Beşinci Bölüm

87 50 21
                                    

Miray bana imalı imalı bakarken ona herşey açıklama zamanını geldiğini anladım. Sadece Ardadan hoşlandığımı tabiki. Ailemden değil.

Baştan sona, yani onu görüp aşık olduğumu, sürekli takip ettiğimi ve en son ki anonim olayını, mirya herşeyi anlattım. Miray şok olmuş gibi bana bakıyordu.

"Oha kızım bunca sene benden nasıl saklarsın" dedi gözlerini kısarak.

Sana daha neler anlatmadım Miray bir bilsen acırdın bana.

"of kızım utandım" dedim yalan söyleyerek -çünkü ben böyle şeylerden asla utanmam-Ben zaten yalan söylemelere çok alışığım çünkü ayak üstü kırk tane yalan söyleye biliyordum ailem sayesinde.

Miray'ın dudakları aralandı birşey söyleyecekti ama zil çalmasıyla herkes sınıfa girince susmak zorunda kalmıştı.

Kulağıma eğilip "bu burda bitmedi Asena teneffüste bittin sen" dedi şakaya vurarak.

****

Dersler bitmişti. Herkes evine gitmişti. Miray dahi, Gitmeden de telefonlarına bak seni rahat bırakmayacağım mesajını vermişti.

Okulun yalnız koridorlarında birinde oturmuş nereye gideceğimi düşünüyordum ama bulamıyorum çünkü benim bu şehirde kimsem yoktu arkadaşım, kuzenim, aile yakınlarım doğru ya benim bir ailen bile yoktu. Beni birtane kurtarıcım vardı babaannem onuda üç sene önce kaybetmiştim.

Koridorda oturmayı kestin ve zorda olsa ayağımın üzerine basarak okuldan çıktım.

Okulun bahçesinden çıkarken telefonuma bir mesaj geldi. Telefonumu çantamdan çıkarıp kimden olduğuna baktım. Tabi ki annemdendi. Başka kimden olurdu ki sabahtan beri mesaj atıyordu. Bunların hepsi de tehtit içeriyordu. Bundan dolayı eve gitmek istemesemde oraya gitmek zorundaydım Ama reşit olduğum an o evide, onlarıda, herşeyi bırakıp gideceğim.

Telefonda gelen mesajı açtım

ANNE: Sena 5 dakika içinde evde olmazsan olacaklardan ben sorumlu değilim. Eğer geleceksen de olacaklara hazırlıklı gel.

Bile bile tehtit ediyordu ve mesajda gelme de demiyordu çünkü oraya gideceğimi biliyordu.

Alıştım. Bir insan bunlara alışır mıydı ben alıştım. Tamam canım yanıyor ağlıyorum evet ama canımdan çok ruhum acıyor.

Alıştım demek çok zor bir kelime bence ve benim yaşadıklarıma alışılmaz ama ben alışmıştım.

Alıştım. İlk başlarda hatayı hep kendimde arıyordum ama zaman geçtikçe herşeyin farkına vardı. Ailemin beni istemediğini. Hatta evlatlık olduğumu bile düşündüm ama gerçek şu ki ben onların çocuğuydum.

Ben ailesi tarafından hoş görülen, küçümseyen ve istenmeyen bir evlattım. Evlat demek ne kadar doğru olur bilmiyorum. Çünkü hiçbir aile çocuğuna bunu yapmaz. İstisnalar dışında ve bende o istisnalardan biriydim. Küçükken parkta gördüğüm kız çocukları ve ailelerine bakıp üzülürdüm. Benim neden böyle bir ailem yok diye. Geceleri buz gibi odamın içinde yorganın altına girip kendimi avutmaya çalışırdım.

Şimdi düşünüyorum ne kadar acınası bir haldeyimişim.

Bunları düşünürken evin önüne geldiğimi farkettim. Apartmana girdim ve bir üs kata çıktım. Kapının önünde durdum ve kendini olacaklara hazırladım.

Büyük bir ihtimalle babam kapıyı açıp beni içeriye çekip belinden çıkarmış olduğu kemerle beni güzelce dövecek oda yetmeyecek ona tabi. Annemde hiçbirşey olmuyormuş gibi mutfakta yemek yapacak.

YARALI HAYATWhere stories live. Discover now