3. Bölüm: Orman Sessiz Değildir

90 14 2
                                    

Yeni karakterimiz gelmişti şimdi ise bazı sırlar ortaya çıkıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yeni karakterimiz gelmişti şimdi ise bazı sırlar ortaya çıkıyor. Şaşırtıcı bir olay ve daha çok büyüyle sizi baş başa bırakıyorum, iyi okumalar.

***

Bakışlarım üzerinden ayrılmıyordu. Kanlı ay yaklaşıyordu, vakti geldiğinde büyük bir yıkım bizi bekleyecekti. Büyükannem o rüyada beni ziyarete gelmişti.
Beni uyarmak için...
Ama ben ne yapmalıyım ki? Cadılar doğal felaketleri önleyemez. Atalarımız buna izin vermez. Adam ayağa kalktı, kolumdan tutup çektiğinde ağrıyan omzum acıdı. Yüzümü buruşturdum, ayağa kalkıp adamı takip ettim. Ormanın bilmediğim bölgelerine gidiyorduk, adam son derecede rahat ve temkinli ilerliyordu. Ayaklarıma batan dikenler kaşındırıyordu, baharın ortalarında böyle sıklıkla yağmur yağması doğaldı, sadece bir kaç gün hava güneşli idi.

"Biraz hızlı yürü!"

Bu adam kendini ne sanıyordu? Teklifini kabul ettim diye kendini Sör sandı herhalde. Keşke işler böyle gelişmeseydi, eski kulübemi ve şifalı otlar dolu mahzenimi özledim ayrıca Valentina'yı. Her düşündükçe içimi hüzün kaplıyordu. Beni kurtarmak için kendini feda etmişti.
Adamın sırtı gerildi ve durdu, onunla birlikte bende durdum. Etrafı bir avcı gibi izliyordu. Ayakları hâlâ çıplak ve çamurla kaplıydı. Yırtık pelerinim diz kapağına kadar geliyordu. Simsiyah saçları ıslak ve kirliydi.

"Ne oldu?" Dedim ürkekçe.

Cevap vermedi ssdcee etrafı izliyordu. Bana döndü ve eliyle ağzımı kapattı.

"Şşşşt, burada biri var!"

Gözlerim etrafa bakındı, ortada hiç kimseler yoktu. Sonra önümüzdeki derinlikten ses geldi.
İkimizde eğildik ve bakındık. Eliyle hâlâ ağzımı kapatıyordu. Sesler yükseldikçe çarpan kalbim daha şiddetli atıyordu. Adam dizlerini bükmüş saldırmaya hazırlanıyordu. Adam birden fırladı ve sesin olduğu tarafa atladı. Boğuşma seslerinin ardından ufacık görünen siyah, beyaz elbiseli biri orada yatar haldeydi. Bu bir rahibeydi, yüzü arkaya dönüktü. Adam yerde sırt üstü yatıyordu. Rahibe ile göz göze geldiğimizde.

"Yüce tanrım, Valentina!"

Yaşıyordu, Tina hâlâ hayattaydı. Onu kaldırıp sıkıca sarıldım. Yüzü kirlenmiş elbisesi yırtılmıştı. Bana döndüğünde bakışları sakindi.

"Nasıl kurtuldun, yandığını gördüm hata yağmuru bile ben çağırdım."

Tek kaşı kalktı, çilli suratı kırmızıya dönüştü.

"Sana bir yolunu bulurum demiştim Yalen. Beni kiliseye götürdüklerinde. Bir rahibeyi hipnoz edip yerime geçmesini sağladım."

Bu yüzden yüzü çuval ile kapatılmıştı. Bakışları o adama döndü.

"Victor bana yardım etti Yalen,"

Victor. Demek adı buymuş. Victor denen adam ayağa kalktı ve altındaki pelerin çıkmak üzereydi, bakışlarımı Tina'ya çevirdim. Hayattaydı, keyfim yerine gelmişti.
Tina tekrar konuştu.

KARANLIĞA SIĞINAN IŞIK (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin