29. Bölüm

908 19 52
                                    

Bölüm şarkıları;

Batu Akdeniz - Katiller Cenazede

MILCK - Devil Devil





Hakikat kuyunun dibinde gizli değildir, aksine en görünen yerdedir. Hakikati geniş vadilerde değil, doruklarda aramalıyız. Fazla ışık zihnimizi dağıtır; gözümüzü kırpmadan uzun süre bakarsak, Venüs bile gökyüzünde kaybolur.

Edgar Allan Poe


Başlangıç ile son arasındaki mesafenin ne kadar olduğu tüm zamanların en merak edilen konularından biri olmuştur. İnsanlığın ortaya çıkardığı teknolojik devrim; dünyanın neresinde olunursa olunsun tek bir zaman ölçeğini yaratma gerekliliğini ortaya koyunca da bu mesafe, içinde bulunulan zaman dilimini öğrenme isteğine atfedilmiştir. Diğer bir ifadeyle dünyanın sıfır noktasına... Zamanın başlangıç noktası olan Greenwich'e götürür bu merak bizi. Sıfır olan boylam derecesinin doğusunda Güneş hep daha erken doğar, batısında ise daha geç... Diğer taraftan; insan için akıp giden zaman dışında, başlangıç ve son yerine konulabilecek sonsuz seçenek vardır.

Başlangıç sözcüğünde; akla ilk gelen dünyada ciğerlere doldurulan ilk nefestir, kimi için ise çok daha öncesidir bu; imkânsız görünen bir olasılık içinde hayatta kalma şansını yakalamış olmaktır. Kimi için canının yandığı ilk an, ettiği ilk isyan, yaşadığı ilk ihanet, hatıra düşen ilk anı, insanın artık bir yetişkin olunduğunu anladığı ilk zaman, ölene kadar izi taşınacak olan ilk hayal kırıklığı, okunduktan sonra insanı bir daha aynı bırakmayan ilk kitap, aşık olunan ilk kişi, ölümle yüzleşilen ilk andır... Başlangıca ve sona giden öyle çok ve çetrefilli yol vardır ki, bunların her birini deneyimlerken, sanki anne karnında bağlı olduğu kordonu zamanın makasıyla keser gibi, sıfırdan bir hayata başlar insan. Hep yeniden, yeniden doğar. Yorulmadan, bıkmadan. Sona ulaşana dek tüm başlangıçların içinde yüzmek ister gibi ısrarcıdır. Bu olayları kucaklarken, dirayetli olduğu anlar kadar çoktur dizlerinin üzerine düştüğü anlar. Fakat ayağa kalkıp devam eder. Çünkü her şeye rağmen devam etmek fıtratındadır. Acısa da kanasa da baştan aşağı yara bere içinde de kalsa, varlığını sürdürmek doğasında vardır. Yitip gidenlerin ardından o klişe cümlenin, yani her sonun yeni bir başlangıç olduğunun söylenmesinin nedeni de budur. Kendi kuyruğunu yiyen ouroboros gibi sonsuz bir döngüdür bu. Hiçbir şey sona ermez, her şey dönüşür.

En sıradan istekler de alır zamanın zorbaca boyun eğdirdiği bu dönüşümden nasibini, gözü kör eden en büyük tutkular da... Bu yüzden insanların yeni başlangıçlar türeterek sürekli kaçtıkları son, aslında hiç var olmamıştır. Yaşamın her saniyesi kancasına geçmişi takmış, geçmiş bugüne asılarak geleceğe dikmiştir gözünü. Başlangıcı da sonu da içinde barındıran tek bir zaman vardır. Ne dünümüzdür o, ne de yarınımız. Dönüşüm bugünümüzdedir. Vazgeçilen her karar yeni bir olasılığın ortaya çıkışıdır, gidilen her yol beraberinde bir dönüş taşır, her tanışma bir veda, her ayrılık başka bir buluşmadır.

Bundan dokuz yıl önce; kendi başlangıcı için en cesur adımı atmıştı Zeynep. Babasıyla ilk ciddi kavgası, kendi dönüşümünü başlattığı ilk andı. İstanbul Alman Lisesi'ndeki mezuniyetinden sonra babası başta olmak üzere tüm çevresinin ondan beklediği, babasının yanında yer alarak Karyel Holding için hazırlanacak olması ve bunun için de yine babasının istediği gibi dünyanın en iyi üniversitelerinin ilk sıralarında yer alan Münih Teknik Üniversitesi'nde lojistik eğitimi almasıydı. Elbette bu, Melih Karyel'in Zeynep için biçtiği kaderdi. Ancak onunla lise bitimine dek çok da sert tartışmalara girmemiş olan Zeynep'in, kendi hayatı üzerindeki yönetim hakkını özgürce kullanmak için çok daha farklı planları vardı.





ANTKAYZONWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu