YILLAR SONRA 7

4K 369 31
                                    


Selaam^^

İyi okumalaar^^

.
.
.

Aras ve Deniz saatlerce çadırda oturmuşlar sonra da Deniz eve gitmiş, Aras ise hastaneye gelmişti. Mert arıyordu ama açıp haberi vermek istemiyordu.

Mert, Anka'ya ulaşamadığını dair mesajlar atmıştı. Aras mesaj sayfasına girdi. "Aysıl'a çaktırma, Anka hastanede. Durumu iyi." Yazıp Ferkan'a baktı.

Ruhu çekilmiş gibiydi. Herkesin hali öyleydi ama onu en çok şaşırtan Ferkan'dı. Anka'yı normal odaya almışlardı. O sırada Agâh Soykıran gözleri yaşlı Anka'nın odasından çıktı. Herkes bir umut ona bakarken "Uyandı." Dedi.

Herkes bir anda kapıya hızla yürüdüğünde Agâh Soykıran ellerini kaldırıp onları durdurdu.

"Teker teker giriyorsunuz."

İtiraz edeceklerken Agâh Soykıran kaşlarını kaldırdı.

"Bu bile fazla biliyorsunuz."

Kabullenmiş mırıltılar eşliğinde geri çekilirken Alaz yorgun gözlerle kalabalığa baktı. Agâh Soykıran gülümsedi.

"Uyandı oğlum."

Alaz hızla kapıyı açtığında Fezasına koştu. Feza, abisini gördüğünde gülümsemeye çalıştı. Yorgundu ve gülümsemek bile zor geliyordu.

"Feza'm, balım, canım kızım ağrın var mı?"

Feza abisini rahatlatmayı çok isterdi ama Alaz doktordu, ağrısı olduğunu elbette biliyordu. Ondan uzakta durmaya çalışan abisine kaşlarını çattı. Serumunu kontrol ediyor, arada kaçamak bakışlar atıyor, dosyasına bakıyordu. Boğazını temizleyip zorlukla konuştu.

"Abi yanıma gel."

Alaz titreyen ellerine hakim olmaya çalışarak dosyayı kapattı. Gözlerini kaçırıp "İyisin." Dediğinde Feza elini açtı. Alaz yavaşça yatağın kenarına oturup Fezasının soğuk ellerini tuttuğunda zorlukla yutkundu.

"Üşümüşsün, sen soğuk sevmezsin."

Gözlerini ellerini kilitlemiş olan Alaz, Feza'yı endişelendiriyordu. Yine de gülümsemeye çalıştı, yaşananları az çok tahmin edebiliyordu.

"Isındım, sen tuttun ya."

Feza'nın pürüzlü sesiyle Alaz o neşeli sesini ne kadar çok özlediğini fark etmişti. Gözlerinin dolmasına engel olamadı. Feza zorlukla elini kaldırdığında Alaz şaşkınlıkla ona baktı.

"Abi, ben iyiyim."

Alaz kafasını hızlıca sallarken elini öptü kardeşinin. Isıtmaya çalışıyordu.

"Üşümüyorum gerçekten."

Alaz, Feza'yı daha fazla yormamak için gülümsemeye çalıştı. Alnını uzunca öptü. Yanaklarını okşadı, yüzünü incelediğinde gözlerini uzunca kapatıp açtı. Ellerinden bakışlarını çekemiyordu.

"Sen ne büyük lütufmuşsun Feza. Her gün yanımdasın, her gün görüyorum seni, yemek yerken izliyorum, sohbet ederken, işine odaklandığında bunlar normalleşmişti bizim için ama Feza..."

Söyleyecek bir şeyi kalmamış gibi durdu bir an. Sonra başka cümlem yok der gibi Feza'ya baktı. Sanki yeni bir şey keşfediyor gibiydi.

"Ne büyük lütufmuşsun güzelim."

Feza gözleri dolu dolu gülümsedi.

"Asıl senin sevgin lütuf abi. Gökyüzünün hediyesi bana."

Yeni Bir Sayfa|Feza AnkaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin