28. BÖLÜM KISIM 2

Start from the beginning
                                    

"Kullanmak zorunda mısın?"

"O olaydan birkaç ay önce çok stresli bir dönemim oldu. Adet olamıyordum doktor strese bağlıyor. Mecburen döngümün düzenlenmesi için kullanmak zorunda kaldım. Bu ay ki kontrolümde bırakabilirim belki bilmiyorum. Artık stresli değil mutluyum." Tuğrul gülümsedi son cümlesini duyunca. Kendi de mutlu hissediyordu. Hayatında hiç tatmadığı bir mutluluktu bu. Farklı bir yönü vardı.

"Erkekler bu konuyu konuşmayı sevmiyor aslında." Tuğrul onu anlayışlı bir şekilde dinlemişti. Bunu çoğu erkek yapmıyordu.

"Anneleri onlarla konuşmadıkları için böyleler, bilmiyorlar. Ortaokulda sınıfımdaki bir kız arkadaşımız kötü bir deneyim yaşamıştı. Hani erkek olarak bilmediğin için eteğinde kan görünce ister istemez bir şey mi oldu diye korkuyorsun. Çoğu arkadaşım dalga geçmişti. Ben de anneme sordum o da bunun normal ve olması gereken bir şey olduğunu anlattı. O yüzden çekinmeden benimle bu konuları konuşabilirsin." Ceyhan gülümsedi ve ağzındaki lokmayı yuttuktan sonra yavaşça konuşmaya başladı.

"Anneni çok seviyorum idol gibi bir kadın."

"O da seni seviyor emin ol. Seninle ayrı kaldığımızda onunla dertleştim. Bunu nadir yaparım hatta beni anne sıcaklığıyla bağrına bastı. Sana bunun için teşekkür edeceğini söyledi."

"Ne demek her zaman," dedi ve güldü Ceyhan. Tuğrul diğer ilaçtan bir tableti çıkardı ve Ceyhan'a uzattı. Ceyhan su ile içerken yüzünü buruşturdu.

"Tadı çok kötü. Hele şu efervesan antibiyotik... İçerken midem bulanıyor."

"Sana motivasyon sağlarım."

"Sabah akşam bir de ya!" dedi sitem eden bir şekilde. Burnunu kapatıp içmesi bile çok işe yaramıyordu.

"Sana güzel bir şey söyleyeyim. Bugün abinle konuştum. Bana çok güzel bir görev verdi. Türk Yıldızlarının bu yılkı ilk gösterisi burada olacak ve bizim filoda olacaklar. Onlarla ben ilgileneceğim."

"Çok sevindim," dedi ve ellerini çırptı Ceyhan heyecanla. Onun için bu harika bir fırsattı.

"Umarım liderin dikkatini çekebilirim."

"Gökhan abi beni çok sever."

"Tanıyorsun."

"Elbette hepsini tanıyorum. Abimi sık ziyaret ederdim, onlar da beni tanıyorlar."

"Keşke bir kere bile olsa onlarla uçsam. Çok güzel olurdu," dedi içini çekerek Tuğrul. O atmosferde çalışmak onun için çok özel olacaktı.

"Abim seni sınayacak Tuğrul. O dersten iyi geçmelisin. Seni seçmesinin bir nedeni var. O hep lider olmanın çok zor tarafları olduğunu da söylerdi. Titizdir bu yüzden çok başarılı." Tuğrul başını salladı. Onu seçmesinin bir sebebi olduğunu kendisi de düşünmüştü.

"Umarım güzel bir nedendir."

"Sana kızgınken böylesine bir ödül vermez. Asıl geride durup uzaktan bakıp acı çekmeni isterdi." Evet böylesi daha olası bir durumdu ama öyle yapmak yerine tam tersi onu onların içine gönderiyordu.

"Evet öyle olsa çok üzülürdüm."

"Ne diyorsa harfiyen yerine getir. Bu testi geçersen bence abimin saygısını kazanacaksın."

"Ceyhan... Ben... Abin benim hep idolüm oldu ama artık eskisi gibi düşünmüyorum yani... Sanırım ona olan hayranlığımı kaybetmeye başladım. Serdar onun çok sakin olduğunu söyledi olay sırasında. Yani benim için endişelenmemiş hatta yol arkadaşım düştüğünde bana kızmış. Bilmiyorum. Bunlar beni çok düşündürüyor. Bu durum içimi yaktı ağır geldi bana. Çünkü ben ona hep hayrandım ama hiç sandığım gibi biri değil." Ceyhan onun kırgın tavrını net bir şekilde görebiliyordu ama şu noktada Tuğrul olaya duygusal olarak bakıyordu.

BLACKOUT( Kitap Oluyor)Where stories live. Discover now