56. Bölüm (Final)

2.2K 247 299
                                    

ASŞDJSŞLLKASJDKLASJDAKLASJDASDKKDAJSLKD DİYECEK HİÇBİR ŞEYİM YOK AMA GÜLÜYORUM SİNİR BOZUKLUĞU İLE SADECE AŞLSDKSŞLDAKDL

Ama bence artık zamanı gelmişti beeee aasşlkdasldk

Bu arada bölümde memenin M'si var ama final havasını bölmek istemediğim için bölüm adına eklemedim ona göre okuyun aşlskalşda (aynen son şakamı yapıp gidiyorum asşdlkadlasklaşsk)

İYOKUMALARRRRRR


---


"Baekhyun çok özür dilerim."

Şu kapının önünde çaresizce yalvaran genç adamı görüyor musunuz? İşte o benim. Yine işleri mahvetmiş bir halde içerideki adamın beni affetmesini bekliyordum.

Her şey başlangıçta olduğu gibiydi. Ne eksik ne fazla.

Üzerimdeki lekeli tshirte, terden birbirine girmiş saçlarıma rağmen hala oldukça yakışıklıydım. Belki o zamanlar olduğu gibi genç değildim ama artık otuzuna az kalmış, olgun ve çekici bir adamdım. Olması gerektiğinden biraz fazla mükemmel olan o genç adam hala bendim.

Bu sefer yağmurdan ıslanmış bir halde değildim belki ama sırılsıklam aşık olduğum kesindi.

"Baek özür dilerim gerçekten. Lütfen aç kapıyı." İçeriden tekrardan öğürme sesi geldi. "Merak ediyorum iyi misin diye. Bir saattir oradasın." Ve ben de yarım saattir banyo paspasının önünde dışarı çıkmasını bekliyordum.a

Yaklaşık on dakikanın arından Baekhyun sinirli ve yorgun bakışlarıyla dışarı çıktı. Bana kızmakta fazlasıyla haklıydı. O yüzden özür dilemekten başka bir şey yapamazdım ama şu an sesimi duymak bile duymak istemediğine emindim.

"İyi misin?" Bir de soruyor musun der bir şekilde gözlerini üzerime dikip yanımdan geçip gitti.

Daha fazla bu halde ortalıkta dolaşmamak için Baekhyun'un kustuğu tshirtümü çıkarıp kirli sepetine attım hızlı bir şekilde gövdemi temizledim. Baekhyun salonda denize arkasını dönmüş bir şekilde oturuyordu. Muhtemelen şu an dalgaları göresi gelmiyordu. Aynı zamanda beni de.

Dolaptan özür hediyesi olarak bir şişe su ve midesine iyi gelecek birkaç ilaç alıp yanına gittim. Neyse ki sürekli iş gezisine çıktığım için her koşula karşı ilaçla gezmeyi Lay bana öğretmişti.

"Özür dilerim." Diye tekrar ettim. Cevap vermeden suyla ilaçları aldı sadece ve yarısına kadar içti. "Tavuğun bozuk olduğunu bilemezdim. Gerçekten çok üzgünüm." Yüzünü yıkadığı için ıslanmış saçlarını geriye attım. Bunu yapmama izin vermişti, iyiye işaretti.

"Chanyeol dünden beri arabanın bagajında olduğunu söyledin. Nasıl bozulacağını düşünmezsin?" Haklıydı. Hem haklı olduğu için hem de midesini bozduğum için çok üzgündüm.

"Hava o kadar da soğuk gelmemişti. Bozulacağını düşünemedim." Bir şey demedi ve suyun kalanını içti. "Ben en iyisi yenisini getireyim." Diyerek tekrardan dolaba koştum.

Öğlen olmadan sahildeki eve gelmiştik. Ben sürekli yolda yemek tezgahlarının önünde durup bir şeyler atıştırdığım için aç değildim. Baekhyun ise güvenmediği şeyleri yemek istemediği için bana eşlik etmemişti. Eve geldiğimizde ise onun için bir şeyler hazırlamak istemiştim. Keşke gerçekten bana güvenmek yerine sokak satıcılarına güvenseydi.

Her şeyin harika olacağını düşünürken kısa süreli tatilimize bu şekilde başlamıştık.

Dün Baekhyun'u okula almaya gitmeden önce burada ihtiyaç duyabileceğimiz şeyleri almış ve sonrasında doğum günü kutlamaları nedeniyle de tamamen unutmuştum.

100th ApologizeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin