Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]

thirtythree

"Katherine! Ciddi olmadığını söyle." Regulus kızın odasına bağırarak girdi ve arkasından kapıyı çarptı. Ama Regulus hissettiği öfkenin Katherine'in yüzündeki kurumuş gözyaşlarını görünce dağıldığını hissetti. "Ölüm Yiyen olamazsın."

"Tercih yapma lüksüm yok artık." Katherine elindeki çerçeveye bakarken mırıldandı. Yeni bir resim sayılırdı. Lily ve Katherine noel tatilinde fotoğraf çekilirken Sirius ve James habersiz kareye girmiş ve sonra dördü gülüşüyordu.

"Seni zorlayan kim?" Regulus kafası karışarak sordu. Katherine derin bir nefes aldı ve Regulus'a bakmak için kafasını kaldırdı. Regulus kaşlarını çattı ve kafasını sağa sola salladı. "Eğer Severus diyorsan imkansız. Asla bir kanıbozukla konuşmayacağını söylemişti ve sen..."

"Çok kısa sürdü ama. Dedi ki seçmek zorundaymışım. Ya Ölüm Yiyen olurmuşum ya da onlara zarar verirmiş." Katherine güçsüzce söyledi. Regulus iç çekti ve yatağında oturan Katherine'e doğru ihtiyatlı adımlar attı ve kızın yanına oturdu. Regulus bir kolunu kızın omzuna sardı ve kendine çekti. Katherine de gözlerini kapattı ve kafasını oğlanın göğsüne koydu.

"Onları gerçekten seviyorsun, değil mi?" Regulus yavaşça sordu. Katherine de fısıldar gibi kısık bir sesle onayladı.

"Delice, değil mi? Eğer bana bu soruyu eylülde sorsaydın sana deli derdim. Ama şimdi ailem gibiler." Katherine cevap verdi. Regulus, artık kızın hayatının bir parçası olmadığı için her ne kadar üzülse de ona destek olan arkadaşlar bulduğu için bir yandan da mutluydu. "Onlara bir şey olursa kendimi affedemem, Regulus."

"Biliyorum, biliyorum. Yapabileceğin başka bir şey yok mu? Biriyle konuşmayı denedin mi?" Regulus umutla sordu. Katherine ise iç çekip kafasını salladı. Regulus kaşlarını çattı. Şimdiye kadar Sirius ve arkadaşlarına anlatacağını düşünmüştü. "Neden onlarla  konuşmadın? Onlara anlatman daha iyi olmaz mı? Sana yardım edebilirler."

"Bana yardım etmek için her şeyi denerler. Onlara zarar gelmesin. Bir özgürlükleri var, benim yıllarca istediğim bir özgürlük ve son aylarda nasıl bir şey olduğunu gördükten sonra her saniyesinin tadını çıkarmalılar. Bensiz olsa bile. Ben zaten bu özgürlükle doğmadım." Katherine iç çekti ve Regulus'tan ayrıldı.

"Senin mantığınla düşünürsek Sirius da özgür doğmadı. Bir Ölüm Yiyen olması gerekiyordu, aynı senin gibi. Ama kaçtı, aynı senin gibi. Bunu bırakma. Git onlara ne olduğunu anlat." Regulus önerdi. Katherine kafasını öfkeyle salladı.

"Hayır. Bu yapmam gereken bir şey. Başka bir yol yok, Regulus. Snape katılırsam işareti almayacağıma söz verdi. Haftaya babam ve ağabeyime götürecekmiş." Regulus geniş gözlerle kızı izledi.

"Katherine! Saçmalama! Ağabeyinin sana ne yaptığını hatırlamıyor musun?! Onlara gerçekten geri gidemezsin!" Regulus bağırarak konuştu. Katherine derin bir nefes aldı ve kucağındaki ellerine baktı. "Sirius izin vermez. İkimiz de biliyoruz ki, bunu duyduğu an seni durdurur. Dünyanın altını üstüne getirmesi gerekirse bile."

"Hayır. İzin vermem. Kararımı kabul etmek zorunda." Katherine katıca söyledi. Regulus yenilgiyle iç çekti ve Katherine'e tekrardan sarıldı.