"Siz kimsiniz?"

Duyduğu soruyla yavaşça gözlerini açtı. Kız merakla ona bakıyordu.

Hemen toparlandı ve kıza selam verdi. Kızda ona aynı şekilde selam verince kendini tanıttı.

"Ben Silla Hanedanlığı Prens'i Jeon Jungkook. Sizin adınız nedir?"

Kız Jungkook'un kim olduğunu öğrenince telaşla eğildi.

"Özür dilerim Prens'im. Saygısızlık-"

"Saygısızlık yapmadın, özür dileme."

Kız başını kaldırmaya çekiniyordu ama bir anlık gelen cesaretle gözlerini prensin gözlerine çıkarttı.

İkiside birbirine dalıp gitmişken Jungkook kendine geldi.

"Adınız nedir?"

"Hina."

Hina. 'Adı da kendi gibi güzel.' diye düşündü içinden.

"Memnun oldum Hina." dedi ve elini uzattı Prens Jungkook. Neden yaptığını da anlayamamıştı. İçinden gelmişti bir anda.

Hina kendisine uzatılan ele şaşkınlıkla baktı ve çekinerek elini uzattı.

"Sesin çok güzelmiş."

"Teşekkür ederim Prens'im."

Hina ve Jungkook o gün saatlerce konuşmuşlardı. Jungkook o günden sonra sürekli köye gelip Hina'yla vakit geçiriyordu. Bunu günler, aylar takip etmişti.

Prens saraydan çok dışarıdaydı ve bu Kral'ın gözünden kaçmamıştı. Oğlu bu zamana kadar doğru düzgün dışarı çıkmazken bu aralar saraya gelmez olmuştu. Bunun tek sebebi olabilir diye düşünüyordu Kral.

Oğlu aşık olmuştu.

Kral bu habere sevinmişti. Oğlunun sevdiği biriyle evlenmesini oda isterdi. Ama bir yandan da Japon prenses vardı. Olası bir savaşın engelllemesi için oğluyla evlenmesi gerekiyordu.

Ama Jungkook aşık olduğu kızla evlenmek isteyecekti. Kral'da oğlunu her zaman destekleyecekti. Onun mutluluğu her şeyden önemliydi.

Jungkook yine Hina'nın yanına gitmişti. Beraber bir göl kenarındaydılar. Jungkook ağaca yaslanmış Hina'yı da göğsüne çekmişti.

"Sizinle bu şekilde olmam doğru mu?"

"Neden olmasın?"

"Sonuçta siz bir prenssiniz. Ben ise sıradan bir kızım."

Jungkook Hina'nın yüzünü tutup kendisine çevirmişti.

"Hina sen benim sevdiğim kızsın. Kalbimdeki kişisin. Kendini bu şekilde sıfatlandırma. Benim prens olmam bir şey değiştirmez. Sana olan duygularım ne olursa olsun değişmeyecek."

Hina gülümsedi ve başını yeniden prensin göğsüne yasladı. O da aşıktı prense. Sadece korkuyordu. Onunla olamamaktan, ailesi tarafından istenmemekten korkuyordu ama Jungkook'un onu hiçbir zaman bırakmayacağını da anlamıştı.

Love Is Not Over - Jeon JungkookKde žijí příběhy. Začni objevovat