(f)cp.31 "her şey bittiğinde"

647 63 91
                                    

selam,

bu evrendeki maceramizin sonuna geldik vedalardan hic hoslanmiyorum fakat bir seyler soylemeden gitmek istemedim

au ile baslamistik bu kadar seveceginizi tahmin etmemistim, final verdigimde o kadar cok yorum yaptiniz, bana dm uzerinden mesaj attiniz ki young and wild evreni olustu yeni bi alternatif evrende hayat bulduk, bunun icin tesekkur ederim

tw | straykidsautr
profilimde sizin icin yapilmis bir video var orada kurgumuz icin hazirlanmis videoyu izleyebilirsiniz

simdi bu evrene veda ederken size yeni bir evren daha getirdim 'heartburn' profilimde, yeni yolculugumuz icin bekliyor

son bolum sarkisi icin cok dusundum fakat roland faunte parcalarini karisik cala alip ilk cikani eklemeye karar verdim

bolum sarkimiz 💌 roland faunte - hand over hand (acoustic)

iyi okumalar, opuldunuz

(f) cp.31 "her şey bittiğinde"

En başa dönüp baktığında, orada değildi.

Kat ettiği yol, onu büyütmüştü. Artık çocuk değildi. Kendi ayakları üzerinde durabilen yetişkin bir insandı. Kırgınlıkları olmuştu, kırdıkları olmuştu ve tekrar ayaklanıp hayata tutunduğunda temiz bir sayfada başlangıç yapabilmişti. Şanslıydı. Arkadaşlarının desteğini her zaman hissetmişti. Birbirlerini çileden çıkartacak kadar kavgalı olsalar, küçük sırlar saklasalar bile gün sonu birliktelerdi. Affetmeyi öğrenmişti. Yaralarını sarmaktan artık korkmuyordu fakat içinde büyüyen ateş günler gittikçe yükseliyordu.

Affedilmek ne demek hala bilmiyordu.

Öğrenmesi gerekiyordu, kaçmayı bırakması gerekiyordu. Önceden korkuları olmadığını düşünürdü. İçinden ne geliyorsa yapıyor olması, düşüncesizce konuşması onun için cesur adımlar demekti fakat Felix artık aynı şekilde düşünmüyordu. Gözleri açılmıştı. Konuşması gerektiğini biliyordu.

Son bir konuşma ve her şey yoluna girecek.

Eskiz defterine karaladığı yüz, karşısında oturuyordu. Zorlu geçen final haftasının son sınavını vermişti. Hyunjin pembe saçını arkadan at kuyruğu şeklinde toplamış, düşen tutamları kulak arkasına sıkıştırmıştı. Elinde çok sevdiği klasik romanlarından birisi vardı. Kaşları çatılmış, dudağı tek çizgi halinde tamamen odak noktasını kitabına vermişti.

Felix, arkadaşına bakarken gülümsemesinin önüne geçmedi. Hyunjin'i iyi görüyor olmak, iyi hissettiriyordu. Ne olursa olsun ondan kopamayacaktı. Kaderleri bir yazılmıştı. En başında, sokakta kaldıkları gece ona yardım eli uzatan ilk arkadaşıydı. Soğuk esen rüzgarına kalkan olmuş, ona sıcak bir sarılma vermişti.

Bütün o problemli kavgaları, birbirlerini tüketecek kadar üstlerine gidiyor olmaları önemli değildi. Görünmeyen kırmızı iplerinden birisi Hyunjin'e bağlıydı ve o ip o kadar güzel bakılmıştı ki, titreşimler onu sadece gıdıklardı. Hayatında değer verdiği, ailesi olarak gördüğü bir avuç insandan daha önemlisi yoktu. Gelip sarılması, sulu öpücükleri ve gözlerinin içine baktığında gördüğü sevgi yetiyordu.

"Neden bana aşık gibi bakıyorsun?"

Felix gülümsemesini genişletip göz kırptı. "Olmadığımı kim söyledi?"

Hyunjin kitabını kapatmış, dirseklerini masaya yaslamıştı. Sıcak kahvesi saatler önce soğumuştu. Kitaba daldıktan sonra içmeyi unuttuğunu fark etmesi hayal kırıklığıydı. "Senin kurt kafamı koparsın diye mi flört ediyorsun benimle?"

young and wild Where stories live. Discover now