18. Bölüm: Ayrılan Kalpler

20 3 0
                                    

Valentina önden hızla koşuyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Valentina önden hızla koşuyordu. Gökyüzüne baktığımda dilimi yutmak üzereydim! Yangın! Orman yanıyordu! Kara bulutlar gökyüzünü sarmıştı. Burnuma gelen sinsi kokuyla yüzümü çevirdim. Dumanlar üstümüze savrulunca ve göz gözü görmez oldu! Gözlerimi açmıyordum, açtığım her vakit duman yüzünden yanıyordu. Fırtına duracak zamanı bulmuştu, sanki her şey planlı gibiydi. Yangın olduğu an fırtına durmuştu.

Bağırarak "Tina!" dedim. Ansızın biri elimi tutu!

"Buradayım!"

"Diğerleri. Diğerleri nerede?" diye sordum.
"Bizden önce ormana daldılar sanırım."
Tina'nın elini sıkıca tutup

"Dumanı püskürtmemiz gerekiyor!" dedim. Tina elimi bıraktığında sanki boşluğa düşmüş gibi oldum. Elimi bıraksa da az ileride olduğunu hissediyordum.

"Êy rüzgâr! Uçur nefretini yeryüzüne. Sen ki ateş ve suyu büken, köklerini derine kadar sarkıtan ağaçları söken. Gör ve kulak ver bana!" Tina'nın büyülü sözleri kulaklarımda yankılandı.

Kısa bir sessizliğin ardından rüzgârın uğultusu dağların ardından ormana savruldu ve dumanı saniyesinde yuttu!

Tina'ya baktığımda ormana gitmemizi işaret edercesine başını salladı. Onaylayıp hemen onun peşine takıldım. Kül kokusu hâlâ etraftaydı, ileriden gelen alevler etrafı ısıtmıştı. Elimin tersiyle alnımdaki ter birikintisini sildim. Koşarken kül kokusunu içime çekerken bile ciğerlerim acı çekiyordu.

Öksürerek, "Nereye kayboldular böyle!" dedim.

Fakat Tina cevap vermedi. Olduğu yerde durdu ve karşısındaki manzaraya bakıyordu. Kaşımı kaldırarak gözlerimi baktığı yöne çevirdim. Loxias, Victor, Kinsey ve Austin bir şeyin önünde öylece durmuştular. Loxias çömelmiş bir şekildeydi. Etraf kaos alanı gibiydi, yıkıntılar vardı, ağaçların bazı dalları yere dağılmış ve kargalar akşamın karanlığında bağırıyordu.
Hâlâ neye baktıklarını göremiyordum.
Tina yutkunarak ağır ağır ilerledi. Austin onu fark edince bakışları hüzne çevrildi. Kocaman cüssesiyle önümü kapatıyordu. Loxias ile göz göze geldiğimizde gözlerini benden hemen kaçırıp başka yöne döndü. Kötü bir şey olduğunu hissediyordum. Austin Tina'ya doğru gelince önüm açıldı ve bakışlarım görmek istemeyeceğim şeye çevrildi.

Sarah.

Sarah yerde yatıyordu! Elindeki kınalar kan içerisinde kalmıştı, yüzü huzurla bakıyordu toprağa, bakır saçları dağılmıştı. Boğazında derin bir kesik vardı. Kesiğin olduğu yerde kanlar göğsünü örtülmüştü.

Donup kalmıştım, yaşaran göz yaşlarım yanaklarımdan akıp gitti. Boğazım düğümlenmişti. O an sadece iki duygu içimde geziyordu.

Acı ve Keder.

Tina'ya baktığımda şok olmuş vaziyette Sarah'ın cansız bedenini izliyordu. Tina aniden yerinden atılmaya kalkarken Austin onu sıkıca tutup durdurdu.

KARANLIĞA SIĞINAN IŞIK (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now