8. Bölüm: Işık Saçan Kabus

43 14 17
                                    

Yalene

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Yalene

Ölümün kendisi onu sevmiş gibi yaptı fakat yüz üstü bıraktı. Ölüm annesinden ayırdı minik günahsız yavruyu.

Sıcak tavanın üzerindeki sıcak kuru ekmekleri aldım ve eskimiş tabağın üzerine dizdim, normalde küçük isli şömineyi kışın yakardım fakat bugün diğer günlerin aksine çok soğuktu.
Evimdeydim, bu olaylar olmadan önce ki hayatımı bile özlemiştim. Dün gece eve gizlice girmiştim. Eve geldiğim ilk gece kapının önünde bir sürü haç işareti olan taşlar dizilmişti. Hepsini ormana fırlatıp, kapıyı sakince açmıştım. Hava bugün kapalıydı, yağmur yağacak gibi gözüküyor.
Üfleyip bir ekmeği yavaşça ısırdım. Çıkan sıcak buhar yüzümü ısıtmıştı. Bir ses duyduğum an elimdeki ekmek tabağa düştü! Kalbim göğüs kafesinden çıkmak üzere gibiydi resmen. Yutkunup yavaşça ayağa kalktım ve perdeyi yavaşça aralayıp dışarıya baktım.
Kimse yoktu, etrafta ölüm sessizliği hakimdi. Geri masaya döndüm ve ekmeğimi yemeye başladım.

Sıcak kuru ekmeği ağzımda kıtır kıtır ses çıkararak yedim ve fıçıdan buz gibi bir su içip hasırdan yapılma yer yatağıma yattım, Melesandra'da ki yatağa özledim. Kocaman kuş tüyleri ile doldurmuş yumuşak yastıkları ve kaliteli battaniyelerini.
Çatıya bakıp olanları düşündüm, kendime ben iyiyim dememe rağmen her seferinde ağlıyordum. Eğer köylüler burada olduğumu bilse beni öldürür! Neyse ki evim kasabadan uzakta duruyor. Uyuyamadığımı anladığım an ayağa kalktım, Vasilios'un bana verdiği siyah pelerini giyip tüm mumları üfleyerek söndürdüm ve dışarıya çıktım.

Hava tahmin ettiğimden daha soğumuştu, her yer kapkaranlık ve sessizdi. Yerler kuruydu, sanırım hâlâ yağmur yağmadı. Nereye gideceğimi biliyordum, kimsenin yaklaşmaktan korkuttuğu o yeri görmek istiyorum. Kurt dağlarını!

Terk edilmiş köşkten geçip ormanın kuytu köşelerine adım attım. Karanlık o kadar sarmıştı ki etrafı artık eve dönmeyecek gibi hissettim. O gün diğerini bırakıp gittiğimde her günümde acı çektim. Rüyalarım, kabuslarım gittikçe daha korkunç bir hâl alıyordu. Vasilios bana tüm gerçekleri anlattığı vakit, gitmem gerektiğini anlamıştım. Loxias ve... Victor beni kullanmak istiyordu. Sınır denen şey için, fakat aklıma bir şey takılmıştı. Vasilios'un anlattığına göre sınırı kurtlar geçemiyor, Victor ve Loxias nasıl geçti? Onlarda aynı ırktan geliyorlar. Bunu bilen kişi Vasilios olmalı. Ona ulaşmamın imkanı yok.

Köprüyü yıktım, ve eğer dönersem Victor ve Loxias beni bu sefer bırakmazlar. Aklıma takılan bir diğer şey ise, Melesandra'ya gitmeden önce neden ve beni direkt sınıra götürmediler? Daha önceden götürüp yapabilirlerdi. Bunun arkasına farklı bir şey vardı, henüz bilmiyordum ama en kısa zamanda bulacaktım. Endişelendiğim tek şey Valentina'nın orada kalmasıydı. Çok geçmeden ona ulaşmam gerekebilirdi.
Kurt dağlarını epey karanlıktı, fakat o enerjiyi orada hissedebiliyordum. Bir adım ileriye gittim, kalbim deli gibi atıyordu.

KARANLIĞA SIĞINAN IŞIK (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now