The Duke's Eldest Son Escaped to the Military /Dük'ün En Büyük Oğlu Askere Kaçtı

131.Bölüm;

'45 Merkezden Ödüller ve Şüpheliler (3)

Komutan, Iron'ın ifadesine acı acı gülümsedi.

"Size tüm Hayaletleri, Sky Renz'i ve Jim Rogers'ı vermek istedim ama onlar Kuzeydoğu'nun yeniden inşası için kilit isimler olacaklardı. Ve ölen çok insan oldu."

Crimson, bunu söylerken Iron'a baktı.

"Kuzeydoğu'nun eski haline dönmesi uzun zaman alacak. Bu yüzden size gazilerden hiçbirini veremem.”

Iron, Crimson'a anlayışla başını salladı.

Kuzeydoğu Ordusunun çoğu bu savaşta ölmüştü. Birliklerinin yarıdan fazla kesildiği bir durumda düzgün bir tugay kurmak isteseydi açgözlülük olurdu.

"Bu yüzden Ariel'i ve yakın olan veya sizinle çalışmış olanları görevlendirdik."

"Ah…"

Iron başını salladı. Sonunda nedenini anlamış gibiydi.

“Biriminiz %90 çaylak olacak.  Ancak! Majestelerinden, aktif rol oynadığınız ve katkıda bulunduğunuz sürece biriminizin gelişeceği ve bir kolordu haline geleceği konusunda kesin bir cevap aldığımdan emin oldum.”

Crimson, bunu söylerken Iron'ın omzunu sıvazladı.

“Öyleyse onları iyi yetiştirmeye çalış.  Aslan Kalesi'ndeki performansınız ve canavar yok etme savaşları ile iyi iş çıkaracağınızdan eminim."

"O zaman, Hayaletler..."

Crimson'ın gözlerinde bir an hüzün parladı ama hiçbir şey olmamış gibi hemen gülümsedi.

"Onları tekrar büyütmeliyim. Kaptan Hayalet döner dönmez yeni Hayalet üyeleri alacağız. Tabii… Hayaletten hemen çıkmalısın ama…”

Tuğgeneral ve Özel Mobil Birim komutanı olarak büyük bir pozisyon almasına rağmen Hayalet olarak kalmasını isteseydi çok açgözlü olurdu. Ancak özellikle uzun süre birlikte olup yan yana savaştıktan sonra biraz pişmanlık duyuyordu.

İlk randevusu Hayaletleydi, bu yüzden ifadesindeki hayal kırıklığını gizleyemedi. Belki de Hayalet olarak birçok görevi yerine getirdiği içindi.

"Aslında, Hayaletten oldukça uzun zaman önce çıkmıştın."

"Evet?"

Iron, Crimson'a bakarken gözleri büyüdü.

“Canavar imha savaşlarında komutan olarak harika nitelikler gösterdiniz. Kuzey Ormanı'ndaki Hayaletler ile tekrar bir araya geldiğinizde garip bir şeyler olduğunu hissetmediniz mi?"

"Ah…"

Iron, Hayaletlerin garip ve katı ifadelerini hatırladığında hafifçe başını salladı. Iron'ın silahlarını bırakacağını önceden bildikleri için böyle cevap veriyor gibiydiler. Zaten karar verilmiş olsa bile, hayaletten çıkacağı için hala hayal kırıklığına uğradı.

Tepkisini gören Crimson, ona bir hediye daha verdi.

“Ama bir Hayalet olarak çok oynayan ve savaşan senin için, sana bir kez vereceğim! Sadece bir kere!  Hayaletleri çağırma yetkisi.”

"Bu mümkün mü?"

Crimson, Iron'ın sorusuna başını salladı.

"Savaşta büyük rol oynayan Hayaletin orijinal üyelerine verilecek bir ayrıcalık gibi."

Crimson bunu söylerken kollarından küçük bir kart çıkardı. Küçük kartta bir X görülebiliyordu.

Üzerinde Hayalet sembolü olan bir karttı.