(f)cp.31 "her şey bittiğinde"

Start from the beginning
                                    

"Abartma Hyunjin. Sadece, önümde eskiz defterim var ve seni çiziyorum. Sen ise romanını önüne almış okuyorsun. Kafamı kaldırıp baktığımda, eski günlerimize döndüğümüzü hissettim."

"Benden bir şey isteyeceksin." dedi Hyunjin. "Yine çıplak fotoğraflarını çekmemi mi istiyorsun yoksa yeni aldığın eteği mi deneyeceğiz?"

Felix göz devirdi. "Seninle konuşuyor olmam büyük bir hata."

"Sarışın kızma!" Hyunjin omuzlarını kaldırıp indirmiş, dudaklarını büzerek "Sadece takılıyordum." demişti. "Fakat ihtiyacın olursa söyle. Chan bayağıdır fotoğraf almıyormuş."

"Demek benim hakkımda konuşuyorsunuz, öyle mi?"

"Ah bu bakışları biliyorum ben. Ağzımdan tek kelime daha alamazsın. Chan'ı ispiyonlamayacağıma dair söz verdim." dedi Hyunjin. "Bizim sözlerimiz yemindir."

Felix gülmüş "Ne istedin?" diye sormuştu. "Bedava iş yapmazsın sen. İki katını teklif ediyorum."

"Jisung'un fotoğraflarına ulaşabileceğini bilsem, tek saniye daha ona bağlı kalmam da biliyorsun. Arkadaşlar ya hani. Yüzünü sürekli gösteriyor Chan'a."

"Atlatacağız." dedi Felix. "Fotoğraf için Minho ile de görüşebilirsin. Tom göreve gittiğinden beri ikisi birlikte kalıyor. Eminim sana gönderir."

"Bilmiyorum." diyerek karşılık verdi Hyunjin. "Sadece yoruldum. Yılbaşından beri bana sarıldığı o iki saniyelik anı gözümde büyütmeden edemiyorum. Yaklaşıp sarıldığında dünyanın yavaşladığına o kadar eminim ki. Ya da delirdim ve bana hiç sarılmadı. Özlemimden dolayı hayallerimi gerçek sanıyorum."

"Hyunjin, sana sarıldığını gördüm. Durumu daha iyiye gidiyor. Finallerine çalışıyormuş, geçen dönemden dolayı veremediği dersleri alttan almaya başlamış. Ders yükü bayağı ağırlaşmış. Minho geçen gün dondurması gerektiğini söyleyip durdu. Tıp okuduğu için herhangi bir yorum yapmadım. Kendimi o fakültenin kapısının önünde bile görmüyorum."

"Yatay geçiş yapabiliyor muyum acaba?"

"Tıp okumaya mı karar verdin?" Hyunjin omuz silkti. "Sence o kadar zeki değil miyim?"

"Jisung'un zeki değil çalışkan olduğunu düşünüyorum. Chan, yaptığı işe rağmen yanında gezdirdiği not kağıtlarından bahsetmişti."

Felix yanağına konan öpücükle irkilip geriye çekilirken "Adımı duydum." dedi Chan. Kolunu oturan çocuğun göğsüne sarmış, mesafeyi kapatmıştı. Yanağını omzuna yasladığında Felix "Korktum." dedi. "Seni yabancı birisi sandım."

"Hani kokumu hissedebiliyordun? Ne oldu özel güçlerine?"

"Benden o kadar uzaklaştın ki, unutmuş olmalıyım." Felix burnunu, Chan'ın yanağına sürttü. Hyunjin "Kalkma zamanım!" diyerek ayaklandı. "Fresha akşam bizim evde toplanalım demişti. Herhangi bir seks aktivitesi yapacaksanız, başka ev bulun."

"Kes sesini." Felix giden çocuğun arkasından kalemini fırlattığında Hyunjin dil çıkardı. "Neden astın yine o yüzünü?"

"Kalemimi geri istiyorum. Fırlattığıma üzüldüm." Felix mızırdandığında Chan "Seninle ne yapacağım?" diyerek söyleniyordu. Fırlattığı kalemi alıp önüne koyduğunda sarışın gülümsüyordu. "Seni çok seviyorum bebeğim."

"Evet ben olmasam kalemini kim getirecek?"

"Hiç kişi."

Chan gülmüş, "Gidelim." demişti. "Finaller de bitti. Sonunda boş zamanımız olacak."

Felix eşyalarını toplarken keyifliydi. Eve geçip söyledikleri çin yemeğini yerken yeni bir programa başlayarak kucak kucağa vakit geçirme hayalini kuruyordu. Daha sonra ikinci kata ders çalışmak için çıktığında Chan dayanamayıp peşinden gelecekti. O çalışırken kenarda duran kanepede pinekleyecekti ve Felix daha fazla dayanamayıp ayaklanacak, kucağına zıplayacaktı. Ondan ayrı kalmak istemiyordu.

young and wild Where stories live. Discover now