KAMER

37.Bölüm

Demir'in şirkette işi bitince arabasına binip Demir'in evine gittik. Yiyecek bir şey olmadığı için pizzacıyı arayıp eve pizza siparişi verdi.

-Güzelim. Siparişler gelene kadar biraz eğlensek mi?

-Of Demir ya. Bir rahat dur . Hem ben çok yorgunum bugün olmaz.

-Hayal kırıklığına uğradım şuan.

-Hiç kusura bakma . Canım çok yanıyor.

-Peki Kamer nasıl istersen öyle olsun.

-Bak sen ya trip de atarmış. Bugün gerçekten yorgunum hayatım. Belki yarın olur . Trip atma bana bende insanım .

- Tamam tamam küsmedim. Bari öpmeme izin ver.

- Öp istediğin zaman.

Çenemden tutup hafif ve yumuşak bir şekilde öptü. Öpmeye devam ederken de zil çaldı. Büyük ihtimalle siparişimiz gelmişti. Demir beni bırakıp siparişi almaya gitti.
Masaya siparişleri bıraktı elimden tutup beni de masaya götürdü. Oturup yemeye başladık .

-Çift menü bile yerken güzelsin.
-Acıkmışım ya ne yapayım?
-Ye ye  afiyet olsun aşkım.

Demir masadan kalkıp ceketinin cebinden bir kutu çıkardı. Kutuyu alıp masaya tekrar geri oturdu.

-Senin için bir hediye aldım Kamer.
-Demir ne gerek var ben zaten biliyorum beni sevdiğini .
-İkimizde birbirimizi seviyoruz ama bu bilekliği görünce aklıma sen geldin.

Kutudan bilekliği çıkarttı ve bileğime taktı. Çok şık bir bileklikti üzerinde ay  vardı. Hilal şeklindeydi.

-İsminin anlamı olduğu için güzel bu bileklik.
- Ben seni hakedecek ne yaptım Demir?
- Aynı soruyu bende kendime soruyorum.
-Çok teşekkür ederim. İyi ki varsın.

Sandalyeden kalkıp oturduğu yerde Demir'in arkasına geçtim ve sarıldım . Demir de ellerimi tuttu ve öptü.

-Haydi kalk masadan gel film izleyelim. Ben pijamaları mı getirdim burda kalacağım için.

-Senin için odamda bir sürü kıyafet var . Getirmene gerek yoktu.

-Aklımdan çıkmış işte . Ben giyinip geleyim. Sende ben gelene kadar film seç.

-Burda giyin .

-Demir bırak .

-Zaten gördüğüm şeyler işte utanmana gerek yok.

-Tamam Demir.

Biraz utansam da Demir'e belli etmedim. Üzerimi değiştirmeye başladım. Demir gözünü hiç ayırmadan film izler gibi beni izliyordu. Nihayet üstümü giyinip Demir'in yanına oturdum.

-Biraz daha giyinseydin ne güzel izliyordum.

-Sapık Demir. Hadi aç filmi.

-Tamam hemen kızma ya.

Gece yarısına kadar film seyrettik sonra da film izlerken Demir'le beraber uykuya dalmışız. Sabah olunca Demir'in dizilerinden başımı kaldırıp kahvaltı hazırlamak için mutfağa gittim. Bir anda Demir'in telefonuna bir mesaj geldi. Mesajı açıp okudum.

-Oğlum bana çok kızgınsın biliyorum. Her ne olursa olsun seninle olan ilişkimi düzeltmek istiyorum. Ben hapisten çıktım cezam bitti. Anneni öldürdüm ama cezamı çektim. Tekrardan bağlarımızı güçlendirmek istiyorum . Konum aşağıda var . Pazartesi sabah 9 da seni attığım konuma bekliyorum.

Olamaz Demir bu mesajı görürse deli olurdu. Babasının cezası bitmişti. Babası karşısına çıkarsa Demir onu öldürürdü bundan adım gibi eminim . Peki ya ben şimdi ne yapmalıyım? İlk olarak mesajın fotoğrafını kendi telefonumdan çektim. Demir'in telefonundan  mesajı sildim. Demir'in göz göre göre katil olmasına asla izin vermeyecektim.  O adrese kendim gidip babasını uyarmalıydım. Telefonumun ekranına bakarak mesajı sanki idrak edememişçesine tekrar tekrar okudum.  Tam o sırada Demir geldi ve elim ayağım birbirine girdi. Telefonu nereye saklayacağımı bilemedim. Kırpkırmızı olmuş yanaklarımla  telefonun ekranını kapadım ve Demir'e döndüm.

-Ne oldu? Kıpkırmızı olmuşsun. Kötü bir haber mi aldın?

-Y   yo   yok. Kötü bir haber yok.

