VIII

116 23 9
                                    

Sigara dumanını dışarıya doğru üfleyip bir nefes daha içime çektim. Oturduğum koltuğa iyice yaslandım. Evimin çatısından manzarayı izliyordum. Ya da şu an sadece kendimi kandırıyordum. Bir şey izlediğim yoktu. Zihnim çok doluydu ve ben bunu nasıl boşaltıcağımı bilmiyordum.

Bazen bu doluluk beni bitiriyordu. Bazen de beni ayakta tutan tek şey oluyordu. Telefonumu elime alıp playlistimden bir şarkı açtım. Sevmeden Geçer Zaman.

Bu şarkı bana geçmişimi hatırlatıyordu. Sevdiğim kız tarafından nasıl kullanıldığımı hatırlatıyordu. O zamanlar lise 2 okuyordum. Ve kendimden bile çok sevdiğim bir kız vardı. Kimse öğrensin istemiyordum ondan hoşlandığımı. Çünkü o zamanlar kilolu, gözlüklü, sivilceli biriydim. Biliyorum bunlar insanı çirkin yapmaz ama lisedeyseniz herşey sizin alehinize olur.

Sınıftakilerle aram pek iyi sayılmazdı. Kendi halimde okula gider gelirdim. Sessiz bir tiptim. O kızla aynı sınıftaydık. Bir gün sınıftan biri yanına gelip Derya'nın ne kadar güzel olduğunu söylüyordu. Ve daha neler neler. Hoşlandığım kız hakkında başka bir erkekten duyduklarım aklıma zarardı.

Özgüvensiz, yakışıklı olmadığım için günlerce kendimi suçlamıştım. Şu zamanlar farkediyordum boş yere kendimi üzdüğümü. Değmezmiş.

O günden yaklaşık 1 hafta sonra sınıf boştu ve ben arka sıralardan birinde oyun oynuyordum. Gerçektense sanalda daha rahat bir tiptim.

Derya aynıma gelip oturmuştu. Kafamı kaldırıp onu gördüğüm zaman büyük bir şoka uğramıştım. Çünkü varlığımdan haberi bile olmadığına emindim. Benimle arkadaş olmak istediğini söylemişti. İster istemez şaşırmıştım. Bu güne kadar kimse benimle arkadaş olmak istememişti. Ve bunu sevdiğim kız söylüyordu. Daha sonra bir kafede buluşmak istediğini söylemişti. Çok heyecanlanmıştım.

2, 3 gün sonra buluşmuştuk. Büyük bir özen ile hazırlanmıştım. Kafeye gidene kadar yanlış bir şey yapmamak için kendimle savaş veriyordum. Gittiğim zaman o, bir masada oturmuş beni bekliyordu büyük bir heyecanla yanına gitmiştim. 1, 2 saat olsa da mutlu olmuştum. Ve kalkmamıza yakın yanıma gelip sarılmıştı. Şok olmuştum. Ve daha sonra bana yaklaşıp gözlerini kapamıştı. Öpmek istediğini sanıp bende gözlerimi kapatıp ona yaklaştım. Ve tam o sırada yüzüme flaş patlamıştı. Fotoğrafımı çekmişti. Hayatımda utanmadığim kadar utanmıştım. Ve daha sonra gülerek uzaklaşmıştı.

O gün hiç üzülmediğim kadar üzülmüştüm. Ona yaklaşmamalıydım diye defalarca kendime kızmıştım. Sınıftan birileri ise o gün oradaymış ve saklanıp bizi kayda almış ve tüm sınıf öğrenmişti. Çok büyük bir utanç içindeydim.

Yaz tatiline girdiğimiz zaman kendime çeki düzen vermenin zamanı geldiğini anlamıştım. O yüzden spora yazılmıştım, diyet yapmıştım. Yeterince kilo verip vücudumu geliştirmiştim. Gözlük yerine lens takmaya başlamıştım. Ve sivilcelerimin geçmesi için kremler kullanmıştım. O 3 ayın sonunda tamamen bambaşka biri olmuştum. Okullar tekrar açıldığı zaman sevgili sınıf arkadaşlarıma büyük bir sürpriz olucaktı.

Okulun ilk günü gittiğim zaman sınıftakiler adımı duyuncaya kadar yeni geldigimi düşünüyorlardı. Ama adımı duyduktan sonra hepsi şok olmuştu. En çokta Derya.

Daha sonralar da hep yanımdaydı. Ama ben takmıyordum onu. Çünkü ona karşı olan sevgim bitmişti. Ve zaten başka bir okula nakil alınmıştım.

Buruk bir tebessümle sigarayı küllüğe bastırdım. Telefonumu alıp Tumblr 'a girip bir söz paylaştım. 4 yıldır kullanıyordum bu uygulamayı. Ve hayatım tamamen bu olmuştu.

vedalarkalicidir

Geçmiştir içinde ukte kalan.

Paylaştıktan 1 dakika olmadan bildirim geldi.

ruhdakibosluk gönderini beğendi.

Bu hesabı biliyordum. Beni sevdiğini söylüyordu ama onu hiçbir zaman göremiyeceğimi de söylüyordu. Mesajlarını ilk okuduğumda inanmamıştım. Bir şaka olacağını düşünmüştüm ve hesabına girip neler attığına bakmıştım. Güzel bir hesabı vardı. Bazen şarkı paylaşmış bazen bir fotoğraf, bazen bir yazı. Kısacası beğenmiştim. Ve cevap vermiştim. Ama hala inanmıyordum. Bir insanın beni seviceğine.

🕸️

Bölüm nasıldı?

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.^^

Gümüşservi /Texting Where stories live. Discover now