KUPA7:MARİA ANGEL

1 0 0
                                    

15/01/2022-Cumartesi

                         (YAZARIN ANLATIMIYLA)

    Jungkook Ashley'nin kendisine karşılık vermesinden çok hoşnut olmuştu. Ona karşı beslediği bir takım duygulara böyle utangaç bir tavırla karşılık vermesi çok tatlıydı.

"Bunu 'Bende seni seviyorum.' Olarak kabul ediyorum." Ashley'nin kafası allak bullak olmuştu. Jungkook bunu fark edip:

"İyi görünmüyorsun. Bugün bir şey mi oldu?" Diye sordu. Ashley yorgun bir sesle:

"Sadece çok yorgunum uyusam iyi olacak."

"Tamam bize gidelim. Albert Bey'i ben hallederim." Ashley bir an tedirgin olmuştu ama yine de kabul etmişti. Albert Bey'in durumu anlayacağına emindi. Özellikle de gelip Jungkook izin isteyecekse. Yine rol yapmya başlamıştı.

"Niye senin evine gidiyoruz?" Jungkook gülmeye başlamıştı:

"Korkma yemem seni. Sadece Harry'den korunmanın en iyi yolu bu."

"Harry mi?"

"Evet seni evine bıraktığım günü hatırlıyor musun? Şerefsiz! Sen evine gelene kadar seni gözetlemiş. Seni benim bıraktığımı görüncede geldi hesap sordu."

"Ne yani Harry beni mi takip ediyordu?"

"Şerefsiz! Meğersem bir kaç aydır yapıyormuş bunu."

"Cidden...hiç fark etmedim." Dedi Ashley tedirgin olmuşçasına. Durumu fark eden Jungkook sakin ses tonuyla konuşmaya başladı:

"Neyse hadi sen git arabaya bin. Bende Albert Bey'den izin alacağım." Diyerek araba anahtarını uzattı. "Bende geliyorum birazdan." Diyerek ikiside odadan çıktılar.

       
                               ✵✵✵

  Ashley arabaya binmişti. Jungkook'u bekliyordu. Kafasını arabanın camına çevirdi. Az sonra Jungkook'u gördü. Jungkook yavaşça merdivenlerden iniyordu. Ashley tekrar içini kaplayan bir sıkıntıyla kıpırdanmaya başladı. Jungkook'a bunu yapmak istemiyordu ama yapmıştı. Nasıl olmuştu o da bilmiyordu. Sanki beyni ne yapacağını bilemez bir hâlde durduğu sırada başka bir his ya da bir şey ona bunu yaptırmıştı. Şimdi ne olacağını asla bilemiyordu. Harry'i reddedip Jungkook'la yakınlaşması kesinlikle Harry'nin dikkatinden kaçmazdı. Az sonra Jungkook arabaya bindi. Kemerini takıp konuşmaya başladı:

"Albert Bey'den izin aldım. Biraz zor oldu. Nedense sana çok takık. Bende bu yüzden seni eve bıraktıktan sonra çalışmaya gideceğim." Dedi. Ashley kafasını olumlu anlamda sallamıştı sadece.

"Ha, bu arada sana geçmiş olsun dilekleri var." Diyerek hafif sırıttı Jungkook. Ashley ise ona yapmacık bir gülümseme atmıştı. Albert Bey'in durumu anladığını biliyordu. Oda da söylediklerinin aksine bir olay uyguluyordu. Jungkook arabayı sürmeye başlamıştı. Sessiz bir yolculuk geçmekteydi. Ashley kafasını cama dayamış öylece duruyordu. Birden araba bir marketin önünde durdu.

"Sen burada kal, ben bir kaç yiyecek bir şey alıp geliyorum." Demişti Jungkook. Ashley hızlıca kafasını camdan kaldırarak:

"Yok, sen inme ben alırım." Dedi. Jungkook Ashley'i onaylar bir şekilde kafasını salladı. Ashley arabadan inip matkete yöneldi. Biraz zaman içinde kendine bir kaç kutu konserve, bir paket hazır patates biraz da atıştırmalık bir şeyler almıştı. Kasaya doğru ilerledi. Kasanın boş olmasını fırsat bilip kasiyerini gelmesini bekledi. Kasiyeri beklerken gözü bir gazete de tanıdık gelen yüze çarptı. Gazeteyi eline alıp baktığında bu tanıdık yüzün bir kaç gün önce alış veriş yaptığı markette çalışan kıza ait olduğunu gördü. Kafasını kızın resminin soluna çevirince "Kayıp" yazısını gördü. "Kayıp! Maria Angel." Ashley kaşlarını çatmış öylece gazeteye bakmaya başlamıştı. Sonra gelen sesle kafasını kaldırmıştı:

"Efendim, iyi msiniz?" Ashley şaşırmış gözlerle kendisine seslenen adama baktı. Adam kafasını Ashley'nin elinde tuttuğu gazeteye çevirdi. Kayıp kızın gazetesine denk gelmişti gözleri.

"Ah, şey...kaybolan kadının haberi. Yeni kaybolmuş." Ashley hızlı bir biçimde konuşmaya başladı:

"Bu gazeteyi de almak istiyorum!" Diyerek hızlıca gazeteyi adama uzattı. Adam Ashley'i süzerek cevap verdi:

"Gazetelerimiz bedavadır efendim. Sanırım kızı tanıyorsunuz." Diyerek ürünleri yavaşça kasadan geçirmeye başladı. Bunu yaparken aynı zamanda da Ashley'e bakıyordu.

"Hayır tanımıyorum. Sadece bir kaç gün önce gittiğim bir markette gördüm."

"Bakıyorum da çok ilgilisiniz."

"Evet ilgiliyim. Lütfen ürünleri hızlı geçirir misiniz?" Adam derin bir nefes almış hızlanmaya başlamıştı.

"Bu kadar cinayetten dolayı karımızı, kızımızı dışarı çıkaramaz olduk!" Dedi adam bir anda."Hâlâ neye sessiz kaldıklarını anlayamıyorum!" Diyerek hızla paketledi ürünleri. Sonra Tekrar Ashley'e dönerek:

"18 dolar." Ashley parayı hızla uzatıp paketleri eline aldı.

"İyi günler Efendim." Diye arkasından  seslenen adama kulak asmamış arabaya doğru yürümeye başlamıştı. Market kapısına geldiğinde Jungkook'un arabanın içinde telefonla konuştuğunu gördü. Aklına direk olarak Jenni'yi aramak gelse de aramamış arabaya binmişti. Jungkook ise çoktan konuşmasını bitirip Ashley'i izlemeye başlamıştı. Ashley arabaya biner binmez Jungkook Ashley'nin elinde ki kağıda bakmıştı. Sonra bu kağıdın üstünde gördüğü kızla kafasını eğmiş gazetiyi okumaya başlamıştı:

"Kayıp! Maria Angel!" Demişti. Ashley kafasını Jungkook'a çevirmişti.

"Anlaşılan şu katil mesaiye başlamış." Diyerek sinirle konuştu. Ashley sinirle söze girdi:

"Evet. Gerekirse ondan bin kat daha fazla mesai yapacağım, ama onu bulacağım!" Jungkook Ashley'nin bu hâline bakmış sırıtmıştı. Ashley ne kadar kararlı olursa olsun asla ama asla katili bulamayacaktı...

                                (20)

Kupa:7 Where stories live. Discover now