cp.5 "paramparça olmak"

706 92 91
                                    

mimarimiz sila (ben degil, kendisi benim kucuk versiyonum) tarafindan cizilmis hyunlix evi krokisini huzurlariniza sunuyorum butun ovgu ve mesajlari bu pasajda ona birakalim kendisi gercekten cok ugrasti az kalsin iki yuz lira odeyecekti zor kurta...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

mimarimiz sila (ben degil, kendisi benim kucuk versiyonum) tarafindan cizilmis hyunlix evi krokisini huzurlariniza sunuyorum butun ovgu ve mesajlari bu pasajda ona birakalim kendisi gercekten cok ugrasti az kalsin iki yuz lira odeyecekti zor kurtardik onu

bolumu kontrol edemedim ve butun bolum mesajlarini basa yukluyorum su an gozumu acacak halim yok cok uzgunum:( daha fazla bunaltmadan birakiyorum sizi, playlistimize bakmayan ve dinlemeyen kucuk hain okuyucular goruyorum ve onlari davet ediyorum

bolum sarkimiz var iceride

iyi okumalar

cp.5 "paramparça olmak"

Bar sandalyesinin üzerinde, onun kucağındaydım.

Dudakları dudaklarıma kapanmış, kaslı kollarından birisi belimi sarmışken diğeri kot pantolonumun cebinden içeri girmişti. Benim parmaklarım ise dağınık saçı arasında ensesini okşuyordu. Dudaklarının tadı güzel, ısırmam ve öpmem için, tamamen benim için yaratılmış gibiydi.

"Felix!" Ve inlediğinde ses tonu.. Ses tonu beni öyle bir yükseltiyordu ki birini öperken ağlamaya başlayacağımı hayatım boyunca düşünemezdim bile.

"Felix!"

Kaşlarım çatılırken öptüğüm dudaklardan ayrılmış, gözlerimi açarken karşımdaki bedenin Chan değil, Hyunjin olduğunu görmüştüm. Neler oluyordu?

Chan'ı öptüğüme o kadar emindim ki karşımda Hyunjin'i görünce oldukça bocalamıştım. "Felix!" Sarsıntı, ismimin öfkeli söylenişi, neler oluyordu?

Gözlerimi kırpıştırırken gözlerimin içerisine baskı yapan ışıkla yerimden sıçramış, yatağımda, gördüğüm kirli rüya ile bocalamış haldeydim. Yastıklarımdan birisi yeri boylamış, iç çamaşırım ıslanmış, iyice kıstığım gözlerimle aydınlığa alışmaya çalışırken baş ucumdaki çalar saatim gecenin iki buçuğunu daha yeni geçtiğimizi gösteriyordu.

Hyunjin, evden çıkmadan önce ne kadar düzgünse, şimdi o kadar dağılmıştı. Saçları çoktan açılmış, gömleği kırışmış tam karşımda, kapı kirişinde "Felix!" demeye devam ediyordu. Konuşurken, ki tek söylediği benim adımdı, doğru düzgün telaffuz edemiyor, sadece kelimeyi ağzında yuvarlıyordu.

"Ne var?" dediğimde ağzımdan çıkan homurtunun önüne geçmedim. Beni olduka güzel bir rüyadan uyandırmıştı. Üstelik kafası güzeldi. Sarhoş haliyle uğraşmak tam bir eziyetti. Hyunjin çok sık sarhoş olan birisi değildi. Bazen bizimle sarhoş olacak kadar içerdi, ki o zamanlar ne kadar içtiğine dikkat etmesi gerekmezdi, keyifli olurdu.

Biz olmadan sarhoş olduğu zamanlarda da gerçekten travmatik olaylar yaşardı.

Hyunjin tam karşımda sarhoştu. Bizimle birlikte değildi. Gözlerimi biraz daha açtığımda ağlamış olacak kadar gözlerinin şiştiğini görebiliyordum. Ne olmuştu ona böyle? Evden çıkarken atıştık sayılmazdı. Her zamanki yaşanan olaylardı. Gittiği barda başına ne gelmişti?

young and wild Where stories live. Discover now