1.8K 179 94
                                    



BÖLÜMÜ ATMAYI UNUTMUŞUM

***

Katsuki,

Karşımdaki ufaklık, bana doğru, annesine babasına dahi göstermediği ilk adımlarını atarken hissettiğim mutluluk had safhadaydı. O minicik adımlarıyla bana doğru geliyordu. Ona açtığım kollarıma gülerek adımlanıyordu.

Her ne kadar heyecanlanıp iki adımda bir düşse de yılmayıp ayağa kalkıyor ve tekrar düşeceğini bilse de bana yürüyordu. O an gülen dudaklarımın üzerinde hissettiğim ıslaklıkla anca ağladığımın farkına varabilmiştim. Salon boştu. Annemler mutfakta oyalanırken ben Izuku'ya bakıyordum. Bu anı görmeyi herkesin çok istediğini bilsem de benimle sınırlı kalmasını istemiştim.

Hem Izuku onlara göstermek isteseydi ilk adımlarını onlar varken yürürdü değil mi?

En sonunda açtığım elime dokunduğunda tam düşecekken bu kez izin vermeyip sımsıkı sarıldım beline. Yaydığı o tatlı koku burnuma dolarken gülümseyip yanağından öptüm. Annemlerin yanında ona pek sevgi göstermemeye çalışsam da her yalnız kalışımızda sarılıp öperdim onu. Eğlenmesi için onunla emeklerdim hatta ama bunu bir başkasının bilmesine gerek yoktu.

Annemlerin gülüş sesleri bize doğru yaklaşırken Izuku'yu yere oturtup karşıdaki koltuğa geçtim. Annemler salona girerken Izuku yüzünü düşürüp bana dönmüştü. Tekrar, tıpkı ilk yaptığındaki gibi ayaklanırken poposunu havaya kaldırıp yerden destek alarak dikelmişti. Dengesiz olsa da bir iki adım yine atabilmişti. Sonrasında tekrar yere düşerken Inko teyze ağlayarak oğlunu izliyordu.

Dudaklarımı büzüp kollarımı birbirine bağladım. Yürümesini bile saklayamıyordu. Bana özel olan şeyleri göstermekten asla çekinmiyordu bu ufaklık.

"Mitsuki gördün mü? İlk adımları..."

"İlk değil."

Sesim kısık çıksa da şeytan annem sesimi hemen duymuştu. Bu kadındaki kulak kimsede yok. Bendeki huysuzluk da öyle. Kimse de yoktu böylesi. Daha yaşını yeni doldurmuş veletin ilk adımlarını kıskanıyorum resmen.

"Ne demek ilk değil?"

Cevap vermedim. Annem ayaklanırken Izuku da hala bana doğru ilerlemeye devam ediyordu.

"Sen Izuku'yu yürürken gördün ve bizi çağırmadın mı velet?"

Dudaklarımı büzüp umursamaz bir tavır takındım. Annem bu tavrıma sinirlenip elini kulağıma götürdüğünde beklemediğim için bağırmıştım. İşte o an annemi durduran şey ayak ucumuza kadar gelen Izuku'nun annemin pantolonunun paçasını çekiştirerek ağlamasıydı.

Annem anında onun boyuna inerken gözyaşlarını silmeye çalışıyordu ama Izuku ona pas vermiyordu. Ben bıyık altından gülerken bu kez Inko teyze gelmişti. Ama ikisi de ağlayan ufaklığı sakinleştirememişti.

En sonunda ikisinin de önüne geçip Izuku'ya doğru ilerledim. Yaşlı gözlerinin arasında karşısında beni gördüğünde kollarını kaldırıp bana tutunmaya çalışmıştı. Annemler o an umurumda olmazken Izuku'yu hızla kucağıma alıp gülmüştüm.

Cidden insan olamayacak kadar güzelsin Izuku. Keşke benim olsan ve seni evime götürebilsem.

Kuş cıvıltıları ve annemin aşağıdan gelen bağırtısı artarken en sonunda gözlerimi açıp sinirle tavana bakmaya başladım. Eski anımız rüyamdaydı ve ben, beni bu anıdan ayıran her şeyden nefret ediyordum. Bebek Deku, ne zamandır görmediğim bir şeydi. Uzun zaman sonra ilk kez soft bir rüya görmüştüm onunla ilgili.

