17. Bölüm

1K 31 4
                                    

Demir' in anlattıklarından sonra gözümden bir damla yaş düştü. Ne çok sevilmişim ben öyle . Her iliğime kadar hissettim sevgiyi . Gözlerine baktım sadece uzun uzun . Beni sadece gözleriyle seven karşımdaki adama baktım. Allah'ım ben bu adamı hakedecek ne yapmıştım ki? Ben kendimi aşık sanardım. Aşk neydi? Benim Demir'e ola duygularım mıydı? Demir'in bana olan duyguları mıydı? Sorunun cevabı kime sorarsam sorayım Demir olurdu. Şuanki mutluluğumu ve üzüntümü hiçbir kelimeyle anlaytamazdım. Meğer ne çok beklemişti beni ...
Düşüncelerimden sıyrılıp gözlerimin en derinlerine bakan Demir' e sarıldım. Kokusunu içime çektim.
- İyi ki hayatımdasın Demir. İyi ki sevdiğin kadın ben olmuşum. Başkasını sevseydin gerçek sevgiyi bana bu dünyada başka kimse anlatamazdı.
- Asıl sen iyiki varsın Kamer. İyi ki geceme düşen ay oldun.
Kollarımı aralayıp dudaklarından öptüm. Ben bu adama ne sarılmaya ne de öpmeye doyamıyordum. Demir ' de karşılık verince muazzam bir his oluyordu. Dudaklarını hiç bırakmak istemiyordum. Birbirimize kenetlensek de öyle kalsak istiyordum. Birbirimizden ayrılınca ben kafamı Demir' in omzuna yasladım.
- Ben senden geçen gün bir şey rica etmiştim. Hanımefendi.
- Ne? Hatırlamıyorum.
- Bir daha mümkünse beni evde öpmeyin demiştim. Ama ricam yerine getirilmedi. Ama dikkatli olun elimden her an bir kaza çıkabilir. Sonra sende durduramazsın beni. İşin sonu iyi bitmez yani...
Pis pis sırıtıyordu bana uyuz ya beni deli etmeye bayılıyor.
Arkamdaki minderi alıp Demir' e doğru savurdum. Oda arkasındaki minderi alıp bana doğru  savurdu. Küçük çocukalar gibi yastık savaşı yapıyorduk. İkimizde eğleniyorduk. Sonra bir anda elimdeki minderi alıp fırlattı beni de kanepeye yatırıp üstüme çıktı. Kaskatı kesildim Demir' in altında .
- Az önce gülüyordunuz hanımefendi.
- Ama bu haksızlık. Benim zaafımı kullandın.
- İyi de bu benim de zaafım. Tek senin değil. Beni nefsimle terbiye etmeyin lütfen hanımefendi.
Ben iyice utanıp yerin dibine girerken yanaklarım domates gibi olmuştu. Yakında patlayıp salça olacaktım. Çok utanıyordum ama bende onu çok istiyordum. Beni kucağına çekip aldı . Daha sonra yatak odasına götürdü. Çok heyecanlanmıştım. İçim kıpır kıpır oluyordu. Yavaşça yatağa yatırdı. Kendisi de  hâlâ üstümde bana bakıyordu. Bense cesaretli durmaya çalışıyordum. Demir' in gözünde korkak olmaya niyetim yoktu. Bana uzun uzun baktıkça ben artık bir erkileşim bekliyordum. Ama Demir Bey sadece gözlerime bakıyordu. En sonunda dayanamadım ben etkileşimde bulundum. Yavaşça kendime doğru çektim. Dudağını yavaşça öptüm. O beni tahrik ediyorsa bende onu tahrik edecektim. Daha sonra tişörtünün altından karnından sırtına doğru elimi uzattım. Ama kendini geri çekti. Bense ne olduğunu sorar gibi bakıyordum. Beni istemiyor muydu?
- Kamer çok güzelsin. Kahretsin ki sana dokunmaya bile kıyamıyorum. Bizim ilişkimiz daha çok yeni o yüzden sonradan pişman olacağımız şeyler yapmayalım. Doğru zamanda zaten olur.  Tamam mı? Seni kırmadım değil mi?

