Bölüm 18~Başkaldırı

1.4K 157 16
                                    


Bazen bir bakış da yakabilir isyan ateşini, bir dokunuşta. Önemli olan bakanın da dokunanın da kim olduğudur.




"Yavaş olsana! Bütün birayı bitirdin." Ağzındaki içkiyi yutup arkadaşına ağız kenarıyla güldü.

"Kafam çok dolu Tom. Karışma bana bugün." Tom bir süre arkadaşı Kewin'ı izledi. Sonra ise oturdukları tepenin manzarasına çevirdi yüzünü.

"Yine ne oldu?"

"Ne olmadı ki?"

"Yine Kral Marcus mu?"

"Annem. Evleneyim diye sürekli üstüme geliyor. Yirmi yaşındayım ve evlenip de hayatımı mahvedemem. Kavga edip kalbini kıracağım o olacak." Tom birasından bir yudum aldı.

"Fazla takılma. Benimkiler de öyle."

"Anlamıyorum babam bu konuya bu kadar takılmıyor ama annem sürekli eşeleyip duruyor." Aslında babası genel olarak onunla ilgili çoğu konuya karışmıyordu. Kral Marcus çocuklarına sevgi veremiyordu.

"Veliaht olmanın zor tarafları. Sürekli evlilik lafı açılır. Kimse senin duygularını önemsemez. Herkes siyasi çıkarlarını gözetir."

Tom doğru söylemişti. Gerçekler bunlardı.

"Sen yine de sakin olmaya çalış. Zaten sağın solun belli olmuyor." Kewin gülerek arkadaşının karnına yumruk attı.

"Dalga geçme benimle."

"Arada sırada kardeşinle konuş Kewin. Seni seviyor. Sana destek olur." Kewin başını olumsuzca salladı.

"Bu işler sadece evlilik sorunuyla bitmiyor Tom. Biliyorsun. Onu karıştırmak istemiyorum. Hayatını yaşasın, istediği gibi eğlensin istiyorum." Umutsuz bakışlarını gökyüzüne çevirdi.

"İçine atarak bir yere varamazsın ama. Sürekli susuyorsun Kewin." Alaycıl gözleri arkadaşına döndü.

"Sanki sen farklı bir şey yapıyorsun. Çok fazla şey tutuyorsun içinde ve kimseye hiçbir şey söylemiyorsun." Tom sessiz kaldı ve durgunlaştı.

"O beyninin içinde neler var bilmiyorum ama sen gerçekten bir şeyler saklıyorsun." Tom yalandan güldü.

"Kuruntularını kendine sakla." Dedi ve bardağını uzattı. Tokuşturduktan sonra gece boyunca içmeye devam ettiler.

Bu iki arkadaşın son buluşmasıydı. Bu konuşmalardan iki gün sonra Prens Kewin geçirdiği sinir krizi sonucunda kardeşini yaraladı ve sürgün edildi.

O sürgündeyken tek arkadaşı, Doğa Krallığının Veliaht Prensi bildiği şeyler yüzünden kurban edildi.

Hayat acımasızdı. Ve bu iki arkadaş o acımasızlığı dibine kadar tatmıştı.

                                   ...

Bazen olur ya gerçekten çok garip anlar yaşardık. Şuan yaşadığım gibi.

Uykudaydım ve bunun farkındaydım. Rüyamı bilinçli bir şekilde kontrol ediyordum ve bu çok zevkliydi.

Yattığım pozisyonda uzun süredir hareketsiz yatıyordum sanırım. Çünkü rahatsız olmuştum.

Sağ tarafıma dönüp uyumaya devam edecektim ki içime dolan his gözlerimi açmamı söyledi. İstemsizce gözlerimi açtım. Başta görüşüm bulanık olsa da gözlerimi kırpıştırıp bunun geçmesini sağladım.

Düşler Gezegeni || Ölü VeliahtWhere stories live. Discover now