Annem hala bağırırken üzerimdeki yorganı atıp bağırdım. Uyandığımı anladığında sesi kesilirken üzerimi değiştirip odamı toparladım ve içeriye şöyle bir göz gezdirip dışarı çıktım. Ardımdan kapıyı kilitlerken anahtarı da cebime atmıştım.

Benden başka birinin odamdaki varlığına tahammül edemezdim. Tabii istisnalar vardı, Deku gibi.

Ortaokuldayken eve geldiğimizde odamda gördüğüm kızla sinirlenip bir daha hiçbir şekilde kapımı kilitlemeden evden çıkmıyordum. Deku sorun değildi ama bir başkasının feromonunun odamda olduğu düşüncesi midemi bulandırıyordu.

Aşağı indiğimde annem ve babam beraber hoş sohbetleri eşliğinde kahvaltılarını yapıyordu. Annem alfa, babam da yazık, annemle uğraşmak zorunda olan bir omegaydı. Şahsen, annemle uğraşmak zorunda olan herkese üzülürdüm ben.

"Kaç saattir bağırıyorum neden aşağı inmiyorsun?"

"Uyuyordum kadın, uyuyordum. Herkes senin gibi emekli olup akşama kadar yatamıyor malum."

Annem aslında hala çalışıyordu ama dedem ve dayım sağ olsun. Annemin ısrarları sonucu onu emekli yapmışlardı. Hala ara sıra önemli işlerde çalışsa da emekliydi işte.

"Izuku'yla konuştun mu, nasıl olmuş?"

Ağzıma bir şeyler atarken sormuştu babam. O gün bizi o halde gördüğünden beri ben ve Deku üzerine bayağı duruyordu. Tabii oğlunu ve oğlu gibi gördüğü çocuğu zevkten dört köşe iki yanda görmeyi beklemiyordu adam. Hele buna, oğlunun yanında bayılmış gibi uyuyan Deku da eklenince.

"Akşam konuştuk, şimdi yanına gideceğim."

"Senin yüzünden çocuk evlenemeyecek, biliyorsun değil mi?"

Annemin sözleri beni ekstra sinirlendirirken gözlerinin içine baktım. Bazen bu olurdu. Bana bunları der ve ben ağzımı açıp tek kelime edemezdim. Ama bu kez farklıydı. Artık susmamı gerektirecek hiçbir şey yoktu.

"Ben kaptım o çocuğu moruk, başkasına gerek yok. Tatmin oldun mu?"

Sözlerimden sonra annemin bakışları değişirken yüzünde de kocaman bir gülümseme belirmişti. Ne?

"Sonunda açıldın mı yani!?"

Çığlığı tüm evi sallarken babam sakin olması gerektiği hakkında bir şeyler söylüyordu.

"Sen nereden biliyorsun lan?"

Babam söylemezdi çünkü.

"Cidden salaksın be çocuk! Izuku'yu sevdiğini anlamamam için kör ve sağır olmam gerek. Ah ah, çok korkmuştum bebeğimi başka biri kapacak diye. Bak velet çok oyalanma da direkt kıy nikahı. Zaten reşitsiniz."

Sözleri benim hep aklımda olan şeyler olsa da onun bu yaklaşımı beni iyi hissettirmiyordu. Hayır, utandığımdan değil sadece Deku'yu bu kadar sevmesi beni sinirlendiriyordu.

"Sana kalmadı ne yapacağım bunak. Sen al da gazetenden bulmacanı çöz."

Önüne, masadaki gazeteyi atarken bağırmasına fırsat tanımadan evden çıkmıştım çoktan.

Ben de biliyorum tamam mı? Izuku'nun güzelliğinden muzdarip ve her an kapılacağı korkusundan başım fena dertteydi zaten. Sadece hemen olursa korkardı o. Her şeyin istediği gibi olması gerekli.

Yoksa ben de kolay dayanıyor değildim.

***

***

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
çocukluktan//bakudekuWhere stories live. Discover now