D 011

16 3 0
                                    

Hemra'nın dili tutulduğu sırada çocuğun annesi kapıda belirdi ve gideceklerini söyledi.

Çocuk "Görüşürüz abla!" deyip de annesinin peşinden gittiğinde, Hemra bir süre oturduğu yerden kalkamadı ve çocuğun söylediklerini hazmetmeye çalıştı. Çünkü çocuk, tüm gerçeği onun yüzüne çarpmıştı.

Hemra, daha sonraki günlerde de lal olmuş bir ifadeyle etrafta gezindi ve tekrar tekrar aynı sesler zihninde yankılandı.

Eğer onları sevseydin...

Ve bir gün, Hemra'gilin kapısı şiddetle çalındı ve feryadı koparan bir anne, evden içeriye bir hışımla girdi.

Bu diyarlarda bu tür hayata dair seslere alışkın olmayan insanlar, pencere kapı çıkıp merakla olanları seyrettiler, telefonlarına çektiler.

Bağrı yanan anne, yani Hemra'nın kuzeni ağlayarak merdivenlerden çıktı ve Hemra'nın annesine kulak asmadan bağırarak onun odasına girdi.

Masasındaki o çocuktan -yani bir haftadan- beri kapağını açmadığı kitaptan gözünü dahi ayırmayan Hemra'yı kapıdan giren kuzeni gözyaşları içinde yakasından tuttuğu gibi kaldırdı ve "Senin yüzünden!" dedi.

Gözyaşları içinde tekrar ve tekrar acı çekti.

"Senin yüzünden onu götürdüler! Hepsi senin yüzünden! Senden sonra kafayı yedi ve onu götürdüler! Onu benden aldılar! Yazıklar olsun sana! Bana çocuğumu geri ver! Bana onu geri ver!"

Yarından Sonraki GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin