14. Bölüm

1.1K 35 1
                                    

Çığlıklar içinde ağlarken Aras' ı üzerimden bir el çekti. Demir di . Demir Aras' ı alıp ağzını burnunu kırmıştı . Bense Aras'ın tenime dokunduğu her yeri koparıp atmak istiyordum . Ya Demir gelmeseydi. Beni kurtarmasaydı. Tecavüze uğramış olsaydım. Hiç düşünmeden canıma kıyardım. O pisliğe asla boyun eğmezdim. Aras pisliği kanlı bir şekilde baygın olarak yatarken Demir birilerini arayıp Aras' ı almalarını söyledi . Daha sonra yanıma geldi. Kulağıma eğilip
- Kamer... Affet ...
Sadece bunları söyledi ama ağlıyordu.
- Özür dilerim Demir. Ben öyle söylemek istemedim ...
Derken yanağımdan öptü. Sonrada beni kucağına aldı. Arabasına bindirip evine götürdü. Ben hâlâ ağlıyordum ve kendimi iki aydır yıkanmamış gibi hissediyordum. Demir beni arabadan indirip evdeki kanepeye oturttu. Benim ayaklarımın üstünde duracak halim yoktu. Kapıyı kapatıp yanıma geldi. Sadece birbirimizin gözlerine bakıyorduk. İkimizde çok yanlış yapmıştık bugün . Birimiz sözlerimizle diğerimiz yaptıklarıyla...
Demir bana yaklaşıp alını alnıma koydu.
- Sana bunu yaşatmaya hakkım yoktu. Affet beni .
- Senin suçun değil buraya gelmek benim hatamdı.
- Hayır Kamer . Ben seni içeri almış olsaydım bunu asla yaşamayacaktın.
- Bende sana psikopa...
Baş parmağıyla dudaklarımı kapattı. Konuşmama izin vermedi. Sonra da gözlerini kapattı burnunu boyuma dayayıp derin derin nefes aldı.
- Kendimi çok kirli hissediyorum.
Bunları söylerken hâlâ ağlıyordum. Beni tutup bir anda banyoluğa götürdü. Ayaklarımla yere bastım . Ayakta duracak gücüm gerçekten yoktu ama durmuştum.
- Demir ne yapıyorsun ?
Bana cevap vermeden şofbeni açtı. Bir anda yukarıdan gelen suyla irkildim. Beni belimden tuttu ve kendisine yapıştırdı.Üzerimize sıcak su akarken gözlerimiz birbiriyle buluştu. Sadece birbirimize bakıyorduk. Resmen boynum ağrımıştı yukarı bakmaktan . Boyu bu kadar uzun olmak zorunda mıydı? Ya da ben bu kadar kısa olmak zorunda mıydım? Yavaşça bana eğildi. Eliyle yüzümü okşadı. İkimizin de üstü ıpıslaktı. Sıcak su da üzerimizde kötü bir etki yapıyordu. Şimdi ikimizden biri durmazsa bu gecenin sonu farklı bir yerde ve farklı bir şekilde bitecekti.
Demir eliyle yüzümü okşarken biraz daha eğildi. Alnıma bir öpücük kondurdu . Durmadı sonra gözümden öptü sonra da yanağımdan bense kaskatı kesilmiştim hiç tepki veremiyordum yaptığı şeylere. Demir kafasını biraz daha eğdikten sonra dudaklarıma ulaştı. Şuanki duygularım hiçbir kelimeyle anlatılamazdı. Çok kötü etkiler bırakıyordu üzerimde. İkimizde her şeyi unutup bugün olanlar hiç yaşanmamış gibi öpüşüyorduk sıcak suyun altında . Demir beni duşakabinin duvarına yasladı. Deli gibi beni öpüyordu ve çok sertti ama benim hoşuma gidiyordu. Sıcak suyun etkisiyle ve Demir ' in dudaklarıma yaptığı baskıyla boğulacak gibi oldum. Demir'den uzaklaşmayı hiç istemiyordum ama bir anda Demir benden ayrıldı. Askıdan aldığı havluyu benim üzerime giydirdi. Kıyafetlerim soğumuştu sıcak su kapanınca. Demir bornozun kemerini bağlayıp kolumdan tutarak duştan çıkmama yardım etti. Demir' in yatak odasına geldiğimizde dolaptan bana eşofman ve kazak verdi . Yaz ayıydı ama üşüyordum. Giymemi söyleyip odadan çıktı. Sıcak su beni çok rahatlatmıştı . Aslında rahatlatan şey sıcak su mu Demir mi bilmiyorum.
Üstümü giyinip Demir' in yanına gittim. Saçlarım ıslaktı ama biraz dursa kururdu.
- Gel. Dedi bana . Emir vermese ölecek sanki. Aslında Emir vermesinden hoşlanmıyorum ama biraz da bayılıyordum sanki. Kendimle çelişmeyi bırakıp yanına gittim. Bu sefer kendisi kalktı. Yatak odasına gitti. İçeriden dönerken elinde saç kurutma makinesi vardı. Makineyi fişe takıp kurutmaya başladı. Sevildiğimi iliklerime kadar hissettim. Bu adam bana seni seviyorum demese de olurdu. Saç kurutma makinesini fişten çıkardı ve yerine geri götürdü. Çok düzenli ve disiplinli biriydi.
Yavaş adımlarla geri döndükten sonra yanıma oturdu.
- İyi misin?
- Sen yanımdasın Demir . İyiyim.
- Bak Kamer sen bana hem çok iyi geliyorsun hem çok kötü geliyorsun. O kadar farklıyız ki seninle . Seni üzmek istemem ama biz olamayız. Sen yanımda kaldıkça ben kendime hâkim olamıyorum. Sen beni iyi bir insan yapıyorsun . Ama ben iyi bir insan olmak istemiyorum. Ettiğim yeminler var benim. Asla geri dönüşü olmayan seçtiğim karanlık bir yol var. Sana deli gibi aşığım ama seni bu yola sürükleyemem. Senden bunu isteyemem. Kendimle beraber seni de yakamam .
- Hakkında tek bildiğim şey adın Demir farkında mısın? Seni tanımama izin ver . Ben sana beni o karanlığa sürükle demiyorum zaten. İkimizde birbirimize deli gibi aşıkken neden yollarımız ayrılsın? Neden mutlu olmak varken üzülelim? Belki ben seni o karanlıktan kurtarabilirim. Belki yaralarını ben sararım. Belki de seninle her karanlığa beraber gideriz. Ben sana engel olmam. Ne olursa olsun yanında olurum.
- Kamer . Yapma . Ben sana zarar veririm.
- Senin bana zarar verdiğin yok.
- Az önce yaşadıkların da benim yüzümdendi.
- Sen bana sadece iyi geliyorsun Demir.
Dedim ve dudaklarına yapıştım. Bu kadar yakınken uzak kalmaya dayanamadım. Bir süre durduktan sonra Demir de bana karşılık verdi. Sonra beni yanından çekip kucağına oturttu. Bir eliyle sırtımı okşarken diğer eliyle de başımı kendine bastırıyordu. Bir süre öpüştükten sonra tam oturduğum yerde erkeklik organının sertleştiğini hissettim. Bu his bana biraz korku biraz da heyecan katmıştı. Resmen Demir' i arzuluyordum. Onun da aynı duyguları hissettiği her halinden belliydi. Nefes alamayınca ikimiz de ayrıldık. Halâ kucağındaydım. Burunlarımız birbirine değiyordu. Nefeslerimiz birbirine karışmıştı.
- Kamer kucağımdan inmezsen çok kötü şeyler olacak .
- İstemiyor musun beni Demir Öztürk?
- Şuan istediğim tek şey seninle sevişmek. Ama her şey zamanında olsun istiyorum. Kucağımdan inmezsen elimden çok kötü bir kaza çıkacak ama.
Pis pis sırıttı bana . Az önce deli cesareti varken bende sevişme lafını duyduktan sonra utanmıştım.
- Ne oldu Kamer Hanım. Az önce böyle değildin?
Dedikten sonra beni kucağından alıp bıraktı. Bende tam o anda bir soru yönelltim ona
- Daha önce yattığın bir kadın oldu mu?
- Bu sorunun cevabının evet veya hayır olması senin için bir şey değiştirecek mi?
- Hayır Demir . Sadece soruyorum. Benim için az önce neysen bu sorunun cevabında sonra da osun. Hadi cevap ver.
- Ben 24 yaşındayım. Bu zamana kadar tek bir kadına elimi bile sürmedim. Yemin bile edebilirim sana.
Az önce içimde oluşan kıskançlığın yerini huzur aldı.
- Sen bana sormayacak mısın?
- Hayır .
- Neden?
- Gerek var mı ? Daha düzgün öpemiyorsun bile dudaklarımı.
- Beğenmediyseniz bir daha öpmem beyefendi.
Kendimce Demir' e trip atmaya çalıştım.
- Hanımefendi lütfen bir dahakine beni evde öpmeyin. Dışarıdayken öpün . Yoksa günün sonu hiç iyi bitmeyebilir sizin için . Hep oraya ima yapıyordu. İyice utanmıştım. Az önceki cesaretli kadın yerini utangaç sıkılgan bir küçük kıza bırakmıştı.
- Tamam gel buraya utan diye söylemedim.
Beni kendine çekti sarıldı.
- Karnın acıkmıştır senin otur yemek yapayım sana .
- Demir sen yemek yapmayı biliyor musun?
- Evet annem öğretmişti.
- Annen nerede peki şimdi?
- Hangi yemeği seversin?
Demir konuyu değiştirmek için başka soru sormuştu bana . Bende zorlamayacaktım cevaplaması için. Zamanı geldiğinde mutlaka anlatırdı. Elinden tutup mutfağa götürdüm onu. Birlikte eğlenerek yemek yaptık. Masayı hazırlayıp oturduk. Yerken konuşup çok eğleniyorduk. Bir zamanlar hayalini kurduğum buz dolabı şimdi karşımdaydı ve buz dolabıyla alakası yoktu. Çok sıcak ve samimiydi. İlk baştan beri böyle olsaydık keşke...
Masadan kalktım. Biraz uzaklaşıp tekrar masaya geldim ama ayaktaydım. Demir'de ne yaptığımı kendince anlamaya çalışıyordu. Benimse amacım onunla yeniden tanışmaktı. En baştan.
- Merhaba beyefendi. Yan masada oturuyordum da bir saattir sizi izliyorum. Acaba sorun olmazsa tanışabilir miyiz?
Demir alttan alttan gülüyordu.
- Gerçekten benimle tanışmak istiyor musunuz hanım efendi?
- Evet . Merhaba ben Kamer . Sizin adınız nedir?
- Benim adım da Mete Aslan.
Mete Aslan mı ? Karşımda duran adam Demir Öztürk değil miydi? Olduğum yerde çakılıp kaldım. Demir de gözlerime bakıyordu.

KAMERWhere stories live. Discover now