FİNAL

226 16 11
                                    

Jin'in bu hallerini izleyen Bay Lee gülümsemişti. Taehyung'u ilk defa parası için sevmeyen birisini görmüştü. O an aklına Taehyung'la olan anıları geldi.

Flashback

Taehyung, Jin'i orada bıraktığında sesiz bir ara sokakta kaldırıma oturtup, içi çıkana kadar ağladı. Orada kaç saat oturduğunu bilmeden ayağa kalkıp, orada geçen birisinden yardım alarak Bay Lee'yi aradı. Gelip kendisini buradan almasını istedi. Bay Lee, Taehyung'un bulunmasıyla, hiç vakit kaybetmeden o gece gelip almıştı Taehyung'u ordan.

Daha sonra Taehyung'un babasını Bay Kim'i çağırmış ve olanları anlatmıştı. Bay Kim kimseye söylememesini istemişti ve yine kendini Bay Lee'ye acındırıp, paraya sıkıştığını söyleyerek ikna etmeye çalıştı. Bir süre düşünen Bay Lee tek bir şartla kabul edeceğini söylemişti. Bütün bu olaylardan sonra Taehyung'u artık yanında kalmasını istedi. Bay Kim bu fikri sevmişti. Hiç düşünmeden kabul etti. Ve böylece ikisi anlaştılar.

Bir plan yaptı Taehyung'un babası. Bay Lee'ye Taehyung'un tekrar kaçırılma süsü vermelerini istedi. Bay Lee kabul etti, çünkü Taehyung yeterince yıprandığını biliyordu. Hem Taehyung'u alacak, hemde Bay Kim de bu sayece borçlarından kurtulacaktı.

Takas yapacakları gece geldiğinde Bay Kim'in planı kusursuz bir şekilde işledi. Taehyung gerçekten de o gece orada oarabadaydı. Parayı aldığını gördüğü gibi Bay Lee, Taehyung'u arabadan çıkartı sessizce. Eğer Bay Lee'nin yerine başka biri olsaydı Taehyung'un bağıracağını biliyorlardı.

Oradan uzaklaştıkları gibi başka biri arabayı denize doğru itmişti. Ve böyle istedikleri şeyi elde etmişti ikiside.
Birisi parayı, bi diğeri ise Taehyung'un mutlu bir şekilde yaşamasını. O gece Bay Lee, Taehyung'u bir daha geri gelmemek üzere geri götürmüştü.

Flashback end

Hatırladığı şeyle Jin'i izlemeye devam etti Bay Lee. Orada bulunan hemşire Bay Lee'ye gözleriyle 'Taehyung'u göstermek' için izin ister gibi baktı. Ama Bay Lee başını 'Hayır' anlamında iki yana salladı. Buna karışamazlardı. Bu kararı Taehyung'un vermesi gerekiyordu. Taehyung'un ilaki havadaki ayakkabıyı göreceğini biliyordu. Jin'in ayakkabıyı her havaya fırladığında ve kimsenin pencereye çıkmamasıyla umudu birer birer yere düşüyordu, ayakkabısı gibi.

Son bir pencere kalmıştı. Jin gözlerindeki yaşları silmeye gerek bile duymadan ayakkabısını tekrardan son gücüyle havaya fırlattı. Orada bulunan herkes havadaki ayakkabıyı izlediler ve yere düşen ayakkabısının sesi ortamda yankılandı. Herkes dolu gözlerle Jin'in son çırpınışlarını sessizce izliyorlardı. Jisoo kendini suçluyordu içten içe, gözlerindeki yaşlarla Jin'i izliyordu. Eğer gelmeseydi Jin ve Taehyung'un düzeni bozulmayacaktı. Mutlu güzel ve bir hayat yaşamaya devam edeceklerdi.

O sıradaTaehyung yatağında oturmuş kağıttan kuşlar yapıyordu, gözleri camında havalanan ayakkabıyı gördüğünde donup kalmıştı. Bunu küçükken Jin hep yapardı, daha anne ve babasının evindeyken. Jin konuşamadığı için, Taehyung'u oyun oynamaya böyle çağırdı. Taehyung havadaki ayakkabıyı gördüğü gibi heyecanla hemen pencereye çıkıp, Jin'e gülerdi

Dışarıdaki Jin olduğunu bundan dolayı emindi. Ama Jin'in kendisini arayacağını hiç düşünmemişti. Ondan kurtulduğu için sevineceğini düşmüştü. Ve bunu beklemediği için kalbi deli gibi hızlı atmaya başlamıştı. Ömrünün sonuna kadar içindeki aşkı sadece kendisine saklamaya karar vermişti Taehyung. Ama Jin'in burda olduğunu öğrendiği gibi aklı karışmış, ne yapacağını bilmiyordu. Bir yanı sevinsede, bi diğer yanı korkuyordu. Tekrardan aynı şeyleri yaşamaktan korkuyordu. Kırılmaktan deli gibi korkuyordu.

Taehyung bu düşüncelerine dalarken. Jin artık Taehyung'un burada olmadığını anlamıştı. Eğer burada olsaydı kesinlikle cama çıkardı. Hıçkırıklarını durduramıyordu. Herkes Jin'i için ağlarken. Jin yaşlardan dolayı ıslanan yüzünü silerek, titreyen elleriyle ayakkabısını giydi. Taehyung'un gerçekten öldüğünü düşünmeye başladı. Ve bu düşünce nefesini kesti.

Aşkın dile ihtiyacı yoktur. TAEJİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin