YILLAR SONRA 14

2K 229 56
                                    

Selaaam^^

İyi okumalaar^^

.
.
.

"Anka biri geldi, seninle konuşmak istiyor ama randevusu yok."

Yoğun bir günün ardından tek isteğim eve gidip uyumaktı. Arden geceleri uyumuyordu, Aras ve Deniz ise onlar uyumuyorsa kimse uyumasın diye herkesi ayağa dikiyorlardı.

İki deli bir araya kesinlikle gelmemeliydi.

"Yarına randevu verir misin Caner? Çıkmam lazım."

Caner sıkıntıyla iç çekti.

"Peki, söylerim."

O çıktığında son kez notlarıma bakıp çantamı aldım. Kapıdan çıktığımda Caner gelen adamı ikna etmeye çalışıyordu. Yanlarından hızlıca geçip arabama doğru yol alırken duyduğum sesle durdum.

"Anka Hanım!"

Arkamı döndüğümde bana seslenen kişinin uzun boylu, sarışın bir adam olduğunu gördüm. Göz altları yorgunluktan çökmüştü, yüzü oldukça solgun görünüyordu. Uzun süredir uyumadığı belliydi.

"Buyrun."

"Ben Yalın Sönmez, çok az vaktinizi alacağım. Şurada konuşabilir miyiz?"

Kararlıydı. Bunu bakışlarından ve kendini ifade etme şeklinden anlayabiliyordum.

"Gerçekten zamanım yok. Yarına randevu verilmedi mi?"

O kadar yorgundum ki kaldırıma kendimi bırakmak istiyordum.

Yuhum gelir.

Şükür, bugün de profesyonelim.

"Ne kadar erken o kadar iyi Anka Hanım."

Onu kafamla onayladım. Gösterdiği kafeye adımlarken gözlerinin kıpkırmızı olması buna rağmen ayakta kalması beni ikna etmişti. Çaresiz olduğu belliydi.

Cam kenarı bir masaya geçtiğimizde etraftan gelen kokularla acıktığımı fark ediyordum. Gözlerimi kırpıştırıp, açık tutmaya çalışarak Yalın'a baktım. Çoktan beni izlediğini fark ettiğimde omuzlarımı dikleştirdim. Mesleğimle karşısındaydım sonuçta.

"Sizi dinliyorum."

Ağzını açacaktı ki garsonun yanımıza gelmesiyle ona döndü.

"Double espresso."

İyi seçimdi, birkaç saat daha onu idare ederdi ama o kadar emindim ki biraz daha uyumazsa dengesizleşeceğine. Hemen ardından bana döndü.

"Siz ne içersiniz?"

Enerji toplamam lazımdı. Yalın'a gülümseyip garsona döndüm.

"Portakal suyu alabilir miyim?"

Garson onaylayıp gidecekken Yalın tekrar seslendi.

"Aperatif bir şeyler alabilir miyiz?"

Garson tekrar onay verip gittiğinde bana baktı.

"Yoğun bir gün olmuşa benziyor."

Ona gülümseyip kafamla onayladım.

"Öyleydi."

Bir süre konuşmadı. Sorununu çözmeye çalışıyordum, muhtemelen uyku problemiydi, yoğun çalışıyor olabilirdi ya da yakın zamanda büyük bir olay atlatmıştı.

"Siz çıkarım yapmadan ben söyleyeyim en iyisi."

Kısa bir gülümsemeyle söylediği şeyle daha dikkatle gözlerine baktım. Rahatsız hissetmemesi için arkama yaslandım, baskı altında hissedebilir, önemli şeyleri atlayabilirdi.

Yeni Bir Sayfa|Feza AnkaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin