Giriş

9.7K 459 106
                                    



Cinayet dedektifi Park Chanyeol adli tıp laboratuvarının önünde durmuş parmak izlerinden şu an otopsisi yapılan kadının kimliğinin tespiti için bekliyordu.

Adli tıp doktoru elindeki dosyayı yıllardır üzerine yerleşen soğukkanlılıkla ona uzattı.

"Kadının kimliğini tespit edebildik mi?"

Doktor gözlüğünün üzerinden bir süre genç dedektife sessizce baktı. Sonra da sanki Chanyeol kendisine yanlış bir soru sormuş gibi sorusuna soruyla cevap verdi.

"Dedektif Park bu kadını gerçekten tanımadınız mı?"

Chanyeol bu tuhaf soru karşısında önce ne diyeceğini bilemedi. İçini çekip doktorun kendisine sunduğu aynı yöntemle karşılık verdi.

"Tanımam mı gerekiyor?"

Doktor, Chanyeol'ü kenara çekerek bilgisayardan bir haber kanalı açtı. Açar açmazda Chanyeol Doktorun ne söylemeye çalıştığını anlamıştı.

Şu anda morgda yatan kadın, SS Holding'in CEO'su Oh Sehun'un sekreteri Kim Taeyeon'dan başkası değildi.

Chanyeol cesedi ilk gördüğünde neden tanıdık geldiğini şimdi anlıyordu. Doktorun ona göstermek için açtığı haberlerde kadının bir haftadır kayıp olduğu bildiriliyordu.

Ta ki pis bir sokak arasında kalbinden bıçaklanana kadar ortaya çıkmamıştı.

Chanyeol, cinayetin henüz basına düşmemesine sevinirken, morgun kapısında ona bu konuda kök söktüren ezeli düşmanı gazeteci Kim Kai'yi gördü.

-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-

Kai yazı işleri müdürünün odasında oturmuş tabiri caiz ise resmen yalvarıyordu.

"Şeflerin en yakışıklısı, Hyung lütfen şu haberi bana ver ne istersen yaparım lütfen."

Siwon burnunu kırıştırarak Kai'ye baktı. Aslında normalde onu bu şekilde asla yalvartmazdı. Çünkü tüm manşetten verilen haberleri onun araştırma merakı sayesinde yakalamışlardı. Kai doğruluğundan emin olmadığı haber için kılını bile kıpırdatmazdı. Fakat şimdi kaynakları ona ciddi bir haberin izini sürmesi için fırsat vermişti. O da ne yapıp edip yazı işleri müdüründen bunun için izin koparmaya çalışıyordu.

Ciddi bir tiraja sahip olmaları ve okuyucu kitlelerinin yüksek olmasında da Kai'nin yaptığı haberlerin de etkisi fazlaydı.

Kai istese Siwon'a bir şey söylemeden araştırmasına başlayabilirdi. Ama bunu yaparsa başının etini yemesinden de kurtulamayacağının farkındaydı. Bu nedenle elindeki tek seçenek ona bu haber için yalvarmaktı.

"Peki, aklından ne geçiyor Kai? Yani adamın yanına elini kolunu sallayarak, 'Bay Oh sekreteriniz bir haftadır kayıp, sizin bununla bir ilginiz olabilir mi?' diye soracaksın? Delirdin mi sen!"

"Hyung, inan bana zannettiğinden çok daha kolay olacak."

Siwon tüm dikkatini Kai'ye yönelterek merakla gözlerinin içine baktı.

"Aklından ne geçiyor senin?"

Kai sinsice gülümsedi ve Siwon'a göz kırptı.

"Şu anda sekreteri kayıp olduğuna göre belki yeni bir sekretere ihtiyacı vardır."

Siwon onun söylediğiyle gözlerini irice açarken, Kai'nin aklından geçenleri hemen anlamıştı.

Gizlice yanına sekreter olarak girecek ve kayıp sekreter hakkında bir şeyler öğrenecekti. Fakat Kai'nin unuttuğu çok önemli bir şey vardı.

TWINSWhere stories live. Discover now