thirtytwo

332 52 124
                                    

"Katherine

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Katherine. Bence biraz konuşmalıyız." Katherine kütüphanede oturduğu yerden kafasını kaldırıp ona seslenen Severus Snape'e baktı. Gözlerini devirdi ve eşyalarını çantasına koydu. "Hayır." Hızlıca çantasını alıp kütüphaneden çıktı. Severus kızın arkasından ona seslense de Katherine umursamadı ama Severus yürüyüşünü hızlandırıp önüne geçince durmak zorunda kaldı. "Ben ciddiyim, Katherine. Ya beni dinlersin ya da küçük sevgiline bedelini ödetirim."

"Severus, eğer ona herhangi bir şey yaparsan üzerinde affedilmez lanet kullanmaktan çekinmem." Katherine sinirle söyledi. Severus sesli bir nefes verip gözlerini devirdi.

"Çok basit.Ya ölüm Yiyenlere katılıp baban ve ağabeyine anılarını geri verirsin ya da... Ne yapacağımı zaten biliyorsun. Gerçekten de kurtulduğunu düşünmemiştin, değil mi? Kaderinden kaçamazsın, imkansız." Katherine kaşlarını çatıp oğlana baktı.

"Senden nefret ediyorum, Severus." Katherine sinirle söyledi. Bu olamazdı. Katherine gerçekten de kurtulduğunu düşünmüştü. Şimdi ise Snape ciddiyse Katherine bunu kaldıramazdı. Kimseye onun yüzünden zarar gelmesini istemiyordu.

Eğer Ölüm Yiyen olmak Sirius ve arkadaşlarını koruyacak şey ise Katherine kendini buna mecbur hissediyordu. Zaten mutluluğunun bu kadar bile uzun sürmesini beklememişti. Sonuçta Severus yalan söylemiyordu. Ölüm Yiyen olmak doğduğundan beri kaderiydi ve kaderden kaçmak imkansızdı. Başka bir yol aklına gelmiyordu. Eğer Çapulcular ve Lily'e anlatırsa yine Katherine'i korumak için kendilerini feda ederlerdi. Ama Katherine bu sefer kendi güvende olsun diye kimseyi tehlikeye atmamaya kararlıydı.

Katherine etrafına bakındı. Düşüncelerinde o kadar kaybolmuştu ki giden Severus'u fark bile etmemişti. Snape'in koridoru döndüğünü gördü ve ona yetişmek için hızlı adımlar atmaya başladı. Sonunda oğlana yetişip kolunu kavradı. Severus kıza döndü.

"İşareti istemiyorum, tek isteğim bu. Ölüm Yiyen olurum ama işaret olmaz. Ayrıca babam ve ağabeyimin beni hatırlamasını da istemiyorum." Severus zaferle gülümsedi ve kafasını salladı.

"Kabul." Severus dedi ve yoluna devam etti. Katherine derin bir pişmanlık duygusu hissetmesine rağmen çaresizdi. Yapabileceği başka hiçbir şey yoktu. Büyük Salona doğru yürürken kapının girişinde durdu. Çapulcular ve Lily'nin gülüştüğünü gördü. Katherine derin nefesler alarak kendini kontrol etmeye çalıştı ama işe yaramıyordu. Çaresizlikten, elinden bir şey gelmemesinden, güçsüz olmaktan nefret ediyordu. Daha fazla dayanamayıp zindanlara doğru yürümeye başladı.

Slytherin Ortak Salonunu açan portreye şifreyi söyledi ve odasına koştu. Odasına girdiği gibi kapıyı kilitledi ve kendini yatağına attı.

En çok korktuğu şey başına gelmişti. En nefret ettiği şey olmaya zorlanıyordu. O an her şeyin değişmesi için, Avery ailesinde doğmamış olmak için her şeyini feda edebilirdi.

Yatakta doğruldu ve komidinindeki annesiyle olan hareketli resmini eline aldı. Çapulcuların babası ve ağabeyinden kaçmasına yardım ettiği gece son anda çantasına atmışı bu çerçeveyi. Katherine en fazla dört yaşında olmalıydı annesinin de son yılları. Annesi alnını öperken küçük Katherine de gülüyordu. Annesini her günün her saniyesi çok ama çok özlüyordu. Onunla beraber alışverişe çıkmayı, hoşlandıkları hakkında konuşmayı, onunla beraber geceleri film izleyip uyuya kalmayı çok isterdi. Normal bir hayatının olmasını, normal bir ailede doğmuş olmayı daha da çok.

Her şeyi Sirius'a anlatmayı da çok isterdi ama yapamazdı. Şu anki önceliği kimseye zarar gelmediğinden emin olmaktı.

Bunun bedeli kendi mutluluğu olsa bile...

Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]Where stories live. Discover now