Bu adam gerçekten beni bedenim için sevmiyordu. Bu yüzdende herketen farklıydı. Çok özeldi ve çok güzeldi.

- Hayır Demir saçnalama ne kırılması aksine sana bir kez daha aşık oldum. Şimdi herkes bir kadını sadece bedeni için seviyor. Sen beni sadece ben olduğum için seviyorsun. Sana çok aşığım Demir.
- Bende sana güzelim.
- Güzelim mi? Bu benim çok hoşuma gitti ama...
- Hem güzelimsin hem özelimsin. Sen sadece benimsin. Şimdi yat biraz dinlen . Sabah derin derin konuşuruz .
-  Tamam yatacağım ama tek bir soru soracağım önce . Bana aileni ne zaman anlatacaksın?
- Yarın kendimi hazır hissedersem anlatırım Kamer.
- Peki .  Gel uyuyalım
- Sen burada yat ben kanepede yatayım. Olur mu
Bir kahkaha attım. Demir Bey'in nefsiyle sınavı yanında sinemalarda...
- Ne gülüyorsun Kamer Hanım?
- Tamam tamam ya gülmüyorum. Sanada şaka yapılmıyor of.
- Gel buraya küçük şey.
Dedi ve alnımdan öptü. Daha sonra üstümü örtüp odadan çıktı.  Hayatımın en güzel günüydü. Kötü bir olay yaşamama rağmen sevdiğim adam yanımdaydı ve bana destek olmuştu. Aşk adamdı Demir. Aşkı tattığım adam. En yakın zamanda mezarlığa gidip anneme Demir' i anlatmak istiyordum. Başımızdan geçen her olayı annem de bilsin. Babam belki kızardı bana kalbini kimseye kaptırma diye ama sonra hemen yumuşardı. Benim gözümden akan tek damla göz yaşına dayanamazdı. Keşke onlar da yaşasaydı şuan . Demir' i onlarla tanıştırabilseydim. O kadar düşüncenin arasında uyuya kaldım. Sabah uyandığımda aslında sabah değil öğlen olduğunu farkettim. Saat oniki geçiyordu. Demir neredeydi  de beni bu saate kadar kaldırmadı acaba. İçeriden de mis gibi yemek kokuları geliyordu.  Anlaşılan o ki hayatımın aşkı bana kahvaltı hazırlamış. Esneyip kalktım. Bir baktım ki mis gibi sofra kurmuş beni bekliyordu kurban olduğum.
- Günaydın aşkım. Dedim naif bir sesle.
-Günaydınlar uykucu kuşum.
- Kuş mu oldum şimdide ?
- Eeee bu saate kadar uyuyan ben değilim.
- Yorgundum ne yapayım? Hemen de batmış birilerine .
- Tamam tamam gel trip atma .
Yanağımdan bir kere öptü . Sonrada birlikte kahvaltı yaptık. Hoş sohbetlerle vakit geçirdik. İnsan birbirini  tamamlayınca  geçen saatleri dakikaları bile farketmiyor. Kahvaltı sofrasından kalkınca bana çekmeceden kaşık getirir misin ? Dedi.
Bende  kaşık almak için çekmeceyi açtım . Ama kaşıklar her zamanki yerinde yoktu . Sadece bir kutu vardı sarılı bir kutunun içinde .
- Demir burada kaşık yok başka bir yere mi koydun?
- Hayır orda olması lazım.
- Ay Demir yok işte yalan mı söyleyeceğim?
- O kutuyu bana getirir misin?
- Peki. Dedim ve kutuyu yanına gidip uzattım.
-Açsana bir Kamer bu paketi.
- Tamam açıyorum . Dedim ve açtım.  İçinden bir telefon çıktı. Demirse beni izliyordu.
- Yeni telefonun hayırlı olsun aşkım.
- Demir ben zaten işe başlayacağım. Kendim alırdım.
- Kendin alabileceğini zaten biliyorum. Sen her istediğini kendin de yaparsın ama benim hediyem olsun istedim. Lütfen reddedip benim kalbimi kırma.
Hemen Demir' e sarıldım. Çok mutlu etmişti beni. Acaba bu mutluluğumuz her zaman böyle sürecek miydi?

KAMERWhere stories live. Discover now