0.2

2.2K 244 218
                                    


"Hadi ya, Bayağı seninle flört etmiş! Mike'ye bak sen." Hange, Carmen'in bu sabah yaşadığı olaya şaşırmıştı.

Carmen kadar şaşkın değildi. Çünkü Mike, Carmen'den hoşlanıyordu ve onunla bu tarz flört edişleri normaldi.

Carmen yatağın ortasına sırtüstü bıraktı kendini. "Ve Erwin beni yine odasına çağırdı."

Hange incelediği kar küresini bırakp çatık kaşlarla arkadaşına döndü. "Yine mi? Devler aşkına, bu adamın beynine kaşları yüzünden oksijen gitmiyor mu?"

Carmen derin nefes aldı. "Bilmiyorum, Hange. Her ne boksa. Ben zaten erkekleri anlamayı 5 yıl önce bıraktım."

Yüzüne buruk bir gülümseme kondurduğunda Hange de öyle yaptı. Sonra oturduğu sandalyeden kalkıp kadının yanına geldi.

Kahverengi, omuzlarına gelen saçlarını karıştırdı. "Düşüncelere fazla dalma bu gece, yarın sabah eğitim erkenden. İyi geceler."

Carmen yatakta doğrulup gözlerini kırpıştırdı. "İyi geceler."

*

"Hayır... hayır hayır hayır hayır!" Kafasını sanki kendisini ikna ediyormuş gibi iki yana sallıyordu.

Ancak doktor ellerini önünde birleştirip kafasını öne eğdiğinde gerçek gün gibi yüzüne çarptı.

"Üzgünüz Bayan Ackerman. Bebeğinizi kurtaramadık."

Carmen bir şey demedi, diyemedi. Önce yaşadığı şok doktor kapıdan çıkana kadar geçmedi. Çıkınca ise hıçkırarak ağladı nefessiz kalana kadar gözyaşı döktü.

*

Nefes nefese gördüğü rüya, hayır, kabustan uyandığında önce saate baktı. Henüz eğitimin başlamasına 1 saat vardı ve bu zaman ona yeterdi.

5 yıl... 5 yıldır bu kabusu sıklıkla görüyordu. Yaşadığınız şeye bir kabus der miydiniz?

Bı berbat bir kabustu.

Teçhizatını hazırladı ve alt kata inmeye başladı. Teçhizatın gazını doldurması gerekiyordu.

İçeri girdiğinde koskoca depoda bir kişi olduğunu gördü.

Levi... Ackerman

"Günaydın, Moller. Harika bir sabah öyle değil mi?" Alayla ama ciddiyetle konuştuğunda Carmen gözleri dolsa da ona takılmadı.

O cevap vermeyince Levi gazını doldurmakta olan kıza iki aadım yaklaştı. "Kaptanına günaydın bile demeyecek misin?"

Önce kafasını zıt yöne çevirip göz devirdi. Ardından tekrar sinir bozucu adama döndü. "Günaydın."

Gazlarla işi bittiğinde hızlı adımlarla uzaklaşacakken birkaç adım sonrası Levi'ın sesini duydu.

"Kötü görünüyorsun... Bir şey mi oldu?"

Carmen farketmişti. Onun sesindeki gerçek merakı, şefkati farketmişti. Ama bu hiçbir şeyi çözmez.

Omzunun üstünden kendisinden birkaç santim uzun olan adama baktı. "Umrumuzda olduğunu sanmıyorum."

O depodan çıktıktan sonra Levi derin bir nefes verdi. İki parmağıyla burun kemerini sıktı ve omuzlarını düşürdü. Ardından önündeki az önce doldurduğu gaz kutusuna baktı.

"Ben gerçekten berbat bir adamım."

៚ redamancy | levi ackerman [✓]Kde žijí příběhy. Začni objevovat