27.Bölüm

712 24 7
                                    

Mezarlıktan çıkınca bir banka oturup derin derin nefes aldım. Ne dersem diyeyim ne kadar onları kalbinde hissetsem de hayatta olmayışlarını bilmem bana çok zor geliyordu. Biraz sakinleşip göz yaşlarımı sikdikten sonra telefonumu uçak modundan çıkarttım . Saat öğleyi geçmişti. Telefon ekranına bir kaç saniye sonra Demir' den gelen armalar düştü. İnanamıyorum tam dokuz kez aramıştı ve tam onaltı tane de mesaj atmıştı.
Neredesin? Telefonun neden kapalı? Açsana Kamer şu telefonu? Kamer ben korkmaya başladım... Bir sürü mesaj vardı. Bu kadar çok merak edeceği aklımın ucundan geçmedi. Hemen geri aradım ve ilk çalışta açtı.
- Kamer neredesin Allah aşkına?
- Annemle babamın mezarını ziyarete geldim. Bir süreliğine telefonu uçak moduna almıştım da o yüzden duymadım.
- Tamam . Özür dilerim ben seni çok merak ettiğim için öyle sesimi yükselttim.
- Önemli değil . Anladım zaten.
- Kamer keşke bana da söyleseydin ailenin mezarına gideceğini. Ben de gelirdim. Sen benim annemle tanıştın. Bende senin anne ve babanla tanışmanı isterdim.
- Tanıştıracağım Demir. Önce benim seni onlara anlatmam lazımdı. Çünkü emrivakiyi sevmezlerdi. İşinin olmadığı bir gün beraber geliriz olur mu?
- Tamam güzelim . Artık ağlama lütfen . Seni en iyi ben anlıyorum ama gözyaşlarımız gerçekleri değiştirmez.
- Bıraktım ağlamayı . İyiyim şimdi. Sen bana iyi geliyorsun.
- Güzelim benim . Herşeyim.
- Demir akşam sende gel Özge ve Okan geliyor ya beraber yemek yiyip eğleniriz biraz. Tabi istersen ısrar etmiyorum.
- Bugün çok yoğun ama senin için gelmeye çalışırım. Zaten yarın da dedem ve babaannem geliyordu değil mi?
- Evet. Toplu şekilde babaannen ve deden sever inşallah. Severler diye Özge ve Okan'ı davet ettim.
- Okan'ı zaten çok seviyorlar. Okan benim kardeşim gibidir . Kendimden sonra en çok ona güvenirim bu hayatta. Bir tek Özge kalıyor o da artık kardeşim sayılır. Babaannem ve dedem de toplu şekilde yemek yenmesini çok sever.
- İyi sevindim öyle olmasına. Ben şimdi telefonu kapatayım . Eve gidip yemek yapmam lazım.
- Tamam sevgilim.
- Sevgili mevzusunu onaylamadım ama şimdilik görüşürüz.
- Ha ha. Tamam müstakbel sevgilim.

Telefonu kapattıktan sonra tekrar geldiğim yolları geri yürüyerek otobüs durağına gittim. Bir süre otobüsü bekledikten sonra otobüs geldi. Yine her zamanki gibi cam kenarına oturdum. Bu sefer hiçbir şey düşünmek istemiyordum. Otobüs ineceğim durağa yaklaşınca ayağa kalkıp tuşa bastım. Durakta inince markete girip içecek ve abur cubur bir şeyler aldım. Ödemeyi yapıp çıktım. Eve geldiğimde hemen elimi yüzümü yıkayıp yemek yapmaya koyuldum. Bir buçuk saat sonra yemekler bitince biraz dinlenmek için oturdum. Telefonuma bildirim gelmişti . Kim olduğuna baktım. Demir benden fotoğraf istiyordu. Manyak bu adam ya gerçekten . O kadar işinin arasında bana bakacak . Rastgele bir tane fotoğraf çekip attım. Geri cevap olarak öpücüklü bir emoji göndermişti . Manyak demekte haklıydım. Daha fazla meşgul olmasın diye cevap vermedim. Bir saat sonraya alarm kurup yattım. İki saat sonra da Özge ve Okan kapıda olurlardı zaten.

Bir saat sonra alarm çalmasıyla uyandım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odama gidip beyaz ve gri eşofman takımımı giydim.

 Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odama gidip beyaz ve gri eşofman takımımı giydim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

( Kamer'in kombini )

Aynaya baktım bence gayet güzel olmuştu. Tabakları hazırlayıp hemen masayı kurdum her şey hazır olduğunda yemekleri ısıttım . Okan ve Özgeyi beklemeye başladım. On beş dakika sonra zil çalmıştı. Okan ve Özgedir diyerek hemen kapıyı açtım. Bir anda karşımda Demir'i görünce şaşırdım. Ama çok mutlu olmuştum.
- Kimse gelmeden önce sevgilimi öpeyim diye erkenden geldim.
- Hoşgeldin deli adam.
Beni kendine çekti ve öpüşmeye başladık. Bugünlerde özlüyordum. Allah'tan dudağımda ruj yoktu Özge ve Okan aniden kapıyı çalsa rezil olurdum. Kapı çalınca hemen birbirimizden ayrılıp üzerimizi düzelttik ve hemen kapıyı açtım. Özge ve Okan tam karşımızdaydı. Demir ve beni aynı karede görünce ilk önce çok şaşırdı. Sonra da hemen boynuma atlayıp sarıldı. Okan ve Demir de birbirine kardeşim diyerek sarıldı. Hep beraber içeri geçtik . Özge ve Okan ellerini yıkadıktan sonra bizim yanımıza geldi . Bende yemekler soğumasın diye hemen masaya oturttum.
-Haydi masaya oturun . Yemek yerken konuşuruz.
- Sana enişte diyebilirim değil mi Demir?
-Diyebilirsin Özge. Çekinmene gerek yok istediğini söyleyebilirsin.
- Şahsen ikinizi aynı karede gördüğüme çok şaşırdım. Benim deli kızım senin aşkından ölüp bitiyordu da . Sonunda istediğini almış.
-Sen bir de bana sor Özge . Ben nasıl yandım kaç sene kimse bilmez.
-Demir sen o kadar sene neden bana anlatmadın Kamer'i sevdiğini ? Hani biz kardeşlik?
- Okan ben kendime bile itiraf edemiyordum. Kamer hayatıma girdikten sonra kendime söyleyebilirim ancak.
- Tamam oğlum kasma . Sorun yok ama Kamerle çok vakit geçirip beni ihmal edersen bedelini ödersin . Okan böyle kıskançlık krizine girince hepimiz güldük. Bir yandan yemek yedik bir yandan sohbet ettik. Sanki bu dörtlü çok güzel olmuştu. Okan da Özgeyi bir anlasa keşke diye düşündüm. O da Özgeyi benim Demir'i ,Demir'in beni sevdiği gibi sevebilse.

-Özge aşkım annenler nasıllar?
- İyiler kamoşum. Çok iyiler hemde . Ama nasıl özlemişim bir görsen var ya.
- Şuanda kafamda canlandı Özge.

Yemekler bittikten sonra masayı kaldırıp mutfağa geçirdim. Yardım etmek istediler ama izin vermedim. Ne de olsa Demir bugün işten gelmişti Özge ve Okan da yoldan gelmişti. Mutfakta işim bittikten sonra bir tepsiye aldığım abur cuburları,içecekleri ve Okan için yaptığım kurabiyeyi koydum ve oturma odasına geçtim. Okan kurabiyeyi görünce elimden tepsiyi alıp masaya koydu ve mutluluktan bana sarıldı. Demir'in kıskanacağını düşünmüştüm ama o da sevgiyle bize bakıyordu. Demek ki Okan'a gerçekten çok güveniyordu. Demir'i onun hayatını yeni yeni öğreniyordum. Okan'ı kardeşi gibi gördüğünü söylemişti ve gerçekten de öyle görüyordu. Okan da tabağı alarak koltuğa geçti. Hep birlikte sohbet ederek bir yandan içecek içip bir yandan da abur cubur yiyorduk. Ama Demir bey sadece içecek içiyordu. Abur cuburlara ağzını bile sürmedi. Klasik Demir işte bende neden şaşırıyorsam?
- Arkadaşlar yarın Demir'in dedesi ve babaannesi gelecek çok heyecanlıyım ya.
- Hayatım dedem ve babaannem gelecek diye heyecan yapmana gerek yok. Sen şimdi böyleysen evlenirken nasıl olursun acaba?
- Ooo enişteden bir evlilik lafı duydum. Bravo enişte adam gibi adamsın. Basın nikahı bence direk.
-Özgeciğim canım arkadaşım lütfen biraz sakin olur musun? Biz daha yeni yeni tanıyoruz birbirimizi Demirle . Her şeyin bir zamanı var .
- Şimdi bana Okan saçmalama felan dersen de ama bak evlendikten sonra da tanırsınız birbirinizi . Yakışıklı kardeşimi bir damatlık içinde görelim .
- Ay Okan yani sen kendine bul gelin adayı. Öncelikle de etrafına bir bak da gözün açılsın bence . Bazı şeyleri görmekte zorlanıyorsun sanki.

Şakayla karışık ima yapmıştım. Bence Okan da herşeyi çok net anlamıştı. Özgeyle arada bir bakışmalarını yakalamıştım. Anlamazsa zaten ayıp olurdu çünkü Demir bile hemen olayı çakmıştı. Bence Demir'in kesinlikle bildiği şeyler vardı bir ara ağzını yollayıp laf almam lazımdı ama Demir'in söyleyeceğini sanmıyorum.

Çok güzel bir gecenin sonunda Demir ve Okan evlerine gittiler . Bende Özgeyle beraber odamıza gidip uyuduk.

KAMERWhere stories live. Discover now