"Laaaann! Lan beni delirtmeyin oğlum! Ben buradan çıkarım!"

Kendi kendine bağırarak şarjörü doldururken öylece beklememişti yabancı. Koşarak Kartal'ın yanına gitmişti ve bütün gücüyle Kartal'ı tuttuğu gibi "Koş! Bak koşmazsan Ozan'ın kafasına sıkarım!" diye uyardı.

Üzerine atlayacaktı Kartal. Attığı adım yabancının üzerine çullanacağını yeterince belli etmişti fakat yabancı da az evvel söylediğini yapacağı konusunda ciddi olduğunu belli etmişti ve silahı yerde yatan Ozan'a çevirmişti.

"Kimsin sen lan! Kimsiniz siz, ne istiyorsunuz daha benden orospu çocukları!"

"Terbiyesiz terbiyesiz konuşma!"

Gözleri fıldır fıldır dönen yabancı, kapıda beliren kişiyi gördüğü gibi o tarafa ateş etti, "Kızı alıp git, hemen git vallahi sıkarım Ozan'a! Koş!"

Yaren'i riske atamazdı. Çaresizce dışarı koşmuştu Kartal, ve tabii yabancı da yolunu açmış, dışarıda bekleyenlere doğru ateş ederek Kartal'ı korumuştu. Tekrardan arabanın yanına vardığında sürücü koltuğuna yerleşmişti Kartal, üzerine yağdırılan kurşunlara rağmen oradan tek parça çıkmayı başarmıştı fakat devreler sahiden de koptuğu için basıp gidememişti.

Vitesi geri almadan önce Yaren'e baktı. Masum ve solgun yüzüne buruk bir ifadeyle bakıp, "Yetiştireceğim seni, yemin ederim yetiştireceğim!" sözlerini haykırarak son süratle geriye doğru gitmeye başladı.

İki kişiye çarptığında Kartal, yabancı bu manzaraya kahkaha atarak zıplamıştı ve Ozan'ı sırtladığı gibi "Ama ben dedim final güzel olacak, manyak gibi izleyeceksiniz dedim" diye seslendi, seslendiği kişiler yerde hareketsizce yatıyorlardı ama buna aldırmadan hem gülüyor hem de seslenmeye devam ediyordu.

Aceleyle Ozan'ı da arka koltuğa oturtmuştu. Yaren'in başını Ozan'ın dizlerine denk gelecek şekilde ayarladıktan sonra ön koltuğa geçecekti fakat Kartal'ın aniden gaza basmış olması yabancının afalamasına neden oldu.

"Bensiz gideceksin he?" Arka kapıya asılmış, kendini içeri atmayı başardığı gibi kapıyı kapatmıştı ve yaralıları ezmeden ön koltuğa geçmeyi başararak kahkahaya boğuldu.

"Gülüyor musun sen? Ne gülüyorsun lan şerefsiz!"

"Sen önüne bak" camdan hafifçe dışarı sarkıyordu yabancı, geride gelenler olduğu için hedefinde onlar vardı ama Kartal'a laf yetiştirmeyi de ihmal etmiyordu, "Sinirli, ondan böyle konuşuyor diye susuyorum. Yanlış anlaşılmasın. Ben öyle çok anlayışlı biri değilim normalde" kendine gülmüştü bir an için, "Normalde? Yeni yeni şeyler söylüyorum bak şimdi, senin normalin neymiş lan manyak?" Seslendiği kişi kendisiydi, bir gülüp bir söverek ateş ederken daha çok kendisine odaklanıyordu istemeden.

"Neyse, ana meseleye dönecek olursak. Şimdi. Zorlamamakta fayda var hani, bilgin olsun sonra vay beni uyarmadın ama falan demeyesin."

"Ne anlatıyorsun lan ruh hastası herif!"

"Ne biçim şeyler söylüyor bu bana ya?"

"Ozan! Yaren?!"

"İkisi de sağ. Sen önüne bak. Aha, arkamızdakiler? Hobaaa, hokus pokus!"

Dikiz aynasından arka tarafı kontrol eden gök gözler, gelen arabanın artık olmadığını fark edince merakla bakmıştı yabancının yüzüne ama sormadı. Aklında bir an evvel hastaneye gitmek vardı sadece ve hızını hiç kesmeden ilerlemeye devam etti.

Hastaneye yakın bir mesafeye geldiklerinde yabancı "Çek sağa" diye seslenmişti ama Kartal duracakmış gibi bakmadığı için mecburen direksiyona uzanmıştı.

Buralar Karışır | askıdaWhere stories live. Discover now