The Duke's Eldest Son Escaped to the Military /Dük'ün En Büyük Oğlu Askere Kaçtı

176.Bölüm;

57 Güneydoğu'da Kuvvetlerin Yeniden Düzenlenmesi (1)

İmparatorluğun en çok beklenen Mobil Sahra Ordusu'nun Güneydoğu'ya bağlanmasının üzerinden bir yıl geçmişti. Halk, Komutanlıktan bile çıkamayacaklarını anladı ve her zaman düşmanlarını engellemek için acele etti. Tamamen yerleşmediklerini gören bazıları doğal olarak hayal kırıklığına uğradı.  Hatta bazıları onların sadece Güney Komutanlığı'na katılıp savaşmaları için yaygara kopardı.

Ancak Mobil Sahra Ordusu pes etmedi. Umutsuzluğa kapılıp pes etmek yerine, durumlarını herkese anlatıp destek istediler. Herkes için en zor durumda zayıflıklarını ve eksik becerilerini isteyerek gösterdiler.  Sonuç olarak, İmparatorluk en tehlikeli bölgenin Güneydoğu olduğunu açıkladı. Ancak şok edici olan, Komutanının yokluğuna rağmen ordunun hala büyüyebilmesiydi.

Ve Iron geri döndüğü anda, ordu birden uçmak için kanatlar çıkarmış gibi değişti.

[ Mobil Sahra Ordusu sonunda kanatlarını açıyor.  ]

[Iron'ın Sahra Ordusu muazzam bir şekilde güçlendi. Sonunda Güneydoğu'yu fethedebilecekler mi? ]

[Güneydoğu'daki ani değişimler.  Güney Komutanı'nın sanki 'gözüm üstünde!'dercesine cephe hattının bir bölümünü Güneydoğu'ya çevirmekten başka seçeneği yoktu.]

[ Doğu Komutanlığı! Filolarının bir kısmını Güneydoğu'ya çevirdiler… ]

Bir süredir haber almadıkları Iron'ın Komutanlığa döndüğü an herkesin Seyyar Sahra Ordusu'na olan ilgisi arttı.

İmparatorluktaki her bir çift göz Güneydoğu'ya odaklanırken sayısız makale döküldü.

Bunun ne kadar zor olduğunu defalarca duymuşlardı ama yıkılan Güney Krallıklarından sağ kalanların neden birleşmeyi seçtiklerini her zaman anlayamamışlardı. Ancak, Güneydoğu'daki durumun gerçeği ortaya çıktıktan sonra nihayet biraz anlayabildiler.

Daha da kötüsü tehlikenin henüz geçmemiş olmasıydı. Güney'in Büyük Ormanı'na dokunamayacakları bir durumdaydılar ve İmparatorluğun Güneydoğusunu işgal eden mutantların onları tehdit edip yaklaşabileceği bir gelecekle karşı karşıyaydılar.

Bu nedenle, Doğu ve Güney Komutanlığı aktif olarak hareket ederken İmparatorluğun gönderdikleri desteği artırmaktan başka seçeneği yoktu.

"İnanılmaz."

Carl canlı Komuta'ya hayranlıkla baktı.

'Kahraman' adının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anladı. Rapor vermek için Komuta Binasına girerken Komutanlığı çevreleyen canlılığa bakmaya devam etti. Bütün askerlerin Komutanlığın çevresinde hararetle hareket ettiğini görebiliyordu.

Kolordu seviyesindeki üç birliğin hepsinin yokluğuna rağmen herkesin ne kadar canlı ve enerjik olduğunu gördükten sonra alaycı bir şekilde gülmeden edemedi.

Komutan yalnızca tek bir kişiydi, ancak dönüşü onlara farklı bir ilgi düzeyi getirmişti.

İmparatorluğun Kahramanının Mobil Sahra Ordusunu ciddi bir şekilde komuta etme ve işletme niyetiyle ilgili tek bir duyuruyla, Güney Komutanı cephe hattını koruyan bazı birlikleri hemen çıkardı ve Güneydoğu'yu desteklemeye gönderdi. Doğu Komutanı bile kendi filoları aracılığıyla Güneydoğu'ya bol miktarda malzeme gönderdikleri için Güneydoğu'ya en yakın limanı korumak için harekete geçti.

Şu anda, Iron'ın planlarının bir sonraki adımına doğru ilerliyorlardı.

Güneydoğu'nun en büyük limanı olan Parmina Limanı, büyük ölçüde mutant kuşların hakimiyetindeydi.  Yani diğer tüm limanları hesaba katarsak şu anda en iyi ve en güvenli liman Meindania Limanı idi. Bu liman artık Mobil Sahra Ordusunun en büyük önceliği haline gelmişti.  Öncelikli hedefleri, onları Doğu'ya bağlayacak ve Güneydoğu Komutanlığını Güney'deki lojistik akışının merkezi haline getirecek bir yol oluşturmak için Komuta'dan Meindania Limanı'na güvenli bir yol oluşturmak ve delip geçmekti.