KOYU TENLİ, AK SAÇLI BİR KIZ KENDİ LANETİ YÜZÜNDEN TÜM İNSANLIĞI TEHDİT EDİYOR!
Zamanın durduğu o gece bir bebek doğmuştu anne rahminden. Kader çoktan çarkını çevirmişti. Denk gelen felâketi durdurabilecek tek melez doğmuştu. Kanlı ay vaktinde kasab...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yalene
Kapı büyük bir gürültüyle açıldı! Yerimden sıçrar gibi oldum. Loxias gayet rahat bir şekilde sandalyeye oturup kırık kapının karanlığına baktı. İki kişinin siması gözüktü, bunlar Valentina ve Austin'di! Tina üzerinde kahverengimsi bir pelerin giymiş saçlarını da örmüştü, şaşkın yüzünde ufak bir tebessüm belirdi. Yanında Austin Loxias'a gözünü dikmiş şekilde bakıyordu. Dövmeleri daha belirgindi, Tina onun mühürlü olduğunu öğrenmiş olmalıydı yoksa nasıl böyle belirgince gösterir ki? Veya balo gecesi Tina ortalıkta yokken çıplak görmesi de bir olasılıktı. Ah ne diyorum ben!? Ayağa kalkmaya çalıştım fakat bileğim hemen acı sinyallerini verdi. Yüzümü buruşturup yerime geri oturdum. Tina hızlıca yanıma geldi ve sarıldı. Beyaz saçlarımı okşadı.
"Senin için çok korktum sorormea!"
Aklıma ilk Tina ile ilk karşılaştığımız an geldi. Kalbim sızlıyordu, garip gelecek fakat Tina ile olan bağım kardeşler arasında zor bulunan şeylerden biriydi. Tina'nın bakışları Loxias'a çevrildi.
"Seni öldürmemem için bir sebep söyle Loxias?" diye tısladı.
Loxias gözlerini abartılı şekilde devirdi ve üst dudağını ısırıp ona baktı.
"Hm, bir sebep yok fakat senden önce ben davranmasam iyi olur." Demesiyle Austin Loxias'ın üzerine atladı!
Birbirleri ile boğuşurken Tina bağırıp duruyordu, en sonunda tüm gücümle ayağa kalktım. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve kollarımı hızla havaya kaldırıp,
"Durun!" diye bağırdım.
Duvarlar sallanmaya başladı, Loxias ve Austin oldukları yerde durmuş şaşkınlıkla bana bakıyordular. Tina ise sinsi bir sırıtış ile beni inceliyordu. Etraf tekrar sessizliğe bürününce Austin Loxias'ı yakasından tutup kaldırdı. Loxias ona hamle yapmaya çalışsa da Austin'in cüssesine denk değildi. Sonuçta Loxias bir kurt adam olsa bile mühürlü bir kişiyle asla rekabete girişemezdi. Loxias sandalyeye oturdu ve somurtarak etrafa baktı. Burada tek Victor eksikti. Aklıma geldikçe yüreğim sızlıyordu.
"Sen iyi misin?" dedi Tina çekinerek Austin'e sorup.
Austin başını salladı
Loxias gözlerini devirip arkasına yaslandı. Tina saçını kaşıyıp bana baktı,
"Neden gittin Yalen?" korktuğum o soruyu sormuştu.
Derin bir iç çektim,
"Tina seni bırakmak hiç istemezdim fakat... Kandırıldık." Dedim Loxias'a bakarak.
"Nasıl yani?" dedi anlamayarak.
"Loxias ve, Victor bizi kandırdı. Kanlı ayı durdurmak değil amaçları getirmekti. Kaçırıldığım o sabah her şeyi öğrendim. Onlar bize yardım etmek için değil öldürmek için çabalıyordu."
