YILLAR SONRA 11

2K 285 36
                                    


Selaam^^

İyi okumalarr^^

.
.
.

Abim ve Agâh babam gece hastaneye gitmişlerdi. Beni onlardan sonra uyku tutmadığı için balkona çıkmıştım.

Dağ evi bize iyi gelecekti, hissediyordum. Eski günlerdeki gibi olacaktı ve dinlenecektik.

Her zaman değişiklikler bana çok yorucu gelmişti ama bu sefer başkaydı. Aras'ın çocuğu olacaktı, evlenmişti, Mert de aynıydı.

Bu Evranla çözemediğimiz bir mesele olup etrafımızdakilerde de gündem olunca sürekli aklımıza geliyor, bizi huzursuz ediyordu.

Telefonuma mesaj geldiğinde elimdeki bardağı bırakıp telefonumu aldım.

Gönderen: Evren'im ∆

Konuşalım mı?

Tartışmak istemiyordum. Onu kırmak, üzmek hiç istemiyordum. "Kendimi ifade edemiyorum." yazdığımda birkaç saniye sonra cevap vermişti. O da balkonda oturuyordu. Önünde bir bardak vardı.

Gönderen: Evren'im ∆

Ben de.

Susalım mı?

Olur.

Gel.

Evran'ın yerinden kalktığını gördüğümde ona kapıyı açmak için aşağı indim. Kahve yaparken düşünmemeye çalışıyordum.

Kahveler olduğunda bardaklara koydum. Kapı çaldığında hızlı hareketlerle kapıyı açtım. Hava serindi ve üstüne hırka almadığına emindim. Üşümesini istemezdim.

Evran ufacık gülümsedi. Fazlasıyla yorgun gözüküyordu.

"Hoş geldin."

"Hoş buldum."

Koltuklara geçtiğimizde kahveleri getirdim.

"Teşekkür ederim."

"Afiyet olsun."

Bir süre öylece durduk. Sadece bardakların masaya koyulma sesi geliyordu. Oldukça durgunduk. Sessizliği sevmiyordum.

"Kırgın mısın bana?"

Evran'ın sorusunu kafamla onayladım. Gözlerine baktığımda bakışlarını kaçırdı, masaya odaklanmıştı.

"Endişelendim sadece ve bu çok fazla olmaya başladı."

Onu kafamla onayladım tekrar. Haklıydı endişelenmekte. Sakin bir ses tonuyla devam etti.

"Kaç yaşına geldiniz Merida sence de artık bazı şeyleri törpülemeniz gerekmez mi?"

Gerekmezdi.

"Hayır, ben Arasla böyle olmayı seviyorum. Yaşım kaç olursa olsun."

Sırf onlar endişelenmesin diye çocuk yanımı gömemezdim. Ben Arasla saçmalıklar yapmayı seviyordum. O benim çocuk yanımdı. Yanında mantığımı bir kenara bırakmak bana iyi geliyordu. Evran derin bir iç çekti.

"Tedbirli olun o zaman."

Haklıydı, tedbir alırdık elbette.

"Oluruz."

Evran'ın titrettiği bacağına dokundum. Çok fazla şey düşündüğünde yapardı bunu, çoğu zaman çıkmaza girdiğinde ya da stresliyken.

"Kaya bağırırken bambaşka şeyler düşünüyordum. Ne dediğini algılayamadım bile."

Yeni Bir Sayfa|Feza AnkaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin