Tek bir nefes

15.8K 353 10
                                    

Tek bir arzu,

Tek bir tutku,

Tek bir beden,

Tek bir nefes; derin... hem de çok derin, ses tellerime dokunup oradan derin bir inlemeyle çıkan...

Sonra bir kez daha.

Ve bir kez daha.

Yumuşak dudaklarıma geçen dişler, burnuma dolan erkeksi koku dudaklarımın etrafını saran egzotik, heyecan verici, merak uyandırıcı.. Tenimi saran sıcaklığı, banyo duvarına sertçe çarpan bedenim... Bu acıyı umursamayışım, hiçbir acıyı umursamam... Yavaşça aşağıya kayan pantolonum ve kadınlığımın üzerini kaplayan dudakları...

Üzerimizden akan sıcak su, Ozanın ıslak saçları ellerimin arasında, onun dudaklarıysa bacaklarımın arasına ıslak ve sert dokunuşlar bırakışı, ses tellerimden kopan her bir çaresiz inlemenin aracı.

Çırılçıplağım. Ben tekrar tekrar titreyerek dağılırken beni ayakta tutan ayaklarım değil. Sırtım duvara dayalıyken, sıcak damlalar vücudum aşağıya kayarken vücudum sanki mümkünmüş gibi daha fazlasını istiyor. Ozan'ın böyle bir şey yapmasını hiç beklemedim. Dudaklarının böyle imkansız bir his vermesini hiç beklemedim. Her bir zerrem ihtiyaçla ve onun orada bıraktığı darbelerle titrerken, bedenim darmadağın oluyor, yok oluyor ve yeniden var oluyor sanki. Ancak sona yaklaştığım o anda Ozanın dudakları aniden duruyor.

Çaresizce, bir bağımlı gibi titrek bir sesle isyan ediyorum...

"Ozan..."

dudakları yavaşça yukarı çıkarken bile şeytani bir dürtüyle kıvrıldıklarını hissedebiliyorum. Her bir öpücük bedenimi yeniden titretiyor. Saçlarına geçen parmaklarım gerilip, başım geriye giderken tekrar nefes nefese ismi çıkıyorum dudaklarımdan.

"Ozan..."

Sonra sıcak su hala üzerimizden akarken, Ozanın bir kuyu kadar karanlık, şehvetle kaplanmış, simsiyah gözleri beni buluyor...

Suyu kapatıyor.

Kalbim telaşla, muazzam bir ihtiyaç ve heyecanla atıyor...

Bedenim duvardan ayırarak soğuk ve ipeksi çarşafların üzerine bırakışı öylesine uzun öylesine soluksuz bir anda oluveriyor.

Yumuşak yatağın üzerine sertçe çarpan bedenim. Ozanın başımın üzerinde topladığı kollarım ve sonrasında dudaklarımın arasından tutuk kalan o nefes, bacaklarımın arasındaki varlığı, gözleri her bir anında gözlerimde.

Bedenime değen uzuvlarını, onun da tamamen çıplak olduğunu fark ediyorum o anda ve bacaklarımın arasına sürtünen varlığıyla bir kez daha hem titriyorum hem de ona olan ihtiyacımın yoğunluğuyla sınanıyorum.

Sonra Ozan, geriye düşen başımı parmaklarıyla sertçe kendine çeviriyor.

"Bana bak Cemre, sadece bana."

Bir kez daha onun varlığını hissediyorum, ihtiyaçla, korkuyla, deneyimsizlikle, arzuyla...

Önce yavaş, çok yavaş. Kendini ne kadar zor tuttuğunu fark etmem. Sanki acı çekercesine. Sanki işkence edercesine yavaş...

Tutunduğum çarşaflar, aldığım kesik nefesler...

Sana beni dolduran varlığı...

Tek bir nefes,

Bana gelişi, benden gidişi...

Yeniden hırsla öpülen dudaklar, Onun ağzından çıkan kulaklarımda yer eden inlemeler.

Tutku Oyunları +18Where stories live. Discover now