Yedinci Bölüm

49 30 10
                                    

Düştüğüm yerden yavaşça kalktım ve sersem adımlarla banyoya gittim. Çünkü Annem beni zorla da olsa o davete götürecektir. Bende daha fazla incinmemek için dediğini yapacaktım. Yoksa olacakları bende biliyorum.

Banyoya gidip aynanın karşısında durdum. Şuan o kadar kötü görünmesemde şiddet gören bir genç kız ne kadar iyi olabilir ki. Düşüncelerim eşliğinde sıcak suyu açtım. Su dolarken bende üzerimdekilerden kurtuldum. Şakayık çiçeği özlü duş jelimi suyun içine döktükten sonra bende içine girdim.

Su yorgunluğumu alırken bende suyun içinde birkaç saat kaldım. Artık geç olduğunu düşünerek saçıma şampuan doktum ve hemen köpürttüm. Saçımı yıkadıktan sonra lif'i elime aldım. Vücudumu liflemeye başladığımda morluklara gözüm ilişti. Kötü duruyorlar. Genç bir kızın bedeninde kötü duruyorlar. Daha fazla üzülmemek için onları görmezden geldim ama morlukların üzerine gelince canım acıyordu. Bazı morluklar rengini değiştirse de diğer yerler hep mosmordu.

Banyoda işim bitince bornoz üzerime geçirdim. Duştan çıktıktan sonra kurulandım ve hemen iç çamaşırlarımı giyinip üzerine de beyaz salaş gömleğimi giyidim ve altımda siyah İspanyol paça bir pantolon giyip gömleğin yakalarını pantolonun içine koydum. Uzun ve hafif dalgalı olan saçlarımı üsten salaş bir topuz yaptım. Tek sıkıntım yüzümdeki morluklar ve yaralardı. Onlarıda kapatıcıyla kapattıktan sonra bir ruj ve rimelde sürdükten sonra hazırdım.

Ellerimdeki ve boynumdaki morlukları görünce onlarıda kapatmam gerekitiği i düşündüm ve hemen kalatıcıyı elime aldım. Onlarıda kapattıktan sonra şakayık özlü parfümümü sıktım ve boynuma mirayı aldığı papatyalı kolyeyi taktım. En sevdiğim çiçek paptyayfı bundan dolayı papatyalı şeylere bayılırdım. Aynanın karşısına geçtim ve kendimi baştan aşağıya süzdüm. Uzun zaman olmuştu bu kadar şık görünmeyeli. Diye düşünündüm. Şimdi hazırım.

Morlukları kapatmış olmam canımın yanmasına neden oldu ama bedensel değil ruhsal. Ne acı değil mi? Bana bunu yapan ailem ama ben buna katılanıyorum. Ama orası öyle değil. Başım neler geldi bir bilseniz. Daha anlatacak çok şey var ama ben şuan bunu anlatmak istemiyorum.

Uzun zamandır bu kadar güzel görünüyordum. Güzel görünmek beni mutlu etmişti. Bende daha dayanamadım ve elime telefonu alıp fotograf çekilmeye başladım.

En az elli tane çekilmişimdir. Hepsi çok güzelleri birini hesabımda paylaşacaktım ama hepsi çok güzeldi. Kara veremiyince miraya bir mesaj attım.

Asena : Miray sana fotograf atacağım hangisi güzelse söyle hesabıma koyacağım.

Yazdım ve ardından fotograflarımı attım. Ben gönderir göndermez mesajlarım mavi tik oldu. Benimde en beğendiğim fotografı seçti.

Miray: dur bir dakika düğün değil bayram değil sen niye süslendi.

Yazmıştı. Miray da Arda gibi çok meraklıydı ve şuan bunu öğrenmese kalkıp bize bile gelirdi. Bende onu açıklığa kavuşturmak için yazdım.

Asena: misafirimiz var kanka annem hazırlanmam için ısrar edince kıramadım. Ondan bu haldeyim.

Israrıda bana şiddet konusu dayı bence.

Mirya: kim geliyor ki?

Asena: bilmiyorum kanka ama önemli biri olmasını planlıyorum.

Miray: seni istemeye geliyorlarmış. O zaman çok güllerim.

Asena: kızım ne saçmalıyorsun sen ya.

Sanırım artık merakı geçmişti ve saçmalamaya başladığına göre onu burada bıraka bilirim.

Mirayın beğendiği fotografı hesabıma koydum altına da güzel bir açıklama yazdım ve gelecek olan beğenileri merak etme başlasam da onu bekleyemezdim. Kalktım ve dağıtmış olduğum banyoya gidip orayı topladım. Ardından gelip odadaki eşyaları topladıktan sonra. Yorulduğum için dinlenmeye karar verdim.

YARALI HAYATWhere stories live. Discover now