-Ne saklıyorsun sen telefonda beni görür görmez  hızlıca kapattın.

-Ne saklayacağım Demir.  Hadi gel kahvaltı hazırlayalım.

Demir'e yalan söylediğim için büyük bir utanç duyuyordum ama mecburdum. Demir bu mesajı görse dağ evindeki silahı alır babasını vurmaya giderdi. Şu adamla gidip konuşmalıydım. Bir daha Demir'in karşısına çıkmaması lazım.

Demir'le beraber masayı hazırlayıp kahvaltı ettik . Tabi buna kahvaltı mı denir öğle yemeği mi denir bilinmez. Saat neredeyse üçe geliyordu.

-Güzelim biz kaç saat uyuduk öyle ya?

-Gece yarısı olmuştu uyuduğumuzda . Geç uyuduk ya ondan dolayı bu kadar geç kalktık.

- Ben baya bir dinlenmişim. Sen de dinlendin mi?

- Dinlendim Demir. Ben senin sormak istediğini biliyorum da neyse.

-Yarın da evdeyiz ya ne güzel bu gece de geç yatarız.

-Benim uykum gelir belki ya.

-Ben kaçırırım uykunu.

-Haydi kahvaltını etmeye devam et sen . Akşam olsun yorgun değilsem uyumam.

-Tamam kızma yine .

Öyle böyle derken Demirle konuşa konuşa akşam ettik. Aklım tüm gün o mesajdaydı.  Ya Demir o mesajı  görseydi o zaman ne olurdu? Demir'i kaybetmekten çok korkuyordum. Ona zarar gelmemesi için de her şeyi göze alırdım.  Bu olanları düşünürken Demir gelip arkamdan bana sarıldı.

-Hazır mısın güzelim?

-Sen de hiçbir şeyi unutma.

- Seni görünce dayanamıyorum sürekli sana dokunmak istiyorum. Sana karşı temas bağımlısıyım.

Beni tutup cama yasladı.

-Dur biri görecek.

-Görsünler umrumda değil.

Elini saçıma götürerek saçımdaki tokayı  çıkardı ve  beni öpmeye başladı. Bense hâlâ  Demir'i ilk gördüğümdeki gibi heyecanlıydım. Arada tek fark vardı. Demir artık buz dolabı değildi.
Tişörtümün altından tutarak bir çırpıda kafamdan çıkarttı.  Bende karşılık verip tişörtünün altından elimi sokup  sert ve kaslı vücudunda elimi gezdirdim. Dudaklarımı da dudaklarına iyice bastırdım. Elimi tişörtün altından çıkarıp Demir'in omuzlarına vurdum. Kanepeye düştüğünde eğilip kucağına oturdum. Beni iki eliyle kanepeye yatırarak altımdaki pijamayı çıkarttı. Sadece iç çamaşırlarımla kalmıştım. Kendi üstündekileri de bir çırpıda çıkartıp tekrardan üzerime geldi . Bütün bedenimde elini gezdirerek öpmeye başladı. Bende aynı şekilde Demir'in bedeninde elimi gezdirdim. Demir'i kolundan tutarak aşağı çektim ve üstüne ben çıktım. Öpüşmeye devam ettik. Eliyle benim iç çamaşırlarımı da çıkarttı. Çırılçıplak bir şekilde üstünde duruyordum. Dengemi kaybedip yere düştüm. Demir de  kanepeden inip üstüme çıktı.

-Kanepe zaten çok dardı. Dedi.

Halının üstünde sevişirken  prezervatif taktı. Sevişmeye devam ettik. Vajinamı eliyle yumuşak yumuşak okşarken hazır olduğumu anlayınca penisiyle içimde gel git yapmaya başladı.  Aşırı fazla bir şekilde bana zevk veriyordu. Çok büyük penisinin olması beni zorlasa da çok hoşuma gidiyordu. Her içime girdiğinde daha fazla zevk alıyor ve daha fazla bağırıyordum. Arada bir içimden çıkıp eliyle bedenimi okşuyor ve öpüyordu. Yerde yatmaktan sırtım ağrımıştı öpüşerek kalkıp yatak odasına gittik. Beni duvara yaslayıp ayaktayken içimde gel git yapmaya başladı. Ne kadar zevk alsam da çok yorulmuştum ve artık sırtımı yatağa koymak istiyordum. Demir'i yatağa itip üzerine çıktım öpmeye devam ettim. Elleriyle göğüslerimi okşarken son kez üzerinde şekil aldım ve penisinin altına geçtim . Demir yatarken penisiyle gel git yaparak beni üstünde  zıplatıyordu.  Bunu yaparken de çok keyif aldığı için kahkaha atıyordu.  Çok yorulduğumu söyleyip  üzerinden ayrıldım ve yatağa yattım. Kendimi uykunun kollarına bıraktım.