The Duke's Eldest Son Escaped to the Military /Dük'ün En Büyük Oğlu Askere Kaçtı

169.Bölüm;

55 Komutadaki Savunma Savaşı (4)

2. Takımın gelmesiyle birlikte askerler nihayet rahat ve iyi bir şekilde hareket edebildiler. Ancak Iron meşgul olmaya devam etti.Ne de olsa ordusunun genel seviyesi hala yetersizdi, bu yüzden yollarına çıkan canavarların çoğunu hareket ettirmesi ve engellemesi gerekiyordu.

- Cıvıldamak, cıvıldamak.  ( Yorgun musun?)

"Hala dayanabilirim."

― Tweet…( İç çeker… )

Baepsae, bu durumda yapabilecekleri başka bir şey olmadığını bildiği için eskisi kadar dırdır etmedi. Ancak Iron, önünde toplanan küçük kuşların artan endişesini hissedebiliyordu.  Özellikle asimile olduktan sonra duygularını ve endişelerini daha net hissedebiliyordu.

"Biraz daha uzun süre elimizden gelenin en iyisini yapalım."

Küçük kuşlar şeklindeki ilahi canavarlar, Iron'ın isteği üzerine başlarını salladılar.

Baepsae, iyileştirme gücü ve canlılık gücüyle Iron'ın yorgunluğunu da bir nebze olsun giderdi ama Baepsae bunu kaç kez yaparsa yapsın, onun biriktirdiği yorgunluk tamamen giderilemedi. Tıpkı büyü veya iyileştirmede olduğu gibi, ilk seferin harika etkileri olurdu, ancak tekrar tekrar kullanılırsa, etki kaçınılmaz olarak azalırdı. Iron'ın şu anda en çok ihtiyaç duyduğu şey dinlenmekti.  Ancak şu anki durum, Iron'ı zayıf bir şekilde germeye devam etti.

İlk başta saldırılar sadece birkaç günde bir geliyordu ama şimdi her gün saldırıyorlardı. Bu, Komuta tamamlanana kadar Iron'ın dışarı çıkıp mutant canavarların saldırılarının çoğunu engellemesi gerektiği anlamına geliyordu. 2. Takım geldikten sonra bile, bir ay boyunca tek başına en önde durdu ve düşmanları süpürdü. Sahra Ordusu Birlikleri de her gün tekrarlanan savaşlardan giderek daha iyi hale geldikleri için Iron'a yardım etmeye ve üzerindeki yükü hafifletmeye çalıştı.

Hepsinin gözleri vardı, böylece Iron'ın şu anda işleri ne kadar abarttığını görebiliyorlardı... Bu yüzden dişlerini sıkıp savaştılar.

Tüm bunlar olurken 3. ve 4. Takımlar geldi ve giderek sayıları arttı.Ordu nihayet onun tasavvur ettiği Sahra Ordusu şeklini almaya başladı. Hava gemileri, yeni kurulan Sahra Ordusu birliklerini sürekli olarak taşımak için yoğun bir şekilde ileri geri hareket etmek zorunda olsalar da, çabaları süreci hızlandırdı ve askeri sistem yavaş yavaş şekillenmeye başladı.  Yeni gelen birlikler ayrıca, Komutanlıklarının kurulacağı yıkılmış kalenin çevresinde yararlı mevziler almaya ve kamplar kurmaya başladılar.

Sayısız bükülme ve dönüşten sonra, sonunda inşaat işçilerinin ve Komuta'ya gönderilen idari yetkililerin içeri girmesine izin veren sitenin minimum güvenliğini sağlamayı başardılar.

Odaklandıkları ilk bina Komuta Merkezi idi. Ayrıca istikrarı sağlamak ve sürdürmek için kalenin hala sağlam surlarının etrafına savunma tesisleri inşa etmeye başladılar.  Yorucu programlarına rağmen Komutanlığın temel inşaatını yapan 1.ve 2. Timlerin özverili çalışmaları sayesinde inşaat sorunsuz bir şekilde ilerliyordu.

Sadece altyapıya odaklanan inşaat işçileri, kürek çekme ve inşaat işlerini devralırken, askerler nihayet savaşmaya ve düşmanlarını engellemeye odaklanabildiler.  Aslında, programlarını eskisinden çok daha kolay buldular.

“Sistem nihayet yerine oturdu mu?”

Iron, ordu birliklerinin toplanmış olduğu alana bakarken derin bir iç çekti.

Halen çok sayıda geçici sahra kampı olmasına rağmen, askerlerin ifadelerini kolaylaştıran kolaylıklar için birçok tesis inşa edilmişti.  Özellikle 1. Takım. En çok acı çeken ve bunu telafi etmek için mümkün olduğu kadar dinlenen takım onlardı ve ifadeleri artık daha rahattı.