Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]

one

O günün dersleri bittikten sonra Hogwarts öğrencileri şatonun koridorlarda yürüyordu. Bir çoğunun kendi aralarında aynı şeyi fısıldaması Katherine'i meraklandırmıştı. Dedikodunun kaynağını bulmak umuduyla kitaplarını göğsüne bastırarak yürüdü. Adımlarını hızlandırırken cüppesinin rüzgarla uçuştuğunu hissetti. Sonra maalesef ki o tanıdık gülüşmeler  ve protesto sözcükleri kulağına ilişti. Köşeyi şüpheleri doğru çıktığından sinirle döndü.

Yerde Severus Snape ve onun önünde Slytherinli çocuğu yine küçük düşürdükleri için gülen 4 genç oğlan buldu. Yolunu 5 Hogwarts öğrencisine çevirirken gözlerini iriteyle devirdi.Onu ilk fark eden Sirius Black oldu. Katherine'i görmesiyle gülüşü dağılan yakışıklı oğlanın dudakları sırıtma şeklini aldı. Katherine kendilerine 'Çapulcular' diyen grubun içinden özellikle Sirius'tan nefret ederdi. Çoğunlukla Sirius ailesine karşı geldiği için.

"Prenses Slytherin geldi, çocuklar." dedi Sirius dalga geçercesine. Sirius'un cümlesinin üstüne diğer 3 çapulcu da kıza döndü. James Potter aklında yapabileceği haylazlıklar dolanırken sırıttı. Diğer tarafta ise Peter Pettigrew Avery kızından oldukça korkuyordu ve  Katherine'e bakmasıyla yavaşça geriye adım atması bir oldu ve sonra onu görmesiyle ciddileşen Remus Lupin vardı.

"İyi misin, Severus?" Katherine arkadaşına nazikçe sordu diğer dört Gryffindorlu çocuğu görmezden gelerek. Onların saçmalıklarıyla uğraşıcak ruh halinde değildi. Kolunu yerdeki arkadaşına uzatınca Severus kızın elini minnettarlıkla tuttu ve Katherine oğlanın kalkmasına yardım etti.

"Teşekkürler, Katherine" Severus mırıldandı. Bu sözü Katherine'i hafifçe gülümsetti.

"Önemli değil." diye cevap veren arkadaşına Severus kafasını sallayarak hızla uzaklaştı. Katherine Çapulculara son bir bakış attı ve gitmek için adımını attığında Sirius'un sesi onu durdurdu.

"Bizi umursamıyor musunuz yoksa, majestleri?" Sirius alayla kıza sordu ve bu onu döndürmeye yetti. Burnunu onu tuzağa düşürecek bir tavırla sıkarak Sirius'a baktı ve o an oğlanın dudaklarını çevreleyen gülümsemeyi lanetlemek istedi.

"Zamanımı kanıbozuklarla harcamıyorum." Katherine iğrenerek söyledi. Sirius kıza kıkırdadı ve James sırıttı. Sirius yavaşca kafasını yana yatırdı ve yorumuna alınmışçasına hafifçe suratını astı.

"Ah, Prenses. Sizi kırdığım için gerçekten üzgünüm. Nasıl affedilebilirim? Huzurunuzda olmayı hak etmiyorum." Sirius alayla söyledi. Oğlanın ciddiyetsizliği Katherine'in tepesinin tasını attırdı. Sinirini göstermemeyi seçerek çekip gitti.

"Onu kızdırmayı bırakmalısın, kız çok korkunç." Peter mırıldandı. Sirius ve James birbirlerine şaşkınlıkla baktı.

"Ondan korkuyor musun? Senin yanında küçücük kalıyor, saçmala Peter." James dalga geçti ve 4 oğlan Gryffindor ortak salonuna yürürken James kolunu Pettigrew'un omzuna attı.

"Ve hepimiz zaten patiayağın ona delicesine aşık olduğunu biliyoruz."

"Avery mi? Delirdin mi sen? Gözlerimi oyarım daha iyi." diye Sirius dudak büktü. Bunun üstüne Remus inanmayarak bir kaşını kaldırdı.

"O zaman seni aşık atme sürecine başlayabilir miyiz?" Remus sordu ve Sirius gülümseyip arkadaşını birazcık itti.