Bölüm 17~Dönüm Noktası

1.4K 154 30
                                    


Kötü günler geride kalmıştı. Sırada daha kötü günler vardı.


Eteklerimi tutarak merdivenleri yavaş adımlarla iniyordum. Yemek odasına inecek ve muhteşem aile kahvaltımıza katılacaktım.

Ne aile ama.

Merdivenler bittiğinde koridoru geçtim ve yemek odasının kapısına geldim. Muhafızlar kapıları araladığında yine eteklerimi tutup içeri girdim.

Her ne kadar istemesem de babama ve anneme reverans yapıp masaya oturacaktım ki babamın katı sesi beni durdurdu.

"Sen bugün masaya oturmayacaksın." Duyduğum sözler karşısında duraksadım. Sonra ise tek kaşım havaya kalktı.

"Neden?" Çayından bir yudum aldı ve tabağındaki domatesi rahatsız edecek bir yavaşlıkta keserken bana bakmadan konuştu.

"Dün yaptığın saygısızlıktan ötürü cezalısın." Hiçbir şey söylemedim. Bakışlarım anneme döndü. O da sakince kahvaltısını yapıyordu.

"Pekala. İstediğiniz gibi olsun kralım." Sam'in ayağa kalkacağını fark ettiğim an elimi omzuna bastırdım ve oturmasını sağladım. Bana ne yaptığımı sorgulayan bakışlar atıyordu.

Arkamı döndüm ve ayağımdaki topukluların sesini çıkartarak yavaş yavaş yemek odasından ayrıldım.

Kapılar kapandığında durup nefes aldım. Yapacaklarımı kafamda toparlamaya ihtiyacım vardı.

"Prenses iyi misiniz? Neden erken çıktınız?" Emily etrafımda dönüyordu ama onu duymuyordum.

"Alec'e söyle bir araba hazırlatsın. Hemen." Hızlı bir şekilde uçarak gözden kayboldu. Ben de bu sırada ayakkabılarımı değiştirmek üzere odama çıkmıştım.

Topuklularımı bir kenara bırakıp çizmelerimi giydim. Elbisemi değiştirmeyecektim. Pelerinimi de boynuma bağladıktan sonra tekrardan aşağı indim.

Hızlı adımlarla sarayın bahçesine çıktım. Alec ve Emily arabanın yanında bekliyordu.

Geldiğimi gören Alec tahta kapıyı benim için açtı. Ayağımı basamağın birine attım ve içeri geçtim. Yerime oturduğumda Emily de hemen yanıma oturmuştu.

"Nereye gidiyoruz Prenses?"

"Ordugah." Alec arabacılara gideceğimiz yeri söylemek için kısa bir süre yanımızdan ayrıldı. Bu sırada ben de başımı geriye yaslayıp onun gelmesini bekliyordum.

İçeri girdi ve kapıyı kapattı. Ardından araba hareket etmeye başladı.

                                  ...

"Geldik efendim." Duyduğum ses kapalı olan gözlerimi açmamı sağladı. Alec önden indi ve kapıyı benim için açtı. Arabadan indim ve etrafa göz gezdirdim. Askerler talim yapıyor, komutanlar ise başlarında bekliyordu.

"Komutan Riven'a haber ver toplantı binasında onu beklediğimi söyle." Alec emrimi alır almaz uzaklaştı.

"Emily sen burda kal." Hızlı hızlı toplantı binasına gittim. Beni görenler reverans yapıyorlardı fakat durup onlarla sohbet edecek vaktim yoktu.

Komutanlarla görüşme yaptığımız odaya girdim. Uzun masanın baş köşesine geçip oturdum. Birkaç dakika sonra kapı çalındı ve Başkomutan Riven içeri girdi. Bana selam verdi ve gülümseyerek konuşmaya başladı.

"Hoşgeldiniz Prenses Cassie." Geriye yaslandım ve bacak bacak üstüne attım.

"Görüşmeyeli nasılsın Komutan Riven?"

Düşler Gezegeni || Ölü VeliahtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin