KUPA7:JUNGKOOK'UN EVİ

1 0 0
                                    

  15/01/2022-Cumartesi

                    (ASHLEY'İN ANLATIMIYLA)

   Sonun da Jungkook'un evine gelmiştik. Yaptığım hareketlerden dolayı işlerin karışacağını hissediyordum. Ayakkabılarımı çıkarırken bile düşecek gibiydim. Eve girdiğim de her tarafın koyu renklerle süslendiğini gördüm. Bu koyu renklerin boğukluğunu oturma odasında ki büyük cam bozuyordu. Mantomu çıkarıp kapının girişinde ki askılığa astım. Elimde ki poşetlerle oturma odasına bağlı olan mutfağa götürdüm. Çok modern ve hoştu. Poşetlerin içerisinde ki yiyecekleri tezgaha koydum. O sırada da Jungkook yanıma gelmiş beni izlemeye başlamıştı. Sonra birden söze girdi:

"Bugünün cidden berbat geçmiş olduğunu düşünmeye başlıyorum. Oysa daha demin cidden çok güzeldi." Kafamı kaldırıp ona baktım:

"Neden? Bir şey mi oldu?" Jungkook gülmeye başlamıştı.

"Bana bir şey olmadı. Ama senin için pek de öyle görünmüyor." Bakışlarımı ondan çekerek konuşmaya başladım.

"Nedense bugün herkes böyle söylüyor." Jungkook bir kez daha gülmüştü.

"Bir şey yok yani?"

"Evet."

"Hiç gerçekci gelmiyor." Kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Ne demek inanmadım?"

"Hadi bak, bir oyun oynayalım," dediğin de anlamaz gözlerle ona baktım.
"Ne oyunu?"

"Cezalı bir oyun. Birbirimize sorular soracağız ve kim yalan söylerse ceza alacak." 

"Tamam!"dedim. Aklıma gelen sinsice bir fikirle. "Peki ceza ne olacak?" Jungkook sinsice sırıtarak:

"Seni öpeceğim!" Gözlerimi sonuna kadar açarak, "Ne!"diyerek bağırdım. "Olmaz!" Jungkook'ta kaşlarını çatarak:

"Ne demek olmaz?"

"Senin ki fırsatçılık!" Jungkook sırıtarak konuşmaya başladı:

"Korkuyorsun!"

"Ne! Hayır. Neyden korkayım?"

"Sana yakın olmamdan." Dedi Jungkook yüzünde ki pis sırıtışı sürdürerek.

"Hayır, öyle bir şey yok! Bak ne diyeceğim, tamam oynayalım! Bakalım kim kimden korkuyormuş." Jungkook zaferle gülmeye başladığın da o zaman benimle oyun oynadığını anladım. Sinirle ona baktım:

"Hadi sen içeri geç. Ben yiyecekleri hazırlayayım. Sonra da o mükemmel oyunumuzu oynarız."

"Tamam. Sana kolay gelsin." Diyerek odadan sinirle ayrıldım. Salona geçtiğim de koltuğua oturup telefonumu elime aldım. Telefonun ekranını açtığımda "Albert Grand'tan bir cevapsız  arama." Yazıyordu. Telefon kilidini açıp WhatsApp'a girdim. Bay Albert'tın ismine tıkladım ve yazmaya başladım:

" İyi  akşamlar Bay Albert, meşguliyetim yüzünden aramanıza geri dönüş yapamadığımdan özür dilerim." Bir kaç dakika sonra Bay Albert'tan mesaj gelmişti. Hızlıca telefonu elime alarak mesajı açtım:

"İyi akşamlar Dedektif Ashley, bir kaç saat önce ekibiniz üyesi olan Jungkook'tan rahatsız olduğunuz bilgisini aldım. En içten dileklerimle iyileşmenizi dilerim. Eğer mümkünse yarın şirkete gelip, gelmeyeceğiniz durumunu öğrenebilir miyim?" Attığı mesajla sırıttım. Jungkook'la ne yaptığımı merak ettiğini biliyordum. Ve yarın oraya gideceğimi söylediğimde ise planın açıklanacağını da biliyordum. Planlarını asla öğrenmek istemiyordum. Ama gitmek de zorundaydım:

       " İlginiz için teşekkürler Bay Albert, rahatsızlığım durumunda ise merak   edilecek bir şey yok. Yarın şirkette   olmayı planlıyorum, ilginiz içim tekrar teşekkürler." Albert Bey tekrar yazmaya başladı:

Kupa:7 Where stories live. Discover now