11

61 17 16
                                    

İyi okumalar <3

"Nasıl hepiniz duydunuz mu yani?"

Herkes başını hızlıca salladı.

"O nasıl şeytan olabilir yaa benim aklım almıyor cidden kaldıramıyorum artık."

Minso'nun psikolojisi zaten bozulmuştu ama yinede daha fazlasını kaldıramayacaktı.

"Grace peki şimdi ne yapacağız?"

"Bilmiyorum taehyung ilk defa böyle birşey başıma geliyor."

Herkes susmuş ve sanki ağızları mühürlenmiş gibi konuşmuyorlardı.

Grace'in bir planı vardı: ilk önce belladan olan biten herşeyi öğrenecek sonrasında onu etkisiz hale getirmenin bir yolunu bulup buradan girdikleri gibi çıkacaklardı. Şeytan işi ise onu pek ilgilendirmiyordu sonuçta Bella kendisi başına iş açmıştı.

Karga masanın üzerindeyken Grace arkasını dönüp jungkook'a baktı tuhaf bir şekilde Jungkook'un gözlerinde korku sezememişti bunu çok umursamadan lafına girdi.

"Siz hiçbir yere kımıldamayın ben hemen geleceğim."

Jungkook cevap vermemişti, gözlerini masadaki kargaya dikmiş öylece duruyordu. Grace Jungkook'un kolundan tutup hafif sarstı.

"Jungkook beni duyuyor musun?"

Aniden irkilmis ve bakışlarını grace'e çevirmişti.

"Ha? Evet duyuyorum, tamam biz biryerde ayrılamayız zaten nereye gidebiliriz ki?"

Grace başını sallayıp bellanın yanına ilerledi, yerde dizlerini karnına çekmiş bir vaziyette oturuyordu. Grace'de yanına oturdu ve planının ilk adımını atmaya başladı.

"Bella sana yardım etmemi istiyorsan bana hayatını ve neden şeytanla anlaşma yaptığını açıklar mısın?"

Bella ilk başta durdu söylemek ve söylememek arasında gidip geliyordu.

"Ben daha 18 yaşıma yeni basmıştım. Daha çocuk iken sürekli kabuslar görüp, biri beni izliyormuş gibi hissederdim hatta bu yüzden kardeşlerimin ve benim ayrı odalarımızın olmasına rağmen onların yanında uyumaya başlamıştım çünkü kendimi daha güvende hissediyordum.

Birgün annem beni, kardeşlerimin ve benim asla girmemize izin vermediği özel odasına çağırmıştı, beni bir sandalyeye oturtup beklememi söyledi ve odadan çıkmıştı. Bende bunun üzerine biraz odayı incelemeye karar vermiştim, bir sürü kitap, bezden yapılmış bebekler ve masanın üzerinde duran bir bıçak vardı. Bıçak kanlıydı, ona dokunmak istemiştim ve tam ona dokunacağım sırada annem bir anda odaya girmişti ve bana kızıp sandalyeye geri oturmamı söylemişti. Bende sandalyeye geri oturmuştum sonra annem de karşıma bir sandalye çekip oturmuştu. Sanki bana anlatacak çok şeyi var ama anlatamıyor gibiydi bende ona anlatmasını söylediğimde bana şunları söylemişti:


-

"Bella çok özür dilerim kızım bu işe başlamadan önce seni nasıl tehlikeye attığıma hala inanamıyorum ama tek bildiğim şuan güvende değilsin, o yüzden kaç Bella olabildiğince uzağa kaç yeter ki seni bulamasınlar."


"Ne demek istiyorsun anne hiçbirşey anlamıyorum. Ne tehlikesi? Ne kaçması? Şunu baştan anlatsana anne!"

"Bella... B-ben bir büyücüyüm. Sana bunu söylediğim için üzgünüm kızım ama ben büyülerimi çocukluğundan beri senin üzerinde deniyordum ama sonra bunu yapmayı bıraktım tabi ve hepsini senin üzerinden silmeye çalıştım hatta bir şeytanla anlaşma bile yaptım ama olmadı. Çok özür dilerim lütfen affet beni kızım."

"Anne sen ne diyorsun! Senin söylediklerini kulağın duyuyor mu! Seni asla affetmeyeceğim Jennifer Bairen duydun mu beni, bundan sonra asla gün yüzü göremeyeceksin!

-

Sonra ben anneminde istediği gibi uzaklara kaçıp kendime yeni bir hayat kurmaya başlamıştım ama yine geceleri hep kabus görüp, birinin beni izlediğini hissediyordum.

Taşındığım kasabada ünlü olan bir falcıya gidip olanları anlattım ve bana "senin üzerine kara büyü yapılmış bundan hemen kurtulmazsan ölebilirsin" demişti. Ve bana bir öneride bulunmuştu, ya büyü bozma ayini yaptırırsın yada şeytanla anlaşma yapıp karşılığında ona insanların canlarını verip hayatına mutlu mesut yaşarsın demişti.

Fakat büyü bozma ayini çok maliyetli ve tehlikeliydi tabi şeytanla anlaşma yapmada öyle ama benim çok param yoktu ve mecbur ikinci seçeneği seçmek zorunda kalmıştım.

O civarlarda ki bir kütüphaneye gitmiş ve o esnada da Jack ile tanışmıştım sonrada nasıl olduysa evlenmiştik işte. Gerekli kitapları bir kaç haftalığına bedavaya almıştım ve evde kendim şeytanı çağırmaya başlamıştım.

İşte sonra işe yaramış ve şeytan gelmişti ona "annem üzerimde kara büyüler denedi ve bunları üzerimden silmek istiyorum karşılığında ne istiyorsan yapacağım" demiştim. Oda 2 yetişkin, 2 ergenlik çağında olan 1 çocuk ve 1 de bebek olmak üzere 6 kişi bulmamı ve bunların canını kendisi için bağışlamamı istedi.

Sonra zaten düştüğüm durum bu"

Grace duyduklarına inanamıyordu bella'nın anlattıklarında hata payı aradı ama yoktu hepsi gerçekti.

"Yani hepsi senin annenin suçuydu öyle mi?"

"Evet."

Grace şakaklarını ovalayarak oturduğu yerden kalktı ve kargaya doğru yürüdü. Şeytanın neden hala bella'nın peşini bırakmadığını  anlayamıyordu onun isteklerini yerine getirmişti ne de olsa.

Karganın tam önünde durarak ona biraz eğildi.

"Bella hakkında herşeyi öğrendim."

Karga pür dikkat Grace'in gözlerinin içine bakıyor ve onu dinliyordu, jungkook ise en baştan beri kayıtta olan kamerasını grace'in ve karganın görüneceği şekilde onlara doğru çevirmişti.

"Ve sana tek birşey soracağım."

Grace biraz daha eğildi.

"Bella suçsuz olduğu halde neden hala onun peşindesin?"

----

Vote ve yorum yapmayı lütfen unutmayın kurabiyelerim :)

Hadrick Mansion • JJKTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang