboldunuz." James derken Lily oğlanın kafasına vurdu. Sirius iç çekerek Katherine'i bıraktı ve Katherine hayal kırıklığıyla geriye çekildi.

"Bize katılıyor musunuz o zaman?" Katherine sordu. Sirius'a dönüdüğünde ona gülümseyerek baktığını fark etti. Sirius o gün gerçekten de kızı öpmeyi istemişti. Aslında uzun zamandır istiyordu sadece kendine itiraf edememişti. Kıza bakarken Katherine'e hislerinden sadece daha da emin oldu.  Onlara doğru birinin su sıçratmasıyla bakışmaları bozuldu. Katherine suyun geldiği yere döndü. "Göstereceğim sana gününü, Potter!"




Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]Where stories live. Discover now