Dokuzuncu Bölüm

59 31 13
                                    

Gözlerimi açtığımda bir Hastahane odasındaydım. Odada kimse yoktu ağzımda bir hava maskesi ve kolumda da bir serum vardı. Ben neden burdayım? Ne oluştu bana?

Ben bunları düşünürken dün olanlar gözümün önüne geldi istemeden de olsa yüzümde bir gülümseme oluştu.

Sanırım dün çok yorulmuştum. üstünede hiç birşey yememem ve ağlamam beni zayıf bırakmıştı. Bundan dolayı da bayılmıştım hemde ardanın kollarına.

Ben bunları düşünürken kapı açıldı. İçeriye giren kişi beni şaşırtsa da sesimi dahi çıkaramadım. Çünkü dün o kadar bağırmıştım ki şimdi sesim fısıltı gibi çıkıyordu. Kalkmaya yeltendim ama kolun dahi kalmıyordu.

Odaya giren kişi annemdi onu görünce yüzümdeki sırıtış yerle yeksan oldu ama bunun burda ne işi vardı?

Sesimin çıkmamasını aldanmadan konuştum "senin ne isin var burda? Çık hemen odadan yoksa bağırır tüm hastahaneye buraya toplarım. Eğer tüm Hastahane gelirse poliste gelir seni ona veririm."dedim fısıltılı bir sesle.

" Sakın beni tehtit etme seni öldürürüm. Şimdi o sesini kes ve beni dinle. Bu olanların bedelini ayrıyeten vereceksin. Şimdi hiçbirşeyin yok o yataktan kalkıyorsun ve hemen şunları giyinip bizimle geliyorsun "dedi elindeki kıyafetleri yüzüme atarak.

Ben ona öylece bakarken"Ne bön bön bakıyorsun giy şunları! "dedi beni tersleyerek. Şuan kolumu kaldıracak halim yoktu. Bağıramıyordumda ne yapabilirdim ki?

El mecburi dediğini yapacaktım ama öyle olmayacaktı o öyle sanacaktı.

Odadan çıktı. Yataktan inleyecek kalktım. Ağzımdaki hava maskesini ve kolumdaki serumu söküp attım. Bu canımı acımıştı.

Heryerim ağrıyordu ve başım dönüyordu. Ayaklarımı topladım ve Sedyeden sarkıttım. Kendimi yere bıraktım. Bu yaptığımın sersemliğiyle yere düşecekken yanımdaki serum asılı direkten tutundum. Ardından ayağıyla kalktım ve annemin atmış olduğu kıyafetleri giymeye başladım. Üzerimi giyindikten sonra sedyeye oturacaktım ki Odanın kapısı tekrar acıkınca bu sefer içeriye giren kişi beni şoka soktu ama bunun burda ne işi vardı? Onun gitmiş olması gerekmiyor muydu? Belkide amcası yüzünden kendini suçlu hissediyordu.

Ben bunları düşünürken koşarak yanıma geldi. Sanırım beni ayakta görmek onu şaşırtmıştı.

"Asena ne yapıyorsun? Neden kalktı?" diyerek kolumu tuttu.

Şimdi ne diyecektim ben? Annem geldi ve beni tehtit etti mi? Hem annemin bundan nasıl haberi oldu? Yoksa onu buraya Arda mı çağırmıştı? Bunu yapmamıştır değil mi?

Sorusunu görmezden geldim ve kolumu ondan kurtardım. "senin ne işin var burda." dedim sedyeye oturarak.

"Seni buraya ben getirdim. İyi olduğunuda görmeden gitmek istemedim." dedi kendini savunarak.

Ona sert davranmamalıydım ama annemi buraya çağıranın Arda olduğunu düşünmek içimi acıtıyordu.

" iyi! İyi olduğumu gördün şimdi gidebilirsin." dedim onu tersleyerek.

Sanırım buna şaşırtmıştı. Belki de bir teşekkür bekliyordu ama annemin burada olması benim o eski günlere döneceğim korkusu bunu yapmama izin vermemişti.

Onu seviyordum hemde canımdan çok ama bana bunu yaptıysa bunu kaldıramadım.

Masum bir ses tonuyla "Gitmemi mi istiyorsun?" dedi inanmamış gibi.

Artık ne diyeceğimi ne düşüneceğim hiç biliyordum. Bir yanda sevdiğim adam bir yanda onun ailesi bir yanda kendi ailem. Sanırım benim ardaya olan hayallerimde burada bitiyordu. Çünkü ne onun ailesi buna izin verirse ne de benim ailem. Hem bu olanlardan sonra Arda bana aşık olacak mıydı ki?

YARALI HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin