D 00.2

35 5 2
                                    

Hemra, kitabı tekrar o çatıdaki kutuların arasına sakladıktan sonra annesinin yanına indi.

Televizyonun karşısındaki koltuğa kurulmuş olan annesi hiç tepki vermez, pelüş bir oyuncak gibi orada öylece kalır ve sadece izlerdi. Bazen ani kahkahalar atar, bazen Hemra'nın bilmediği dilde yorumlar yapardı.

Hemra bilmiyordu, çünkü kara aynayı hiç göremiyordu. Ona baktığında sadece gri ile siyah çizgiler birbirini takip ediyor ve bir poşet hışırtısının milyarlarca bölünmüş hali gibi rahatsız edici bir ses çıkarıyordu.

Evet, Hemra televizyonda ne olup bittiğini asla göremiyordu ve bunu da kimse bilmiyordu. Eskiden o kara delikte gerçekten ne olduğunu merak etmemiş değildi. Ailesini bu kadar kendisine bağlayan, dünyadan koparan, başka birine dönüştüren şey de neydi? Ancak şimdi ona âşık olmuş gibi lal kalan annesini ve etrafındaki tanıdığı diğer herkesin kara aynaya olan köleliklerini gördükçe son yıllarda bu yeteneğinden dolayı şanslı hisseder olmuştu. Çünkü kara aynaya bağlı yaşayanlarda hayat yoktu. Sanki nefes dahi almıyorlardı.

Geçen hafta gittiği bir kütüphanedeki robot, Hemra'yla neredeyse annesinden daha çok sohbet etmişti. İnsanlar ürettiklerine dönüşüyorlardı ve bu gerçeğin içinde de kendi elleriyle kayboluyor gibiydiler.

Genç Hemra, artık onlara sesini duyuramamaktan çok yorulmuştu ve eğer kendisi gibi gözleri açık biriyle karşılaşsaydı, herhalde bu hayatında yaşayacağı en güzel şey olurdu.

Ve kendi kendine konuşan annesinin yanına giden Hemra "Anne." dedi. "Babam gitti."

Annesi cevap vermedi.

"Anne. Beni duyuyor musun?"

Yine cevap vermedi.

"Anne..." Aniden kahkaha attı ve televizyondaki bir kadından bahsetti.

Hemra, sesini bu şekilde duyuramayacağını anladığında onun kulağına eğildi ve fısıldadı. "Anne..."

"Ah, geldin mi? Ben de Kral Sizsiniz'i izliyordum."

Annesi, bir an olsun sanki televizyonun onun içinden bir şeyler çekiyormuş gibi bakan gözlerinden kurtulsa da düşmanına geri dönmekte gecikmedi. "Bak bak! Ne kadar da aptallar değil mi?"

"Anne? Aç mısın?" Hemra, bunu tekrar yapacağını anladığında güç almak için iç çekti ve annesinin kulağına eğildi: "Aç mısın?"

"Ah... Dolaptaki pizzayı ısıtıver!"

Yarından Sonraki GünWhere stories live. Discover now