19. bölüm : Endişeler

753 88 41
                                    

  3. Turun kazanılması ile üyeler diğer gruplar ile yemeğe giderken Seungmin, Hyunjin ve Jeongin eve dönmek zorunda kalmışlardı fakat diğerleri de eve gelince kutlama yapacaklarını gayet iyi biliyorlardı.

  Şaşırtıcı olan diğer şey ise Minho'nun 2. Turda çekindikleri fotoğrafları 'Meydan okuyorum >.< Sıra sende Kim!' açıklamasıyla paylaşıp yayın başlamadan önce bir kere daha Jisung ile fotoğraf çekinmesiydi.

  Seungmin hayatında görüp görebileceği en tatlı şeye tanık olmuş gibi hissediyordu. Minho, Jisung ile konuşmuş olmalıydı ve nasıl olduğunu bilmediği bir şekilde Hyunjin ile arasında olanları, daha yeni olmasına rağmen biliyor gibi görünüyordu. Ona meydan okumuştu.

  Ona diğerlerine söylemesi için meydan okumuştu.

  Söylemek istiyordu aslında. Ama daha Hyunjin'le birliktelikleri yeni başlamıştı ve ne olacağı çok belirsizdi. Onlara söylemek bu belirsizliği ciddileştirmekmiş gibi geliyordu.

  Fakat şimdilik bunları düşünmeyi bırakmak istiyordu. Sevdiğinin kollarının arasındayken bunlar şu anlık önemsiz konulardı. Tek başınayken de düşünebilirdi.

  Hyunjin'in kararsız ama tatlı sesi düşüncelerini böldü. "Nasıl hissediyorsun?"

  Sevgilisinin yüzündeki o gergin ve korkmuş ifadeyi görebiliyordu Seungmin. Daha bir kaç dakika önce mutluluktan gözlerinin içi gülerken şu an bu halde olması kaşlarını hafif çatmasına sebep oldu. Belirsiz bir cevap verme isteğiyle "Nasıl hissetmem gerekiyorsa öyle hissediyorum." Dedi.

  Bakışlarını kaçırdı Hyunjin. "Bunun bir cevap olduğunu zannetmiyorum." Dedi devgilisinin belini okşarken. Bu aslında ona iyi olduğu hakkında kandırmak içindi.

  Fakat başarısız olmuştu. Seungmin elini belindeki ellerin üstüne yerleştirirken boştaki eliyle de sevgilisinin yanağını okşayarak "Gergin olduğunu görebiliyorum Hyunjin." Dedi. "Ne endişen varsa söyleyebilirsin bana. Sevgilin olmam demek sadece bizi mutlu görmem gerektiği anlamına gelmiyor. Eğer böyle düşünüyorsan de ki kendine biz sevgililerden de fazlasıyız."

  Kararsız bir şekilde Seungmin'in gözlerinin derinliklerine baktı Hyunjin. Kesinlikle tat kaçırmak istemiyordu ama içini kemiren şeyler varken de rahat değildi. Bu yüzden her zamanki gibi Seungmin'e karşı tutamadığı gardını düşürüp dökmeye başladı içini. Başını yanağındaki eline yaslarken hiç bu kadar rahat hisetmediğini de düşünüyordu. "Biliyorum her şey daha yeni ama... Biliyorsun ki ben aradayım. Stayler benim için üzülürken böyle mutlu olmak bencilceymiş gibi geliyor."

  Anlayışla başını salladı Seungmin. Kıskançlık yapacak hayranların ve netizenlerin gayet farkındaydı. Olayı saçma bir şekilde yorumlayıp idolleri strese sokmaktan başka bir şey yapmıyorlardı.

  Hyunjin bunu düşünmek zorunda kaldığı için bunu yapan herkesten bir kez daha nefret etti Seungmin. Yatıştırıcı bir ton ekledi sesine. Hyunjin'in bakınca rahatlayacağını bildiği bir yüz ifadesi yerleştirdi yüzüne. "Jinnie kimse senden üzgün olmanı beklemeyecek. Aksine senin mutlu olduğunu duyunca çok sevinirlerdi eminim ki." Dedi masum bir gülümsemeyle.

  Hyunjin'in yüzünde de hafifçe bir gülümseme oluştu. "Öyle mi dersin?" Diye sordu safça. İkisi de olası bir ilişkilerinin ortaya çıkması ihtimalinde çok kötü şeyler olacağını biliyorlardı. Ama bunları düşünmek yerine daha çok olumluya odakladılar kendilerini. Çünkü bunu istemeyecek fanlar olduğu gibi isteyecek fanlar da vardı.

    Kapının çalma sesiyle ikili bir süre bakışırken Seungmin hemen sevgilisinin üstünden kalkıp onu odasına doğru sürükledi. Seungmin'e gelebilecek ziyaretçiler çok belirsiz olduğundan her türlü kendilerini güvenceye almaları gerekiyordu.

Wish You Back °Hyunmin°✓Where stories live. Discover now