1.6

1.4K 134 47
                                    


"Sen iyi olduğuna emin misin?" diye sordu Levi, Carmen'in sırtını sıvazlarken.

Kadın başını onaylarca salladı ve gülümsedi. "Biraz halsizim sadece."

"Çay getireyim mi sana?"

Carmen birkaç saniye düşündü. "Olur." dedi kafasını Levi'ın göğüsünden kaldırıp ona gülümseyerek bakarak.

Levi oturduğu kanepeden kalktı ve çayı hazırlamak için mutfağa gitti. Carmen, az önce okudukları kitabı yerine koymak için kalktığında ani baş dönmesiyle tekrar yerine oturdu.

Başını tuttu ve gözlerini kırpıştırarak göz kararmasının geçmesini bekledi.

Bu sırada Levi çayı hazırlamış, odaya giriyordu ki Carmen'i görür görmez çayı hızlıca masaya bıraktı ve kanepeye geldi.

"Carmen, iyi misin? Ne oldu?" dedi kadına eğilip iki omzunu elleriyle tutarak.

Carmen elini başından çekti. "Bir şey yok, canım. Başım döndü sadece."

Levi tek kaşını kaldırıp doğruldu. "Sen de benim düşündüğümü düşünüyor musun?"

Carmen seslice yutkunup kafasını kaldırdı ve Levi'a baktı. "Ne düşünüyorsun?"

Levi gözleriyle sevgilisini boydan boya süzdü. "Acaba... hamile olabilir misin?"

Carmen'in gözleri irileşti ve sırıttı. "Yok, sanmıyorum."

"Yine de... doktora görünmekte fayda var."

"İstemiyorum!" diyerek yerinde sıçradı Carmen. "Doktor falan istemiyorum! Hamile değilim ben!"

Levi çatılmış kaşlarıyla kadına baktı. Neden bu kadar fazla tepki gösterdiğini anlayamamıştı.

"Carmen, bir bebek istemiyor musun?"

Carmen ellerini yüzüne kapattı. "Korkuyorum! Yine aynı şeyleri yaşamak istemiyorum!"

Levi'ın gri gözleri, pişmanlık dolu bakışlarla kadına baktı. Omzuna kolunu sardı ve başını göğüsüne yaslayıp bir öpücük bıraktı.

"Aynı şeyler olmayacak Carmen. Ben seni hiç bırakmayacağım."

kısa oldu bıraz ama bı bolum daha atıcam bugun<3

៚ redamancy | levi ackerman [✓]Where stories live. Discover now