~15~

393 216 209
                                    

Ancak acı çekerek kendimizi bula biliriz. ~Dostoyevski~

Jessica mektubu büyük bir heyecanla açtı. Babasının el yazısı ilişti ilk önce gözlerine. Bir yaş aktı gözünden. Özlemle okumaya başladı babasından kalan en değerli şeyi.

Sözlerime nasıl başlayacağımı inan bilmiyorum. İlk önce bilmeni istiyorum ki, sana vermediğim değer başkasında yok oldu. Hissettiremediğim sevgi aramıza duvarlar ördü. Bunu sen yaptın, sebebi de benim. Bunu okuyorsan ben artık bu hayatta değilim demektir. Ruby benim ilk aşkımdı. Onu gerçekten çok sevdim. Amelia ve Jack aşkımızın bir parçasıydı. Sevdiğim kadından çocuklarımın olması beni çok mutlu etmişti.

O kadar gözüm mutlulukla dolmuştu ki, seni göremedim. Sana veremediğim ilgiyi onlara verdim. Senin ihtiyaç duyduğun sevgiyi onlarla paylaştım. Sandım ki sana hediyeler alırsam yokluğumu hissetmezsin.

Kendimi kandırdım ama seni kandıramadım.

Zamanla bunu farkettim ama yinede bir adım atmadım sana karşı. Niye böyle yaptım inan bende bilmiyorum. Seni böyle sebepsiz bir gerçekle karşı koymak istemezdim.

Fıransa'daki şirketin başına geçmeni istiyorum senden. Sen akıllı bir kızsın Jessica. Kendini ezdirme, dik dur.

Annen seni seviyor ama bunu gösteremiyor. Böyle sevgisiz büyümenin sebebi baban. Ama bilmeni istiyorum ki, seni çok sevdim. Sadece Amelia ve Jackla ilgilendiğim gibi ilgilenemedim seninle. Üzgünüm. Şuan kendini yalnız hissediyorsun farkındayım. Ağlamaya başladığına bile eminim. Annen ağlamanı sevmiyor biliyorsun. O yüzden sil gözyaşlarını.

Sana bir mektup daha bıraktım. Fıransa'daki bir arkadaşımda şuan. Gidip onu al ama kimseye o mektuptan bahsetme Jessica. Bu benim için çok önemli. Senden son isteğim var. O da o mektupta yazıyor. Mektubu nereden bula bileceğinle alakadar bilgiyi buraya yazıyorum. Seni seviyorum kızım. Kendine iyi bak.
Fıstıktan uzak dur :)

Mektubun geri kalanında adres ve numara yazıyordu. Jessica neyi nasıl hissedeceğini bilemiyordu. Bunca yıl babası ondan esirgedigi sevgiyi meğersem Jack ve Amelia'ya veriyormuş. Gerçekler bir anda yüzüne tokat gibi çarpmıştı.

O istenmeyen bir kadının kızıydı. Zaten hep böyle olmaz'mı?
Çocuk bir hata yapar, ailesi terbiye vermemiş diyip onları da suçlarlar.

Bir hatanın birden çok suçlusu olur. En çok bedeli ise bir kişi öder.

Peki burda kim hatalıydı?

Babası annesini madem sevmiyordu niye evlenmişti ki?

Jessicanın suçu neydi bunda?

Babası başka birini seviyor diye'mi annesi ondan nefret ediyordu?

Birden çok soru döndü dolaştı aklında. Ama bir türlü cevap bulamadı. Bildiği tek bir gerçek vardı. O da, bu hikayede onun bir suçu olmamasıydı.

Jessica, Amelia ve Jacka baktı. İkisininde gözleri gülüyordu adeta. Sevgiyle büyüyen böyle oluyormuş demek.

O da sevgiyle büyüseydi böyle kıpır kıpır olur'muydu acaba?

Buruk bir gülümseme kondu yüzüne.

Ailesinden biraz sevgi görseydi, onlardan daha mutlu olurdu...

"Mektupta ne yazıyordu Jessica?"

Annesini sorusu üzerine hemen ona döndü.

*Sır*

"Saçmalamayı kes."

*Babamla aramda bir sır.*

"Farkındamısın bilmiyorum ama baban öldü"

*Babam öldü, ben değil. Ayrıca sadece bedeni bu dünyayı terk etti ama anıları hala bizimle.*

"Miras dağıtımı açıklandığına göre herkes odasına çıka bilir bence."

Nasıl yani onlarda'mı burada kalacaktı?

Yeni başlangıçlar ve yeni insanlar onlara ne getirecek acaba. Kim bilir, belki de sebebi olmayanlar kendilerine yeni bir sebep bulacak. Bunu da zamanla görücez.

"Sebepsizler'in" yazarı olarak söylemek istiyorum ki, günden güne büyüyoruz. Daha iyi yerlere geleceğimi ümit ediyorum. Ben yazıyorum belki ama birlikte başarıyoruz.

Hepinize teşekkür ederim♡

Sebepsizler (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now