28. Bölüm

2.6K 145 14
                                    

Savaş - 15

Barış - 15

YAZARDAN

         İki genç çocuk her tatil olduğu gibi yine büyük göle gitmişlerdi. Göl kıyısındaki büyük kayanın üstüne oturmuş ellerindeki taşları su yüzeyinde sektirmeye çalışıyorlardı.

            Savaş bir anda durdu ve Barışa baktı. Barışında Savaşında sabahtan beri içlerinde anlamlandıramadıkları bir sıkıntı vardı ama bunu r türlü çözememişlerdi.

            Savaş "Barış. Hiç bırakmazsın beni demi? Yani biz hep yan yana oluruz. Asla gitmezsin." dedi. Barışın anında kaşları çatılmıştı. "Ne saçmalıyorsun lan. Salak. Tabikide bırakmicam seni. Geri zekalısın lan sen. Şimdi burda romantik romantik 'Seni asla bırakmicam Savaş. Sen benim ikizimin.' mi diyim. Türk filmi çekiyoruz sanki." dedi. Savaş Barışın bu umursamaz gibi görünen haline alışıktı.

            Saçlarını karıştırdı ve" Bir şehide ciddiye al lan mal herif. "dedi. Barış geriye çekildi ve" Ulan it. Ben senden 5 dakika sonra doğdum. Yani abinim. Sinirlendirme beni atarım seni göle. Sonra Şımgırlının ruhu gelir ha. "dedi.

           Savaş" Birincisi sen beni göle atamazsın. İkincisi ise ey salak sen hala Şımgırlıyamı inanıyorsun? "dedi Savaş. Barış Savaşa döndü ve" Tabikide Şıngırlıya inanıyorum. Bir gün gelecek. Hissedebiliyorum. Ayrıcaaa..... "dedi ve bir süre Savaşın gözlerine baktı. Sonra Savaş daha ne olduğunu anlamadan onu göle attı.

           Sonra ise" Seni göle atabilirim. "dedi ve güldü. Savaş ise sinirle ona bakıyordu." Gerizekalı. "dedi. Barış hala gülerken" Şıngırlı geldimi? "deyince Savaş daha çok sinirlenmişti.

           " Hay Şıngırlıyadaa sanada. Hadi çıkart beni. "dedi ve elini uzattı. Barış ikisinin elini sıkıca tuttu ve yanına çekti." Hadi hemen eve gidelim. Hast olma. Esmeye başladı. "deyince Savaş" Ulan hem kendin atıyorsun hemde hasta olursun diyorsun. Geri zekalısın lan. Azıcık bana çekseydin ne olurdu. Sözde ikiziz. "dedi.

            Barış Savaşın ıslak saçlarını karıştırıp" Sus lan. "dedi. Birlikte yavaş yavaş yürüyerek eve gittiler. Büyük bir çiftlikte yaşıyorlardı. Şehirden uzakta sessiz ve sakin bir yerdi ama yaşadıkları ortam yaşadıkları hayat kadar lüks değildi.

.

.

           Yine günün sevmedikleri anı gelmişti. Anneleri ve babaları eve gelicekti. Sonra kavga ediceklerdi. Anneleri odalarına çıkıcaktı. Babaları ise sinirini onlardan çıkaracaktı.

            Hizmetçi tarafından kapı açıldı ve daha içeri girmeden alışık oldukları bağırış seslerini duydular. Barış "Bunları hiç çekemem." deyip kalktı ve merdivenlere yöneldi. Savaşta arkasından gidecekken babaları "İkinizde salona!!" diye bağırdı.

          İkiside salona geçti. Anneleri de salonda oturuyordu. Babaları ise çok sinirliydi. "Siz biliyormuydunuz bu kadının beni aldattığını?!!" dedi beğırarak. Barış ve Savaş kafalarını iki yana salladılar. Bu adama cevap verme gereği duymuyorlardı. Akel beyin en sinir olduğu şeydi bu.

           "Bana cevap verin lan!! Kaç kere söylicem!!" dedi bağırarak. Savaş "Bilmiyorduk." dedi dişlerini sıkarak. Akel bey ise "Yalan söylüyorsunuz!! Aynı bu kadın gibisiniz!! Belkide dizide başka bir adamdan peydahlamıştır!!" dedi. Ceylan hanım ise umurunda olmadan öylece oturuyordu. Çocukları umrumda değildi.

               Akel bey adamlarını çağırıp "Şunları boş ahıra bağlayın. "dedi. Adamlar Savaş ve Barışı kollarından tutup evden çıkarttılar. İkiside alışkındı bu duruma.

           İkisininde ahıra bağlamışlardı. Akel bey elinde demir sopayla geldi ve" Hadi söyleyin. Hanginizden başliyim. "dedi. Barış" Hiç bir şey yapamazsın bize. Çünkü bize muhtaçsın. Sana para getirmezse yaşayamazsın. Bu yüzden bizi mafya yaptın dimi. "dedi.

            Akel bey ise ağzının kenarıyla sırıttı ve" Yoo. Biriniz olmazsa ben yinede alırım paramı. Boşa israfsınız sadece. Biriniz gitse. Her şey çözülür. "dedi. Savaş kaşlarını çattı ve" Ne diyorsun lan sen!! "dedi.

             Akel bey Barışın yanına gitti ve ipleri çözüp kolundan tuttuğu gibi yere fırlattı. Savaş" Bırak onu!! "diye bağırsada herifin umurunda bile olmamıştı. Demir sopayla acımadan, vicdansızca oğlunu dövmeye başladı. Boş ahırda Barışın bağırışları yankılanırken Savaşında yalvarışlafı yankılanıyordu. İkisinin acı çekmesi kalbinin sıkışmasına sebep oluyordu.

            "Burak onuu!! Bırak lan!! Yeterr!! Bırak!!" desende işe yaramıyordu. Bir süre sonra Akel bey durdu ve hızla ordan uzaklaştı. Adamlarda Savaşı çözüp orayı ter ettiler. Savaş ise kan içinde kalmış ikizin yavaş adımlarla yaklaştı. Yanına çöküp "Barış." dedi titreyen sesiyle. Barış ise hareketsiz şekilde öylece yatıyordu.

              Savaşın gözlerinden yaşlar süzülürken " Barış. Kalk. Kardeşim. Kalk hadi. Barış kalk hadi. Lütfen. Bırakamassın sen beni. Ne demiştik küçükken hatırlıyormusun? İkizler asla birbirini bırakmaz. Birlikte doğdular. Birlikte ölürler. Söz verdik biz kardeşim. Ölene kadar birlikte kalmaya söz verdik. Barış. Kalk artık!! Yalvarırım kalk artık!! "

           Ne kadar yalvarsada Barış kalkmıyordu. Ve artık kalkmicaktıda. Verdikleri sözü tutamamışlardı. Babaları olacak adam ayırmıştır onları.

Ve bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmicaktı.













Veeee bölüm bitti.

Yazarken ağladım lan.

Nasıl olmuş?

Beğendinizmi?

Oy ve yorum atmayı unutmayın.

HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM.

Babayy.

💙💜❤️💙💜❤️💙💜❤️💙💜❤️💙💜❤️💙💜❤️💙💜❤️💙💜❤️💙💜❤️💙💜❤️💙💜❤️💙💜❤️💙💜❤️💙❤️❤️💙💜❤️💙💜❤️💙💜❤️💙💜❤️💙💜❤️

           

            

BABA VE KIZI | TAMAMLANDI |Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon