4. Bölüm

94 20 111
                                    

"Günaydın."

"Günaydın."

Yanıma oturup kitapları masaya koyunca hızla konuşmaya başladım

"Ya koyma şunları! Karışacak şimdi!"

Göz devirdi ve kitaplarını geri aldı.

"Üçüncü sınıf kitabıyla birinci sınıf kitabı mı karışacak Hina? Sakin ol biraz. Başaracaksın."

"Heyecanlıyım Lavin. İlk defa bir sınıfa ders anlatacağım. Yetmiş- seksen kişi olacak ve... ya yapamazsam? Yanlış bir şey söylersem diye gerildim biraz."

"Hina kötü şeyler düşünüp kendini strese sokma. Bak sen zaten bize ders anlatıyorsun. Beni geçtim Taehyung oppaya anlattın. Ki konuyu bilememene rağmen. Kitaptan okudun ve anlattın. Sayende sınavdan geçti. Şimdi birinci sınıf derslerini yanlış anlatacağını öı söylüyorsun? Buna inanmamı bekleme."

Derin bir nefes aldım ve gülümsedim. Söyledikleri iyi gelmişti.

"İyi ki varsın Lavin."

"Sende iyi ki varsın." dedi bana sarılıp.

Saatte baktığımda derse az bir zaman kaldığını görüp eşyalarımı topladım.

"Şans dile bana."

"Şansa ihtiyacın yok. Eminim çok güzel geçecek."

Gülümsedim ve biraz su içip kantinden çıktım.

Sırtımda çantam ve koluma vücudum arasına sıkıştırdığım kitaplarla ders diyeceğim sınıfa gitmek için merdivenleri inip kolidorda ilerliyordum.

Köşeyi döneceğim sırada omuzuma çarpan biri yüzünden elimdeki kitap, dosya ne varsa yere saçılmıştı.

"Ah! Ya önüne baksana!"

"Köşeyi dönen sensin ben mi bakacağım önüme?!"

"Bu ne ukalalık ya?! Özür dileyeceğine birde üste çıkmaya çalışıyorsun!"

"Özür mü dileyeceğim? İstersen yerdeki kitapları falan da toplayayım mı?"

Cevap vermeden gözlerimi devirerek yerdekileri topladım. Sinirimi her seferinde bozmayı nasıl başarıyordu bu beyin yoksunu?!

"Senden bir şey isteyen yok, özüründe kendine kalsın."

Hiçbir şey söylemeden yanımdan çekip gidince tekrar arkasından göz devirip kısık sesle söylendim.

"Bu arada yere düşerken gördüm o elinde tuttuğun sunumla insanlara ders anlatmayı düşünmüyorsun umarım."

"Neyi nasıl anlatacağım seni hiç ilgilendirmez."

"Anlaşıldı. Derse birlikte gireceğiz. İnsanlar yalan yalnış yoldan öğrenmesinler şimdi."

Bilerek yapıyordu. Yemin ederim bilerek sinirlerimle oynuyordu.

"Bu ders benim. Git kendi dersine gir."

"Bende meraklı değilim sana. Geleceklerini düşünüyorum. Şimdi yanlış öğreteceksin onlar aenin yüzünden dersten kalacaklar. Boşuna seneleri uzayacak."

"Çok düşüncelisin ya. Gözlerim doldu." dedim göz devirip.

Güldü ve "Öyleyimdir." dedi.

Önden ilerlemeye başlayınca sinirle gözlerimi kapattım ve peşinden sınıfa doğru gittim.

...

"Ve buradan sonuca ulaşıyoruz." dedim tahtanın önünden çekilip.

"Hocam!"

Love Is Not Over - Jeon JungkookWhere stories live. Discover now